Nazi İşgalindeki Yunanistan'a Yardım Götüren Kurtuluş Gemisinin Hikayesi

6 Ekim 1941 tarihinde komşu Yunanistan'a yardım malzemeleri götüren Kızılay gemisi Kurtuluş'un hikayesi.
Nazi İşgalindeki Yunanistan'a Yardım Götüren Kurtuluş Gemisinin Hikayesi

28 ekim 1940 sabahı italya büyük elçisi grazzi, yunan başbakan metaksas'a resmi bir ültimatom verir.

metaksas, eski bir askerdir. orduda general olduğu birinci dünya savaşı sırasında yunanistan'ın tarafsızlığını koruması gerektiğini savunmuş, venizelos'un batı anadolu'yu ele geçirme planlarına karşı çıkmış, yunanistan’ın topraklarının şerefle ve müreffeh yaşamak için yeterli olduğunu, küçük asya seferi’nin bir macera olduğunu, sonunda bütün türk milleti ile karşı karşıya gelineceğini belirterek verilen tüm görevleri reddetmiştir.

İoannis Metaksas

diktatör başbakan metaksas, mussolini'nin ilhak ültimatomunu tanımadığını bildirir, büyük elçiye "ohi" yani hayır der. kendi ordusunun da hitler'in ordusu kadar güçlü olduğunu ispatlamak derdinde olan mussolini, yunanistan'ı işgale başlar. fakat metaksas ülkesini savunur, 1941 yılında ölene kadar da italyan işgalini durdurur, hatta toprak bile kazanır.

1941 yılının nisan ayında nazi ordusu, italya'nın aldığı yenilgiler üzerine yunanistan'a girer ve üç hafta içinde atina'yı ele geçirir. acımasız alman işgali altında olunan süre boyunca yunan halkı birçok zorluk ile karşı karşıya kalır. 300 bin insan açlık ve salgın hastalıklardan dolayı yaşamını yitirir.

Atatürk, Metaksas ile aynı karede

almanlar, yunanistan'ı ve adaları işgal edince, ingilizler de bize "kendi kıyılarımıza yakın olan adaları işgal etmemizi" teklif eder. savaşa girmek istemeyen, fakat inönü'nün hitler'e yazdığı mektubunda belirttiği gibi "milli egemenliğine yönelecek her saldırıya karşı koymaya azimli" olan ve tedbir olarak bütün askeri kuvvetini izmir ve trakya'ya yığmış türkiye, faşist alman ordularına istediği fırsatı vermek istemez, ve zor durumdaki komşusunun "milli şerefini rencide etmemek" gerekçesi ile teklifi reddeder.

zaten kendisi de kıtlık yaşayan, tarımda çalışabilecek erkeklerin çoğu savaş endişesi ile silah altında olan türkiye, komşusundan aldığı acıklı haberlere sessiz kalamaz ve işgal atındaki yunanistan'a yardım eden ilk ülke olur. 19 yıl önceki yunan işgalinden "kurtuluş" savaşı ile bağımsızlığına kavuşmuş türkiye, alman ordusunun işgali altındaki yunanistan'a insani yardım malzemeleri göndermeye başlar.


işte kurtuluş, ilk seferini 6 ekim 1941'de yapan ve türkiye'de toplanan iki bin ton gıda maddesini pire limanına götüren kızılay vapurudur. kurtuluş altı ayda toplam dört sefer yapar. 21 şubat 1942'de yine bir sefer yapmaktayken şiddetli fırtına ve tipi nedeniyle marmara adası açıklarında batar. 


bu tarihten sonra dumlupınar (bu gemi ile 1000 kadar hasta yunan çocuğu istanbul'a getirilir ve savaşın sonuna kadar türkiye'de bakılır), tunç, konya, güneysu ve aksu gemileriyle 1946 yılına kadar toplam 50 bin ton yardım gönderilir yunanistan'a.

yunan halkı bütün bu gemileri kurtuluş olarak adlandırır.

"Ah Bir Ataş Ver" Türküsüne Bambaşka Bir Hüzün Yükleyen Dumlupınar Denizaltı Faciası