Saat Kadranları Karanlıkta Nasıl Parlıyor?
biz bu olaya genel olarak lüminesans demekteyiz ve işte bazı maddeler ve canlılar (bkz: ateş böceği/@zagalar), ısısı değişmeksizin elektromanyetik ışınım yayması olayıdır.
burada biz daha çok bizim ufaklığın sorusu üzerinden gideceğiz ve cansız maddeler nasıl böyle bir ışıma yapıyor onun cevabını bulmaya çalışacağız. insanoğlu 1900'ün başlarında bu ışımayı radyum gibi radyoaktif maddeler üzerinden bulmuşlardır.
ve gün geçtikçe kolay ulaşılan bu ışıma türünün insan üzerinde olumsuz etkileri olduğunu fark etmişlerdir. daha sonra alternatif arayışlar başladı. daha az tehlikeli radyoaktif maddelerin kullanılma potansiyelini araştırdılar. sonuç prometyum ve trityum(hidrojen izotopu) elementlerini buldular.
promethium yalnızca beta parçacıkları yaydığından dolayı radyumdan daha düşük enerjiye sahipti ve dolayısıyla radyuma göre çok daha güvenli kabul edilirdi. aynı zamanda yarı ömrü yalnızca 2,62 yıl olduğundan ışıma yapmasını uzun süre koruyacaktı. seiko gibi markalar prometyum-147'yi ilk defa ışıma aracı olarak kullanan üreticilerden biridir.
trityum'a gelecek olursak,bu da prometyum gibi düşük enerjili bir beta yayıcıdır ve prometyumdan farklı olarak yarılanma ömrü çok daha uzundur (12,32 yıl). bu da onu saat kadranları gibi uzun vadeli uygulamalar için daha iyi bir ışıma aracı yapar. sonuç olarak bu maddelerde radyoaktif olduğundan arayış devam etmiştir.
bilim insanları düşündü düşünü sonunda bir şey bulmuşlardı. evet karşımızda luminova ve süper luminova adlı maddeleri bulmuşlardı. luminova, 1993 yılında japonya'da nemoto and co. tarafından icat edildi.
işte luminova; radyum, trityum ve prometyum maddeler gibi radyolüminesan yerine fotolüminesans şekilde ışıma sağlıyorlardı.
şimdide bu fotolüminesans nasıl çalışır ona bakalım; yukarıda luminova adlı madde aslında stronsiyum alüminat olarak bilinen, son derece verimli bir fosfordur. gün boyunca güneşin gönderdiği fotonlar saatin kadranlarına ve sayılarına çarparak stronsiyum alüminat moleküllerine çarparak, molekülün enerjisini arttırır. ardından bu enerji monekülün elektronlarını hareketlendirir ve lise kimya dersinden biliyoruz ki enerji alan bu elektronlar yörüngeler arası geçiş yapabilirler.
fakat evren bu maddelere der ki `yüksek enerjili olma adam gibi dur sabit enerjine geri dön`. işte bu maddeler burada biriken enerjiyi ışıma olarak dışarı salar ki elektronlar eski haline dönebilsin ve stabil kalabilsin.
kabaca anladığım bu kadar... arz ederim.