Nazilerden Kaçan 791 Kişiye İstanbul Açıklarında Mezar Olan Gemi: Struma
12 aralık 1942 yılında romanya’nın köstence limanından ayrılan yaklaşık 770 yahudiyi ölüme taşıyan geminin ismidir struma.
gemideki her bilet o zamanın parasına göre gerçekten hatr-ı sayılır bir ücret olan 1,000 dolara satılmıştır. yolcuları taşıyan gemi normalde de seyahat gemisi olarak tasarlanmayan bir yat gemisidir, ancak yolcular queen mary gemisinin resimleriyle kandırılmışlardır. gemiyi hayal ettikleri gibi görmeyen yahudiler, 2.sefer de "bu gizli bir planın parçası, asıl gemi 10 mil ötede bulunuyor" yalanına inanıp, büyük umutlar içersinde gemiye binmişlerdir.
açlık ve sefalet içerisinde geçen onlarca günün ardından bir de geminin motoru istanbul’a yaklaşırken bozulmuş, bir ayakkabı tamircisinin uzun uğraşları sonunda çalıştırılıp, istanbul’a varılması sağlanmıştır, ancak dönemin başbakanı olan refik saydam "türkiye başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlar için vatan hizmeti göremez." diyerek gemiden kimsenin inmesine izin vermemiştir.
vehbi koç’un uzun uğraşları ve bakanın da yardımıyla mobil oil’in romanya temsilcisi olan martin segal ve ailesine istanbul’a giriş izni verilmiş, bundan kısa bir süre sonrada gemi bir römorkor tarafından karadeniz’in açıklarına çekilerek ölüme terk edilmiştir.
24 şubat 1942 tarihinde de karadeniz’de yabancı bir gemi istemeyen sovyet denizaltısı sc 213 tarafından, o kadar insana acımadan batırılmıştır.
geminin türkiye'den geçiş yapıp ingiltere'ye gitmesini engelleyen kararı ingiltere dışişleri bakanı vermiştir. ingiltere'nin tutumunun sebebi ise, orta doğu'daki çıkarlarını ve özel olarak da filistin'deki denetimini sarsabilecek istikrarsızlıkları önlemekti. bu gemiye geçiş izni verildiğinde, gemiler dolusu museviliğinin filistin'e gitmeye çalışacağının ve oradaki istikrarını bozacağını düşünmüşlerdi.
büyük britanya'nın sömürgeler bakanı lord moyne, 1944 yılında struma faciasındaki sorumluluğu nedeniyle bir suikast sonucu öldürülmüştür. b
u yolculuğu düzenleyenler 1942 yılında ölüme sebebiyet vermekten romanya'da yargılanmışlar fakat geminin batma sebebinin bir denizaltı olması nedeniyle beraat etmişlerdir.
bu olay birçokları tarafından türklerin yahudi soykırımı olarak addedilmeye çalışılır. fakat işin gerçek yüzünün çok başka olduğu belgelerle kanıtlanmıştır.