Reklam Gelirinin Dağılımındaki Uçurumu Anlatan Bir YouTube Eleştirisi
youtube ile para kazanma, youtube'un icat ettiği bedava işçi çalıştırma sisteminin algısal boyutu ve acımasız ekonomik gerçekliğidir.
evet, para kazanan var. hatta mr. beast gibi zirveye oynayan birkaç kişi yılda milyonlarca doları cebine atıyor. yaklaşık 70ten fazla kanalın 50 milyon abonesi var. sistemin parlak vitrini de zaten bu azınlık. ancak o büyük paraların ve o vitrinin var olabilmesi için, youtube un devasa bir öğütme makinesi gibi çalışması gerekiyor.
yani youtube, sana 1 veriyor 1 milyon alıyor. neden mi? çünkü platform, devasa bir içerik kütüphanesi oluşturmak için 2025 yılı itibarıyla 69 milyon içerik üreticisinin gönüllü, sigortasız ve maliyetsiz emeğini kullanıyor.
youtube'un hammaddesi senin zamanın. aylık 2.5 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip bu devasa pazarın içerik tedarikçisisin. günde ortalama 48 dakikamızı geçirdiğimiz bu platformda, sürekli daha fazla zaman geçirilsin diye içerik yetiştiriyorsun. üstelik yasal sorunlarda youtube hiçbir zaman riske girmez ve aylarca hatta yıllarca emek verdiğini kanalını kapatıverir. üstüne üstlük hukuki durumlarda içeriklerin tüm yasal sorumluluğu da sana aittir.
sistemde eşitlik yok. huni şeklinde bir sistem var: 1 milyon aboneyi geçen kanal sayısı 70 bine yaklaşıyor, ancak 69 milyon içerik üreticisinin geri kalanı ne yapıyor? 100 bin abonenin altında kalan 68.4 milyon içerik üreticisi bu işi hobi olarak yapıyor ve içerik maliyetini bile çıkaramıyor.
sen %55 reklam gelirine sevinirken, youtube kılçıksız %45 ile imparatorluk kuruyor: reklam gelirini seninle paylaşırken cömert gibi görünse de, youtube sıfır maliyetle senin ürettiğin içerik sayesinde, devasa bir reklamveren pazarını elinde tutuyor. sen emek verip içeriği üretiyorsun, kitleyi getiriyorsun, algoritmayla savaşıyorsun, o ise parayı basıp alıyor.
ayrıca bu sistemin bedeli sadece zaman ve emekle sınırlı değil. "content creator" sıfatı altında aslında kendi işini, pazarlamasını, kurgusunu, çekimini ve fikri mülkiyetini sıfır sigorta ve garantisiz bir maaşla yürüten bir girişimcisin. çoğu zaman kişisel hayatın, uyku düzenin ve ruh sağlığın bu sürekli içerik üretme baskısı altında eziliyor. çünkü algoritma ve izleyici seni sürekli yeni ve daha ilgi çekici bir şeye zorluyor. her trendi yakalamak, her yeni formatı denemek zorundasın. aksi halde milyonlarca kanalın arasında görünmez olma riskin var. bu da zamanla, bir hobi olmaktan çıkıp, getirisi belirsiz, psikolojik maliyeti çok yüksek bir gönüllü kölelik haline dönüşüyor.
bu sistem kapitalizmin dijital çağdaki en kusursuz örneği bile diyebiliriz. sana bir umut ışığı gösterir, 68 milyon kişiyi ise o hayalin peşinde bedava işçi olarak koşturur. 2025 verilerine göre 1000 izlenmeye ödenen ücret $1-$30 arasında değişmekte...
para kazanan var mı? evet. ama bir outlier olamadığınız sürece sistemin asıl kazananı her zaman youtube un kendisi.
not: yazıdaki istatistiki veriler demandsage sitesinden alınmıştır.