Orman Kesilmesin Diye 2 Yıl Boyunca Bir Sekoya Ağacında Direnen Julia Hill'in İlginç Öyküsü
bugün karşıma çıkan ve bir hayli duygusal anlar yaşamama sebep olan, azmi, mücadelesi ciddi anlamda ders niteliğinde julia hill'in hayat hikâyesini okudum. burada paylaşılması ve herkesin onu tanıması gerektiğine karar verdim.
julia abd doğumlu, genç yaşta restoranını açarak hayata atılmıştı. 1996'da geçirdiği ciddi trafik kazası sonrası yaşama tutununca, yaşadığı aydınlanma ile bir tura çıkmaya karar verdi. yaşadığı bölgeden batıya doğru seyahat ederken, kaliforniya'da sekoya ormanlarının yok edilmeye başlanmasına denk geldi. 1997 yılında sandalye üreticisi büyük bir şirket ağaçların kesimine başlamıştı. orada ağaçların yok edilmesine müsaade etmemek için öyle muazzam bir çevreci hareket başlatmaya karar verdi ki; akıllara zarar. julia bütün ekipmanını yanına alıp, 200 metre yükseklikteki, luna adında 1000 yıllık sekoya ağacına tırmanarak, hiç aşağı inmeden, 738 gün boyunca, 1800 metreden oluşan platformda yaşadı.
yanında iletişim kurabileceği yalnızca cep telefonu vardı. mücadelesi çok çetin geçen julia'nın pes edip korkması için şirket, helikopter gönderip, ağaçtaki dengesini mi bozmadı, nefes almasını güçleştirmek için lastik mi yakmadı… daha neler neler… şirketin yıldırma hareketlerinin yanı sıra, zorlu hava şartları, doğal afetlere rağmen mücadelesinden asla vazgeçmedi. bir süre sonra julia'ya destek olanlar yardımlarını kesmeye başladı. ancak arkadaşları ve onu sevenler luna'ya tırmanarak julia'ya ısınma maksadıyla kullanması için yakıt, beslenmesi için yiyecek ve hastalandığında kullanması için de ilaç getirdi.
günler birbirini kovaladı ve sonunda şirket ağaç kesimlerini durdurmak zorunla kaldı. julia amacına ulaşmış, koru kesilme tehdidinden kurtulmuştu.
eylemi bittikten, aşağı indikten sonra ise senelerce çeşitli hastalıklarla savaşmak durumunda kaldı. zira ağaçta yaşadığı müddet zarfında kendisini tedavi edecek bir doktor yoktu.
evet arkadaşlar bazen hayatta yaşadığımız olaylar bizi pes etme noktasına getirir. julia için bu savaşta imkânsıza ulaşmanın tek yolunun, sonuca kavuşmanın mümkün olduğuna inanarak başlaması olmuştu. onun mücadelesi hepimize örnek olacak cinsten.
demem o ki: zorluklar bizi güçlü ve mücadeleci kılar. yaşadığımız her engel ise yepyeni kapılar aralar.
merak edenler için yaşadıklarını içeren röportajı ekliyorum: röportaj