Salıncakta Sallanmayı Neden Severiz?

İnsan 30 hatta 40 yaşına gelse bile boş salıncak gördü mü gidip sallanmak istiyor. Yaşı veya cinsi fark etmeksizin herkesi böyle etkileyen şeyin bir açıklaması olmalı.
Salıncakta Sallanmayı Neden Severiz?
iStock

tutulan bir nesne veya canlıyı bırakmak anlamına gelen "salmak" kelimesinden türetilmiş ve bir zamanlar türkçe'de sallangaç, sallanacak, sallancak olarak adlandırılmış bu oyun aletinin geçmişi oldukça eskilere dayanıyor. antik yunan'dan kalan bazı vazo boyamalarında salıncakta sallanan çocuk ve kadın figürleri, salıncağın varlığının milattan önceye kadar uzandığını işaret ediyor.

tarihin en eski eğlencelerinden biri olan salıncakta sallanmak, günümüzde hala çok popüler. zira salıncağı sevmeyen bir çocuk bulmak neredeyse imkansız. birçok yetişkin bile boşlukta sallanan bir salıncak gördüğünde bu mucize-i cazibeye dayanamaz ve kendisini o boşluğa bırakmak ister.

peki nedir bu salıncağın alametifarikası?

aslında bütün eğlence iç kulakta denge ve algı duyumunu düzenleyen vestibuler sistem ile cochlea (salyangoz) arasındaki kanalda (bkz: ductus reuniens) başlıyor. bu kanal içinde sağı-solu, önü-arkayı, aşağıyı-yukarıyı algılamaya çalışan yapılar, başımızın ivme kazanmasıyla birlikte "noliyi lan burda?" diyorlar ve işin içine eklemlerin boşluktaki pozisyonlarını, konumlarını, hareketlerini algılama duyusu; propriosepsiyon (özduyum) sistemi giriyor.

salıncak sallandıkça yer ve yön duyularımızda küçük çaplı bir cümbüş yaşanıyor, ve özduyum sistemimiz merkezi sinir sistemimize mesajlar iletiyor. bkz: uyudun mu?

"hayır uyumadım geri zekalı!" diyen merkezi sinir sistemimiz, normal şartlardaki hareket ve ivmelere alışık olduğu için bu yaşananları sıra dışı olarak algılıyor ve bu durum bizim farklı hissedip eğlenmemizi sağlıyor. 

Propriosepsiyon (özduyum) şeması.

salıncakta sallanmak çocuk gelişimi için oldukça yararlı bir etkinlikmiş aynı zamanda

• salıncak ile sallanmak çocuğunuzun denge gelişimine yardımcı olur.

• çocuk salıncağında yapılan ileri geri hareket, beyinde odaklanmayı sağlayan beyin korteksini uyarır. eğer çocuğunuzda dikkat dağınıklığı varsa, çocuğunuzun günlük rutinine salıncak eklemeyi düşünebilirsiniz.

• salıncak duyusal entegrasyona yardımcı olur. duyusal entegrasyon; beynin bilgiyi organize etmesi ve yorumlamasıdır. duyusal entegrasyon, ileriki yaşlarda karşılaşılacak daha karmaşık öğrenme ve davranış için bir temel sağlar. eğer çocuğunuzda anlama bozukluğu varsa, çocuğunuzun günlük rutinine salıncak eklemeyi düşünebilirsiniz.

• salıncak çocuklar için bir nevi meditasyondur. salıncak ile sallanmak çocuğunuzu sakinleştirir, yatıştırır. eğer hiperaktif bir çocuğunuz varsa, çocuğunuzun günlük rutinine salıncak eklemeyi düşünebilirsiniz. bahçeniz yoksa da üzülmeyin. salıncağı evinizde tavana ya da kapı pervazlarına kolayca monte edebilirsiniz.

• salıncakta sallanmak uykuya yardımcı olur. araştırmalar gösteriyor ki; salıncakta düzenli sallanan bebekler ve çocuklar daha iyi uyuyor.

• salıncakta sallanma hareketi çocuğunuzun algısal becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.

• salıncak ile sallanmak çocuğunuzun kaba motor becerilerini (bacakları ileri geri hareket ettirmek, koşmak, atlamak) geliştirmeye yardımcı olur.

• çocuk salıncağı çocuğunuzun ince motor becerilerinin (kavrama gücü, el, kol, parmak ve koordinasyonu) geliştirmelerine yardımcı olur.

• salıncakta sallanmak mekansal farkındalığı arttırır. mekansal farkındalık; beden, algı ve mekan ilişkisidir.

• araştırmalara göre, çocuk salıncağı ile kendi etrafında dönme, bir çocuğun aynı anda beyninin farklı bölümlerini uyarır. bu da beyinde birbiri ile bağlantılı yolların gelişimini sağlar. bu bağlantılar; mekansal farkındalık, ritim, denge, kas kontrolü gibi becerilerin öğrenilmesi için önemlidir.

kaynaklar:
http://www.dusunuyorumdergisi.com/…epsiyon-ozduyum/
https://saglik.sozlugu.org/
http://www.potaforum.net/…f076175c2dfa7ba0b86e&
https://www.kidscreations.com/…ings-on-playgrounds/
https://wonderopolis.org/…when-were-swings-invented
http://www.hamakdunyasi.com/

İlk Kez Kullandığımız Yollar, Sık Kullandıklarımıza Göre Neden Daha Uzun Gelir?