Sadece Ama Sadece Bir İnsanın Kişisel Hırsları Yüzünden Meydana Gelen Facia: Çernobil
patlamadan birkaç yıl önce israil hava kuvvetleri ruslar tarafından inşa edilen ırak nükleer reaktörünü bombaladılar. bundan beri düşman saldırısında ve güç kaynaklarının iptalinde neler olacağını görmek için sovyet bilimadamları reaktörleri test ediyorlardı. fakat anatoli dyatlov testlerin nasıl yapılması gerektiğine dair üst düzey tavsiyeleri kasten yok sayıyordu. yönergeler, testler başlarken reaktörün enerjisinin 700 ile 1000 megawatt olması gerektiğini söylüyordu fakat dyatlov o gece çernobil santralindeki 4. reaktörün testini soğutma sularını korumak amaçlı 200 megawatta yapmak istiyordu. baş kontrol mühendisi leonid toptunov enerji 500 megawatta düşünce dyatlov'u uyardı fakat 26 yaşındaki genç mühendis dyatlov'dan sağlam bir azar işitti ve saat 00:43 itibari ile toptunov 4. reaktörün enerjisini istemeye istemeye 200 megawatta indirdi. fakat 200 megawatta inen enerji 200'de sabit kalmadı ve önce 160'a, sonra 30'a ve son olarak 0 megawatta indi. anatoli dyatlov, tuptunov'u itip kaktı, derhal reaktördeki kontol çubuklarının tamamını kaldırmasını isterdi.
kontrol çubukları aslında nükleer reaktörlerin gaz ve fren pedallarıdır. reaktör kapağının 15 metre altında 1661 adet uranyum dolu yakıt çubuğu bulunur. bunlar reaktörün çekirdeğine inerler. uranyum atomlarının parçalanması yakıt çubuklarından suyu buhara çeviren muazzam bir ısı çıkarır. buhar devasa tirbünü döndürür ve bu da elektrik üretir. bu enerjiyi kontrol etmek için 211 bor kontollü çubuk reaktör çekirdeği boyunca yayılır. yükseltilirlerse enerji ivmelenir. hep birlikte çıkartılırlarsa mühendisler ve kontrol odası frenleme yeteneğini kaybeder. dyatlov'da adamlarına tam olarak bunu emretti. vardiyalı usta başı alexandre akimov buna itiraz etti, çok tehlikeli olduğu konusunda dyatlov'u uyardı fakat o da azar işitti. bunun üzerine alexandre akimov dyatlov'un görev defterine reaktörün enerjisinin test sırasında 200 megawatta indirilmesi ve tüm kontol çubuklarının çekilmesi emirlerini kendisinin verdiğini ve tüm sorumluluğu kabul ettiğini yazmasını istedi. dyatlov görev defterini yırtıp attı ve bağırıp çağırdı.
aslında santralde çalışan herkes bazı şeyleri sineye çekmek zorundadır. çünkü santralde çalışan herkes sadece santral için kurulmuş olan ve santrale 1.5 km uzaklıkta bulunan pripyat kasabasında yaşar. 150 bin nüfuslu bu yerde yaşayan herkes santralde çalışır. herkesin hayat standartları iyidir. bu yüzden kimse işini kaybetmek istemez. çünkü işi kaybetmek pripyattaki lüks daireyi ve hayatı kaybetmek, bir başka yere muhtemelen sibiryanın ücra köşelerine gitmek anlamına gelir. yaptıkları şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu söyleyememelerinin asıl sebebi görevden alınma korkusudur.
1960'larda nükleer enerjinin geliştirilmesi komunist rejimin asıl hedefi olur. yetkililerin, çernobilin ciddi tasarım eksikleri olduğunun 1979'dan 1986'ya kadar devam eden uyarılara kulak asmadıkları kgb dökümanlarında ortaya konulmuştur. çernobil'in müdürü victor biryukanov 4 numaralı reaktörün açılışının erken olması için acele eder. böylece partinin patronu ve kendileri önemli ödüller kazanacaklardır. güvenlik ikinci plandadır. bu yüzden reaktör inşaatının teslimini hızlandırmak için elinden geleni yapar. örneğin reaktörün çatısının yanmaz mataryalle inşa edilmesi gerekirken çatıda gösterişli ama normal bir fabrikanın çatısında kullanılan malzemeler kullanılır.
neyse, 26 nisan 1986'da gece saat 01:05'te dyatlov'un emri üzerine kontrol çubuklarının tamamı rektörün içinden çekildi ve 0 megawatta düşen enerji tekrar yükseltilmeye başlandı. dyatlov kaba saba bir insandı, santraldeki herkesle sorun yaşardı, haliyle komunist partiyle de sorun yaşardı. baş mühendis nikolay fomin terfi almak üzereydi. dyatlov'un asıl düşüncesi patronunun yerini alıp kendini sağlama almaktı. aslında herşey bu testi başarılı bir şekilde atlatmasına bağlıydı. fakat onu asıl hırslandıran şey nükleer enerjiye olan kini, kişisel meselesiydi. dyatlov 1960'larda sibirya'da çalışır ve denizaltılara nükleer reaktörler yerleştirir. bu çalışmaları sırasında dyatlov'un hatası yüzünden nükleer bir kaza yaşanır ve dyatlov 3 ömürlük radyasyon olan 200 reme maruz kalır. bu kazadan kısa bir süre sonra oğlu rasyasyona maruz kalan çocukların en genel hastalığı olan lösemiden dolayı ölür. bu trajedi onu inanılmaz hırslı bir insan haline getirir.
saat 01:23'ü gösterdiğinde dyatlov teste başlama emrini verir. test tirbünün enerjisini kesecek, yedek dizel jenaratörler devreye girmeden önce 40 saniyelik bir kesinti olacak. buradaki soru şu: 40 saniyelik süre boyunca su pompaları reaktöre su vermeyecek ama tirbünün enerjisi kesilir kesilmez de tirbün durmayacak, yavaşlayıp sıfır hıza ulaşması en az 20 saniye alır. işte o zaman diliminde reaktör boş bir çaydanlık gibidir. dyatlov'a göre bu risk tümüyle teoriktir ve tirbünün enerjisi kesilir, reaktöre çok az su gider ama inanılmaz bir ısı oluşur. kontrol odasındaki göstergelerde 200 megawatt olan enerji hızla artmaya başlar. basıncın artmasıyla buhar, pompa odasına yayılır. reaktörün üzerindeki kapak deprem olurmuş gibi sallanmaya başlar. usta başı alexandre akimov tam o sırada az-5 butonuna basar. az-5 butonu acil durumda enerjiyi düşürmek için reaktörün içine bor kontrol çubuklarını indirir ancak ucu grafitle kaplı bor çubukları enerjiyi düşürmek yerine daha da arttırır. güç yüzlerce defa azaltılmaya çalışılır ama fayda vermez. 500 tonluk kapak patlar ve havayı altına çeker. reaktör patlama sonucu atmosfere 50 ton nükleer yakıt gönderir. bu hiroşima'nın 10 katıdır. bölgenin etrafına 700 ton radyoaktif grafit yayılır. toz bulutları kontrol odasına tuhaf bir kokuyla birlikte çekilir. çekirdekten açığa çıkan gazlar fırtınadan sonraki ozon gibi metalik bir tat bırakır. toz rasyasyondur aslında.
radyoaktivite belarus'tan avrupa'ya doğru yayılır.ertesi gün pripyat'taki yoldaşların hepsinden şehri boşaltmaları istenir. 135bin kişi 1 hafta gibi bir sürede nakledilir. radyasyon o kadar yüksek seviyededirki çekilen fotoraflarda görülür. bu facica sembolik açıdan sovyetlerin sonunu getirir.
alexandre akimov patlamadan 15 gün sonra radyasyon zehirlenmesinden öldü, konuşabildiği sürece "ben herşeyi doğru yaptım" dedi. leonid toptunov, akimovdan üç gün sonra öldü. o da ölene kadar elinden gelen herşeyi yaptığını söyledi. patlama sırasında evinde uyuyan baş mühendis nikolav fomin 10 yıl hapse mahkum edildi fakat zihinsel çöküntü nedeniyle kısa bir süre sonra salıverildi.
olayın baş kahramanı ve en büyük sorumlusu anatoli dyatlov 5 ömür değerinde 390 rem radyasyona maruz kaldı ama bu onu öldürmedi. 1995te geçirdiği kalp krizine kadar yaşadı. on yıllık bu sürenin dört yılını hapiste geçirdi. ölmeden önce yaptığı röportajda bunun kendisiyle reaktör arasında yaşanılanın bir savaş olduğunu belirtti.