Pep Guardiola Futbolu Mahvedip Eğlenceyi Elimizden mi Alıyor?

Pep Guardiola'nı dünyanın en iyi teknik direktörü olarak gören kişilerden bazıları bile onun futbolu öldürdüğünü, mekanikleştirdiğini ve daha sıkıcı hale getirdiğini düşünüyor. Pep, gerçekten de futbolun katili mi?
Pep Guardiola Futbolu Mahvedip Eğlenceyi Elimizden mi Alıyor?


pep guardiola öncesinde futbol izlemek eğlenceliydi

futbolcular gerçek yeteneklerini gösterip futbolun asıl amacı olan insanları eğlendirmeyi çok güzel bir şekilde başarıyorlardı.

pep geldikten sonra futbol sadece pas yapmaya dayalı bir oyuna dönüştü. kaleci ile karşı karşıya kaldığında bile artık futbolcular şut atmak yerine pas atmayı tercih ediyor. 15 saniyeden fazla ayağında top tuttukları zaman oyunu yavaşlatıyor diye antrenörleri tarafından eleştiriye uğruyorlar.

futbol bundan en fazla 5-10 sene sonrasında popülerlik olarak yarı yarıya azalacak.

türkiye'nin maçları dışında hangi maçı izlerken eğlendiniz avrupa şampiyonası'nda? sadece türkler değil, avrupa'da yaşayan çoğu kişi de aynısını diyor maalesef. pep guardiola'nın futbola verdiği zararı asla unutmayacağız.

pep kesinlikle gelmiş geçmiş en iyi hoca 

adam oyunu değiştirdi. hatta değiştirmeyi bırak, kendi yardımcıları artık başka takımlara gidiyor, o takımların kaderini değiştiriyor. yani herif bildiğin yeni bir düzen kurdu ama yapılan tespite de katılıyorum net şekilde.

ben futbolu el fenomeno, ronaldinho, kaka, zidane gibi sihirbaz adamlarla sevdim. adriano gibi bazuka gibi toplara vuran adamlarla sevdim. bu herifin oynattığı bu iğrenç robot futbolunu sevmiyorum. bu yüzden avrupa'da sadece la liga izliyorum, az biraz hala eski futboldan esintiler var orada. gerçekten futbol çok değişti ve artık fenerbahçe dışında herhangi bir maça bırak 90 dk'yı 30 dk bile konsantre olamıyorum.

çocukken saf duygularla aşık olduğumuz oyun ölme noktasına geldi maalesef. pep aslında barça'da inanılmaz keyifli top oynatıyordu, özellikle 2011 barcelona'sını hala açar izlerim ama city'de çok salakça yerler götürdü işi cidden sadece pas ve otomatik robotumsu futbol. zevk almıyorum.

tek taraflı bir önerme bu. diğer yandan

*bahis, fiziksel tekel bayiilerin elinde iken şimdi parmağının ucunda anlık oynanabilen binlerce alternatif bahis uygulaması var. artık taç atışına bile bahis oynanıyor (ironi)

*token'in dan, online futbol oyununa verdiğin lisansa, instagram'daki imaj haklarından, formanın altındaki sortun baldırındaki sponsora kadar yeni gelir kalemleri türedi.

*kaan kural gibi isimlerin söylediği şöyle bir durum var ki : tv izlemiyoruz, netflix'i , youtube'u gerektiğinde para ödeyip reklamsız kullanıyoruz. ancak canlı spor müsabakasını reklamsız izlemek mümkün değil dolayısıyla markaların reklam izletebileceği yegane yerlerden biri kaldı canlı spor müsabakası.

dolayısıyla bu gelirlerle futbol sektörü ekonomik olarak büyüdü, kazançlar ve harcamalar da arttı

*amerikan modelleri uygulanarak, gelirlerin daha adil dağıtımı sağlanmaya başladı. yayın gelirlerinden lig sonuncusu takımlar bile ihya olmaya başladı avrupa'da.

*internet ve teknoloji gelişimi ile bilgiye erişim ve bilginin paylaşımı oldukça kolaylaştı.

*tıp gelişti kariyer bitiren sakatlıklar, normalleşmeye başladı.

dolayısıyla sadece yıldızlar değil diğer futbolcular da iyi paralar kazanmaya başladılar.

kendine bakan , elde ettiği yüksek kazancın bir miktarını kendilerine yatırım yapan 36-37-38-39 yasında futbolcular arttı.

işin içine istatistik girdi. 40 metreden süt çekip gol atma ihtimalinin düşük olduğunu gören futbolcu , 40 metreden çektiği süt ile kaşıktan sakatlanma ihtimalini karşılaştırıp 39 yasına kadar vücudumu nasıl korurum şeklinde kendi açısından faydacı kararlar almaya başladı.

riskli oynayıp, top kaybında geriye 50 metre patlayıcı koşu yapmak yerine takımca birlikte hareket edip , top kaybını minimuma indirip patlayıcı koşuların sayısı azaldı, patlayıcı koşuların fazlalığından doğacak sakatlık riski azaltıldı

eklemler için en tehlikeli durumlar ve en uzun süreli sakatlıklar, yön değiştirme anında geçirilen sakatlıklar, bunlar da slalom, top sürme, çalım esnasında gerçekleşiyor. bunları ne kadar fazla denerse futbolcu rakipten alacağı darbe o kadar artıyor. hatta darbe olmadan kendi ters bastığı için de oluyor.

*geçenlerde instagram'da bir video izledim profesyoneller artık futbolcuların adımlarını ne şekilde attıklarını, postürlerini inceliyorlar. ousmane dembele'nin adımları ile messi'nin adımlarını karşılaştırıp, dembelenin neden sakatlığa yatkın olabileceğine dair fikir belirtiyorlar. detay seviyesi buralarda.

*gençler dünyanın dört bir tarafındaki her bir maçı, oyuncuyu, antreman metodunu izleyerek ve uygulayarak gelişmeye başladılar. alttan sürekli fabrika gibi üretim var. mevcut futbolcuların da meslek hayatı uzadığına göre rekabet yoğun. sakatlıkla geçecek yarım sezon bile forma kayıbı , hatta zincirleme reaksiyonlar ile gelecekte sözleşme alamama demek olabilir. 10-20 sezon sahnede kalanlar olduğu gibi sadece 3-5 sezon sahnede kalacak profesyoneller 30 yasından 60-70 yasına kadar hangi gelirle geçinecek?

*bu kendine yatırım yapma, iyi bakma ve gelişen atletik özellikler ile birlikte vasat , yetenekleri sınırlı futbolcular dahi oyunda kendilerine buldukları yeri arttırdı. yani sürati, çabukluğu istisnai mbappe, messi vb. futbolcuları saymaz isek, çok yetenekli bir sergen, yusuf şimşek tarzı oyunculardan çalım yense bile aynı futbolcu karşısına 3 defa tekrar çıkabiliyor.

*90'lar ve erken 2000'lerde ise bu anlamda bir inatçılık sayılı futbolcuda var gattuşo vb. gibi, özetleri filan izlediğimizde çalım yiyen, pas ile oyundan düşen savunma halindeki takımın oyuncuları 2. ve 3. denemeye girmiyorlardı bile zaten arkalarından yetişemiyorlardı da.

*yine bahsettiğim yıllarda kaleci, defans ve bazı ortasahalar tahta bacaklı iken, şimdi kalecilerin ve stoperlerin ayakları çok daha yetenekli. günümüzdeki bazı stoper ve kalecileri 90'larda 10 numara oynatırsın.

dolayısıyla daha yeteneksiz olan oyuncuların top kayıpları azaldı. top kapma , pozisyon bozma oranları arttı. bu da yeteneklileri olduklarından daha kötü gösteriyor.

*bir de son olarak günümüz sosyal medya ve trollük işin içine girince, yani ronaldo sempatizanı messi'yi itin götüne sokuyor (oha, insan çarpılır) ve tam tersi. en küçük hatanın böylesine dalga konusu olup kitlelerce eleştirildiği bir ortamda kimse risk almak istemez. ümit karan kadar röveşata deneyen kaç oyuncu kaldı. ümit karan röveşeta'dan kaç gol attı, kaç tane röveşata ile pozisyon harcadı. şimdi olsaydı fail compilation videoları ile dalga geçilirdi.

bir takım 102 puan topluyor, 99 puan toplayan ile hunharca dalga geçiliyor ve kendi taraftarı acımasızca eleştiriyor.

sadece istatistikler ve kazananların övüldüğü, geri kalanların ise haksızca dalga geçildiği bir ortam.

bu olayı dövüş sporlarında kilo kesmeye benzetebiliriz

dövüşçüler kilolarını su atarak keser ve tartıdan hemen sonra verdiği kiloyu tekrar alırlar. bunu yalnızca 1 dövüşçü yaparsa inanılmaz bir avantaj elde edeceği için rakibi rahat bir şekilde yener. ama iki dövüşçü de yaptığı için herhangi bir avantaj durumu olmaz.

pep günümüz modern futbolun babasıdır. çünkü kurduğu bu oyun sistemiyle rakiplerini ezip geçmiştir. uzaktan denenen şutlar, kanatların rakipleri eksiltip içeri girmeye çalışmaları gibi pozisyonları harcama yöntemleri pep tarafından ağır cezalandırılmıştır.

pep barcelona'sı rakiplerini öyle bir domine etmiştir ki 2009-2011'de bütün hocalar da mecburen bu sisteme adapte olmak zorunda kalmıştır. topu asla rakibe vermemeyi amaç edinmiştir.

tabii bunu yapan olağanüstü yeteneklerden oluşan takımı olunca ve karşısında bu taktiği uygulamayan takım olunca bize o dönemler çok zevkli gelirdi bu sistem. sonradan anladık derinliğini.

türkiye'de abdullah avcı gibi teknik direktörlerin de uygulamaya çalıştığı görülmüştür. ve sıkıcı futbolu eleştirilmiştir. yan pas ve geri pas yapmalarını istiyor çünkü topu rakibe vermek istemiyor. dikine oynayınca kriz geçiriyor.

sadece futbolda değil, tüm sporlarda fizik artık aşırı ön plana çıkmıştır ve robotlaşmaya doğru gidilmektedir. bunun daha belirgin görülen kısmı da en çok basketboldadır. fizik, yeteneğin artık çok üstünde. ha, izleyici azaldı, azalmaya devam edecek diyoruz, eskiden dönen paraların 100 katı dönüyor, onu da anlayabilmiş değiliz.