Polonya Sinemasının Karakteristiğini Özetleyen En İyi Leh Filmleri
polonya'da sinema bir gerçeklik sanatıdır. aslında burada bu gerçekliği yaratan da halkın bilincinde savaşların açtığı onarılamaz yaralardır. çağdaş yaşama entegre olmada polonya sinemasının gerçekçi sanatının işlevini zaten filmlerini izlediğinizde hissedebiliyorsunuz.
polonya'ya özgü bir film endüstrisinin doğmasına ve sağlamlaşmasına ve geniş bir izleyici kitlesinin oluşmasına tanıklık eden iki savaş arası dönemin dışında ekonomi, çalışma, tüketim ve sosyal sınıf vurguları çok önemlidir. işte bu sınıfsal ayrımların sonucunda özellikle 1970'lerin ve 80'lerin filmleri genellikle "ahlaki hoşnutsuzluk sineması" olarak adlandırılır.
kieslowski'den polanski'ye, wajda'dan pawlikowski'ye kadar polonya sinemasının izlenesi filmlerini sıralamaya çalıştım. yelpaze çok ama çok geniş ki bu açıdan çok fazla popüler olan filmlere yer vermeden polonya sinemasının karakteristik özelliklerini yansıtan filmlerini bulabilirsiniz. şimdiden iyi seyirler.
possession / yönetmen andrzej zulawski / 1981
zulawski'nin kült filmidir. karakterlerin gerçeküstü dehşet duygularını seyirciye yansıtan zulawski, filmi 1976'da eşinden ayrıldıktan sonra kaleme aldı. filmdeki ana karakterlerin oluşumunda tolstoy'un anna karenina'sındaki öfke, şiddet ve şefkat duyguları temel alınır. filmin büyüsünün temelindeki korku bir bakıma kadınlarla erkeklerin birbirlerine sahip olma arzularının doruk noktasında yatıyor. zulawski'nin erkek ve kadının ilkel doğasını yansıttığı mükemmel bir film.
przesluchanie / yönetmen ryszard bugajski / 1982
bugajski'nin, komünist otoriteler tarafından yasaklanan stalin dönemindeki siyasi yaşamın dikkatle araştırılmış bir tasviri olan türkçe karşılığı ''sorgulama'' filmi, polonya'da dönemin en popüler filmlerinden biriydi. bugajski film için şunları söyler: "bu filmi yaparken, komünizmin kurbanlarına, sıradan insanlara, masum olan ve belki de siyasetle ilgilenmeyen insanlara bakmak istedim."
noce i dnie / yönetmen jerzy antczak / 1975
film her şeyden önce bir aşk hikayesidir. soylu üst sınıflar fakirleştikçe ve filmdeki niechcic ailesinin samimi çatışmaları ortaya çıktıkça, geriye kalanlar ise barbara'nın ailesine olan sevgisi ve her şeye rağmen sevgisinin geri kalanlara aşıladığı umuttur. film, en aşırı koşullarda bile insanlığın sevme ve umut etme yeteneğinin bir resmi gibidir adeta.
przypadek / yönetmen krzysztof kieslowski / 1987
bir kieslowski başyapıtıdır bana göre. çok farklı bir felsefi öneme sahip bir filmdir. kieslowski hem evrensel felsefi konulara(ölüm, anlamsızlık, kesinlik ve hakikat arayışı, sessizliğin şifresini çözme) hem de yerel temalara (doğu-avrupa tarihi karamsarlığı, kader olarak coğrafya, tarihin terörü) değiniyor. film, tarihsel kader ve coğrafyanın tarihteki rolü, umut ve umutsuzluk, varoluşsal tükenme ve sessizlik mirası üzerine bir dizi meditasyonla seyirciyi farklı dünyalara götürüyor diyebilirim.
noz w wodzie / yönetmen roman polanski / 1962
polonya sinemasının en önemli eserlerinden biridir. polanski filmi ile sahneye çıktığında ki sosyalist polonya kökenli olmasına rağmen özellikle de oscar adaylığı, amerikan ve ingiliz medyasının ilgisiyle uluslararası seviyeye ulaştı diyebiliriz. o dönemler polonya dışında az tanınan kieslowski ve zanussi'nin ilk filmlerinden farklı olarak, noz w wodzie, polanski'nin en önemli filmleri arasında kabul edilir.
popiol i diament / yönetmen andrzej wajda / 1958
polonya sinemasının en büyük şaheserlerinden biri olarak kabul edilen wajda'nın bu filmi, ikinci dünya savaşı'nın hemen ardından yaşanananları ve kafa karışıklıklarını harika bir şekilde aktarıyor. eski bir direniş kahramanının anti-komünist suikastçıya dönüşümünü görmek harikulade.
iluminacja / yönetmen krzysztof zanussi / 1973
krzysztof zanussi'nin çığır açan filmi, rasyonalite ve bilimin önceliğine olan mutlak inancı trajedi ve yürekten gelen olaylar tarafından sarsılan genç bir fizik öğrencisinin hayatındaki on yılı anlatıyor. mutlaka izlenesi bir filmdir.
moonlighting / yönetmen jerzy skolimowski / 1982
jerzy skolimowski, polonya yeni dalgası'nın bir parçası olarak, bu güzel filme imzasını atıyor. jeremy irons'ın mükemmel diyebileceğim oyunculuğuyla büyülediği filmde polonya'dan ingiltere'ye kaçak göçmenler gibi gelen 4 polonyalı işçinin hikayesi anlatılıyor ve kesinlikle izlemeye değer bir film olduğunu düşünüyorum.
sanatorium pod klepsydra / yönetmen wojciech has / 1973
polonya sinemasının sürrealist yönetmeni wojciech has'tan barok sinemanın mükemmel bir örneğini görüyoruz. doğrusal olmayan mantık dışı anlatımda her şey, çoğu çocuk gibi davranan yetişkin bir anlatıcı aracılığıyla görülür. çocukluk anıları ile savaş öncesi polonya'daki yahudi yaşamına dair anılar ve hayallere tanık oluyoruz. görsel olarak inanılmaz bir şölen sunulan filmde her şey akıcı bir şekilde ilerliyor.
ida / yönetmen pawel pawlikowski / 2013
pawlikowski'nin en iyi yabancı dilde akademi film ödülünü kucaklamış sanat eseri filmi. filmin sinematografisi o kadar eşsiz ve pitoresk ki filmin neredeyse her karesi bir resim gibi görünüyor.