Rothschild Ailesinin Komplo Teorisyenlerini Hayal Kırıklığına Uğratacak İç Yüzü
komplonun bedenine ruh üflerken de kendi ruhumuzu değil, amerikan hıristiyan sağının ruhunu üflüyoruz en fazla
resmi ideolojimiz komplo kurmacaları, ama onda dahi el sürülmemiş, orijinal değiliz. klinik psikiyatrı saha notları gibi bir siyaset algımız var.
âlem-i gaybdan haber getirmede mâhir olan yerli/yabancı müptelaları için mitolojik tarihin yerini ciddi kayıtlı tarih asla alamaz olsa da (gerçeklik hiç tenezzül edilir şey midir?) rothschild ailesinin komplolardan arınmış tarihini inceleyen bir finansal tarihçi var, niall ferguson. iki ciltlik rothschild family eserinin önsözünde "bankacılık tarihiyle ilgili bir olgu nasıl oldu da bu kadar mitolojiye dönüştü?" diye kendi kendine bile soru yöneltir. hatta düşünün, saf-kurguya tapınma bir dönem o kadar güçlenmiştir ki, ferguson'ın yazdığına göre 153 sinek türüne, 58 kuş türüne, 18 memeli türüne, 14 bitki ve 2 de balık türüne "rothschild" adı verilir, fantazmagori hudut tanımaz (almanca'da "redshield/kızılkalkan" anlamına geliyor aile adı da; ferguson, bu aile isminin ortalama bir avrupalının kolaylıkla aklına gelebilecek standart alman adı olduğunu yazar.) ciddiye alınabilir çok az bilimsel çalışma varken, "sırrı", "gizemi", "gizlenen gerçeği", "şifresi", bizim yerli kitap isimlerine bile bolca katılarak rothschild sallallahu aleyhisselam'a dönüşen aileyle ilgili üretilen bilgiye dair şunları söyler finansal tarihçi niall ferguson:
"(...) neden rothschildlerle ilgili gibi görünen kitaplardan sadece küçük bir bölümü ciddi bilimsel arşivciliğe dayanıyor?. bu sorunun pek çok yanıtından biri de, elbette zengin ve başarılı bir ailenin uzun süren cazibesinin, çoktan yayımlanmış olan mit ve anekdotları ısıtıp tekrar sunmaya ve bundan para kazanmaya meyilli yazarları büyülemesidir." (ferguson, niall, 1998, the house of rothschild, cilt:1, penguin books, new york, s:27)
komplonun büyük bir pazarı var, bu pazara düşen söz, bilhassa milliyetçi muhafazakar müşteriler tarafından daha ön siparişle alınıp zulalanıyor
başlıkta bahsedilen 240 trilyon dolarlık rothschild serveti de mitolojik tarihin esprilerinden sadece biri. halbuki ailenin 19. yüzyıldaki gibi tek bir yerde toplanmış aile şirketi dahi kalmadı artık günümüzde. buna en yakını rothschild group'un yıllık geliri 500 milyon dolar kadar. eh, amerikan süpermarket zinciri wal-mart'ın yıllık geliri ise (milyon değil) 500 milyar dolara yakın, dünyanın en büyük şirketlerinden. ama arap baharı'nı wal-mart'ın çıkardığını, ışid'in wal-mart'ın yolladığı kepekli burgu makarnayla ve patlamış mısırla beslendiğini iddia edene rastlamadım henüz (aslında müsait sayılır, wal-mart'ın logosu güneş; mısır'ın güneş tanrısına inanarak insanları allah'ın dininden koparmaya çalışıyor olmasın wal-mart?; şirketin ceo'suna polonya yahudisi bir köken arayıp da bulduk mu denklem tamamdır.) arzu ettikleri kadar zengin olamadığı için komplocuları çok üzen bir gerçek ama, forbes'un milyarder listesinde ailenin en zengini olan benjamin de rothschild, 1.81 milyar dolar servetiyle 1376. sırada (komploseverler benjamin de rothschild'in dükkanda yıllarca muhasebecilik yaptıklarından dolayı buna da gerçek servetin gizlendiğini söyleyerek itiraz edeceklerdir elbette, onlardan iyisini kim bilebilir?)
günümüzdeki bakış kurgu olduğu gibi, geçmişe dair bakış da hokus pokuslardan nasipli
misal napolyon'un waterloo savaşı'nı önceden haber alarak büyük paralar kazandıkları, aile ile ilgili en çok söylenen kurgu. halbuki ailenin neredeyse batmasına sebep olan şey tam da bu. waterloo'ya hazırlıklar sürerken, napolyon'un savaş planları anlaşıldığında aile varını yoğunu altına yatırır. çünkü uzayan savaşlar demek, altın ihtiyacı demektir ve napolyon'un en bilinen özelliği de yaptığı savaşların çok uzun sürmesi, coğrafya tanımamasıdır. ancak bu kez beklenmedik şey olur ve waterloo'da napolyon, kendi savaşını uzatamadan kaybeder, tüm hikaye son bulur. rothschild ailesi herkesin elinden çıkarmaya baktığı ve değeri düşmeye başlayan altınları ile dımdızlak kalır ortada. nesnel olarak yorumlanabilir finansal tarih, mitolojinin tam aksini söylüyor. hıristiyan ve müslüman köktencilerinin iman ettiklerinin aksine, rothschild ailesi kâdir-i mutlak tanrı değil.
elbette semaya kaldırılacak melekût aleminden insanlar değil bunlar
altın çağları olan 19. yüzyılda politikacı metternich'i kendine çekmeye de çalışırlar, rakip aile bethmann'ları zora sokmak için türlü oyun da oynarlar, bankerlikle uğraşan insanlar bunlar, ne bekliyordunuz? ama bundan çok daha fazlası da değil. saf ve temiz anadolu insanı temalı tv reklamlarına fazla mı kendimizi kaptırıyoruz bilmiyorum ama ortalama anadolu insanına da biraz para koklatsanız, benzerini yapacaktır. ama yine de daha fazlası değil. ilkokulda çöp kutusu etrafında toplanıp kalem açılan dönemden beridir bu hikayeleri duyuyor olmak, buna çok özel bir anlam atfetmeye yol açmamalı.