Orta Çağ'da Cadı Diye Yakılan Kadınların Dahi Sürekli Yanında Taşıdığı Bitki: Pelin Otu
artemisia absinthium. absinth in ana maddesi, son derece acı bir tadı olan, boyu 120-130cm arasında değişen, grimsi yeşil renkli yapraklara sahip bir bitkidir pelin otu.
tedavi edici özelliği antik çağlarda keşfedilmiş büyük ağrılar ve hastalıklarda çeşitli bitkilerle karıştırılarak çay, macun, sürüp haline getirilip kullanılmıştır. yazılı olarak elde bulunan en eski kullanımı de rerum natura da geçer. her hastalıkta hemen artemisia absinthium kullanılır. çocuklar için bir karışım hazırlanıyorsa çok acı olmaması için içine çok az bal katılır. ayrıca yine m.ö 1500'lerde, mısır'da yazılmış olan ebers papyrus'teki reçetelerde bitkinin ilaç olarak kullanımına rastlanır.
orta çağda cadı diye yakılan kadınların devamlı taşıdığı bitkiler arasındadır... cadıların(!) en büyük amacı hastalıklara, ağrılara en çok da doğum ağrılarını hafifletmek amaçlı karışımlar hazırlamak olduğundan artemisia absinthium hazırladıkları her karışımda bulunur. ayrıca kötü ruhlardan korunmak ve arınmak için de yaprakları tutuşturularak etraf tütsülenir ki cadılar yakılırken bir miktar artemisia absinthium da onlarla birlikte yakılır kötü ruhları arınsın diye... daha sonra erkek egemen bünyenin sözüm ona cadı olan kadınlarla eş kaza yaptıkları barış sonucunda bitki ilaç yapımında kullanılmaktan tutun, şeytan çıkarma ritüellerine kadar her alanda kullanılmaya devam etmiştir...
bu çalıcık hemen her iklimde yetişebilen ve takriben 180 çeşidi olan bir turdur ve bu yüzden dünyanın pek çok yerinde kullanımına rastlanır. meksika kızılderilileri halen ritüellerde pelin otunu kullanırlar. ilaç olarak kullanımı yaygındır. ayrıca tütünle beraber ezilerek kullanımı mevcuttur. fakat sigara kansere sebep olur diyerek 1800'lere dönüyoruz.
18.yy sonlarına doğru artemisia absintium arıtılarak yüksek miktarda alkolle karıştırılıp ilaç haline getirilmiştir ve adı absinthe olan bu ilaç bir süre sonra mucizevi bir içki olarak kullanılmaya başlanmıştır. sarhoşluktan öte halüsinasyonlara yol açan içki bohem çevrenin en sevdiği şey haline gelmiştir. toulose lautrec, manet, van gogh, picasso, hemingway, emile zola, degas ve daha adı aklıma gelmeyen pek çok mudavimi eserlerini bu green fairy ile vermişlerdir...
bugün hala o dönemdekine yakın halleri yapılmaktadır.
aynı dönemlerde pelin otu sweden bitter diye bilinen ve konyakla karıştırılarak yapılan şurubun da en önde gelen bitkilerinden biri olmuştur. bugün hala ot karışımını alarak evde yapabildiğiniz, ya da yapılmışını alabildiğiniz isveç surubu kanser dahil olmak pek çok hastalıkta bünyeyi güçlendirici olarak kullanılmaktadır. şuursuzca suya filan karıştırmadan yarım bardağa yakın içilmemesi şiddetle tavsiye olunur.
bu kadar tarihçe ve kullanımından sonra eklemek isterim ki araştırmacı ve meraklı bir bünye olarak otu kurutup kendi kendinize ölçüsünü filan bilmeden çeşitli deneyler yapmaya lütfen kalkışmayınız. bin türlü yararının yanında doz asımları muhtemel ölümle sonuçlanmaktadır...