Sadece 70'lerin Değil, Tüm Zamanların En İlham Verici Albümlerinden Biri: Tapestry

Carole King'in Tapestry albümünü her yönden inceleyen ve trivia veren bir yazı, buyrun.

carole king’in 1971 çıkışlı albümü tapestry, “efsane ne demek?” sorusuna müzik dünyasından verilen net bir cevaplardan biri

lou adler prodüktörlüğünde ode records’tan çıkan albüm, daha ilk saniyesinden itibaren “ben kalıcıyım” mesajını veriyor. “it’s too late” ve “i feel the earth move” gibi iki sağlam parçayı tek bir 45’likte buluşturup billboard hot 100’de beş hafta zirvede kalması da, albümün neyle uğraştığını gösteriyor zaten.

eleştirmenlerin el üstünde tuttuğu, zaman testinden fazlasıyla geçmiş bir iş. 1972 grammy’lerinde “yılın albümü”, “yılın şarkısı”, “yılın kaydı” dahil toplam dört ödülle silip süpürmüşlüğü var. riaa tarafından 14× platinum ile tescillenmiş olması da cabası - yani cd’si, plağı, kaseti ne varsa satılmış, hatta ikinci tura çıkılmış.

2000’de colin larkin’in all time top 1000 albums listesinde 74 numarada, 2020’de rolling stone’un “tüm zamanların en iyi 500 albümü” listesinde 25 numarada. hadi onu da geçtim, 1998’de grammy hall of fame’e girdi ki bu da müzik tarihine “artık sen ölümsüzsün” demek. özetle, tapestry, carole king’in “ben sadece şarkı yazarı değilim, başlı başına bir dönüm noktasıyım” dediği albümüdür. dinlemeyeni dövmezler ama ciddi eksikliktir.


tapestry albümünün mutfağına dair birkaç efsane bilgi

carole king bu albümdeki tüm şarkıları ya kendi yazıyor ya da birlikte yazıyor, öyle “birilerine şarkı söyletip kenara çekileyim” kafası yok. “it’s too late” ve “where you lead” şarkılarında toni stern’le ortaklık var; king müziği yazıyor, stern sözleri patlatıyor. eski eşi gerry goffin de üç parçanın sözlerine el atıyor; bunların ikisi zaten başka sanatçılarla hit olmuş: aretha franklin’in 1967’de dillere pelesenk ettiği “`(you make me feel like) a natural woman” vethe shirelles’ın 1960’ta söylediği “will you love me tomorrow`”.

bu albümün çıkmasında james taylor’ın da büyük payı var. “kızım sen yazıyorsun, niye söylemiyorsun?” diyerek gazı veriyor, albümde çalıyor da zaten. yetmiyor, king’in yazdığı “you’ve got a friend” şarkısıyla 1971’de zirveye oturuyor.

kayıtlar ocak 1971’de a&m stüdyolarında yapılıyor, lokasyon: studio b. yanında joni mitchell, james taylor ve bir dolu tecrübeli session müzisyen. öyle ki aynı müzisyen tayfa o sırada james taylor’ın mud slide slim and the blue horizon albümünde de çalışıyor, stüdyonun bir odası king’e, diğeri taylor’a, öğlenleri de menemen muhtemelen.

albüm kapağını çeken ise a&m’in evladiyelik fotoğrafçısı jim mccrary. çekim yeri: carole king’in laurel canyon’daki evi, 8815 appian way. king evinin cam kenarında, yastığın üstünde çıplak ayak oturuyor. elinde kendi işlediği goblen işi, yanında da telemachus isimli kedisi poz vermekte. her şey doğal, her şey içten. öyle "stylist gelsin, kediyi photoshoplayalım" olayı değil.

Telemachus.

albümün eleştirmenleri mest ettiği dönem

carole king’in tapestry albümü çıktığında müzik eleştirmenleri adeta yere göğe sığdıramıyor. village voice’dan robert christgau diyor ki, “kadının sesi teknik süslemelerden uzak ama işte tam da bu yüzden özgür; bu ses kadın vokalleri özgürleştirecek.” rolling stone’un efsane eleştirmeni jon landau da hiç geri durmuyor: “pop müzik dünyasında nadir görülen bir yaratıcılık, kişisel samimiyet ve müzikal ustalıkla örülmüş bir albüm.”

1972 grammy ödüllerinde carole king ortalığı süpürüyor. tapestry, “yılın albümü” seçiliyor. “it’s too late” ile “yılın kaydı”, “you’ve got a friend” ile de “yılın şarkısı” ödüllerini alıyor. bir de üstüne “en iyi kadın pop vokal” ödülü geliyor. böylece king, record of the year ve song of the year kategorilerinde bu ödülleri kazanan ilk solo kadın sanatçı oluyor.

albümün billboard listelerinde geçirdiği süre de ayrı bir efsane: toplam 313 hafta boyunca listelerde kalıyor. bu rekor sadece pink floyd - the dark side of the moon’un 724 haftalık destansı koşusunun gerisinde kalıyor. yani tapestry “evet ben buradayım” deyip uzun süre koltuğu kimseye bırakmıyor.

It's Too Late


albümün satışlarda ortalığı yıktığı dönem

carole king’in tapestry albümü sadece eleştirmenlerin değil, dinleyicinin de gönlünü fethediyor; öyle böyle değil, bildiğin ticari bir patlama yaşanıyor. amerika billboard 200 listesinde tam 15 hafta üst üste bir numarada kalıyor ki bu hala bir kadın solo sanatçının ulaştığı en uzun seri. toplamda da 318 hafta listede kalıyor, yani neredeyse 6 yıl boyunca “ben buradayım” diyor. king’in adı da 302 hafta boyunca bu listeye kazınmış durumda.

albüm, 40 yıl boyunca “amerika’da bir kadın solo sanatçının en uzun süre listede kalan albümü” rekorunu elinde tutuyor. ta ki 2017’de adele’in 21 albümü gelip koltuğu devralana kadar ama hala etkileyici: 2021 itibarıyla 14x platinum sertifikası var sadece abd’den ve dünya genelinde satış rakamı 25 milyon civarında.

kanada’da işler yine yolunda: 3 temmuz 1971 itibarıyla 9 hafta boyunca zirvede. top 100 listesine nisan 1971’de giriyor, ocak 1973’e kadar kalıyor; sonra bi geri düşüyor ama eylül 1973’te tekrar listeye girip şubat 1974’e kadar orada da kalıyor. albüm resmen “kanada’yı bırakmam” demiş.

birleşik krallık’ta da boş geçilmiyor. uk albums chart’a 32. sıradan giriş yapıyor ama orada durmuyor, tırmanıp dördüncülüğe kadar yükseliyor. top 100’de 136 hafta kalmayı başarıyor.

I Feel the Earth Move


tapestry albümünün kültürel mirasa dönüşen etkisi

carole king, tapestry öncesi zaten “şarkı yazarı” kimliğiyle bir efsaneydi ama bu albümle birlikte “şarkıları sadece yazan değil, söyleyen de kadınım ben” diye dünyaya damga vurdu. albüm daha listelerdeyken, içindeki parçalar başka sanatçılar tarafından cover’lanıp listeye girmeye başladı bile. james taylor “you’ve got a friend”i 1971’de alıp bir numaraya oturttu (aynı yıl uk listelerinde 4 numara oldu), barbra streisand ise “where you lead”i kendi barbra joan streisand albümünde söyledi, 40. sıraya taşıdı. ardından bir yıl sonra, aynı şarkıyı “sweet inspiration” ile medley yapıp bu sefer 37 numaraya çıkardı. yani tapestry, sadece kendi değil, başkalarının kariyerini de parlatan bir albüm oldu.

albüm öylesine efsane ki ona ithafen bir değil, birkaç tribute albüm çıkarıldı. ilki 1995’te gelen tapestry revisited a tribute to carole king - altın plak oldu. sonra 2003’te a new tapestry - carole king tribute, ardından 2010’da avustralyalı marcia hines’dan marcia sings tapestry. yani albüm hala sanatçılar için bir referans noktası.

amy winehouse demiş ki: "annem carole king’in tapestry albümünü çok severdi. evimizde hep çalardı." tori amos da taşı gediğine koymuş: "şarkıları birer hikaye ya da sesli film gibi. içine girmek istiyorsun. ‘i feel the earth move’ ya da ‘it’s too late’ çaldığında, olayın tam ortasındasın."

albüm yıllar geçtikçe listelerde değer kazandı. rolling stone, 2003’te 500 greatest albums of all time listesinde 36. sıraya koydu, 2012’de de yerini korudu. 2020 güncellemesinde ise 25’e yükseldi. vh1 da “gelmiş geçmiş en iyi 100 albüm” listesinde 39 numaraya koydu. bir de bonus: abd kongre kütüphanesi’ne bağlı national recording registry albümü arşivine aldı çünkü kendisi “kültürel, tarihsel ve estetik olarak önemli” bulunmuş. (yani “bu albümün başına bir şey gelmesin” denmiş.)

2015’te glee dizisi son sezonuna girerken, alanis morissette - jagged little pill ile tapestry albümünü aynı bölümde selamladı. bölümün adı da: “jagged little tapestry”. bölümde tapestry’den tam 5 şarkı çalındı: “it’s too late” ve “so far away” direkt söylendi, diğer üçü mash-up olarak verildi:

- “i feel the earth move” + “hand in my pocket”,

- “will you love me tomorrow?” + “head over feet”,

- “you’ve got a friend” + “you learn

bölüm 1.98 milyon kişi tarafından izlendi ve 18–49 yaş grubunda 0.7/2 rating aldı.

2016 yılında carole king, albümün tamamını ilk kez baştan sona canlı söyledi. nerede? londra hyde park’ta british summer time festival’da. tarih: 3 temmuz 2016. bu performans da 2017’de tapestry live at hyde park adıyla yayımlandı.

kapanış notu

45 yıl sonra bile aynı duyguyu verebilen çok az albüm var. tapestry, onlardan biri.