Mozart Dinlemenin Harbiden de Bilimsel Açıdan Faydalı Olduğu Enteresan Alanlar
1991'de dr. alfred a tomatis adındaki bilim insanı, mozart'ın, bu büyük adamın müziğini dinlemenin beyin gelişimine yardımcı olduğunu öne sürdü. dr. tomatis'in mozart etkisi adını verdiği bu durum o zamanlar çok fazla tartışmalara konu olmadı. daha sonra, meraklı bilim adamları, yenilikçi çiftçiler, usta pazarlamacılar vb. bu büyük avusturyalı'nın onların -kendi alanlarında- nasıl ve ne şekilde işe yarayacağını araştırmaya koyuldular. öyle ya mozart etkisinin beyin gelişiminde etkili bir yanı varsa, pazarlama stratejisi gibi konularda da işe yaraması gerekiyordu. işte bu araştırmalar sonucunda da çokça işe yarar taraflarını bulmuş bu insanlar.
nedir bu işe yarar kısımlar?
şarabın alkol oranına etkisi
siena'lı bir şarap üreticisi olan carlo cignozzi, meşhur sihirli flüt'ü üzümlerine çalmayı denemiş ve bu dinleti, üretim sürecinin önemli bir parçası haline gelmiş. italyan şarap üreticisi, 2005'ten beri mozart'ın bu operasını brunello bağlarından birinde kullanıyor ve bağlardaki üzümler normalde 20 günde olması gerekirken 14 günde olgunlaşıyor.
bu durumdan sonra da şarabın alkollü içeriğini artırdığı görülüyor. üretici cignozzi, bu bağdan elde ettiği üretim için "özel bir brunello doğdu" ifadesini kullanırken, “flauto magico” adını verdiği ürünleri, dünyada mozart'ın müzikal armonileriyle tamamen uyumlu olarak yetiştirilen ilk şarap olarak kayıtlara geçiyor.
alkollü öğrenciler üzerindeki etkisi
1999'da, pittsburgh üniversitesi'ndeki yetkililer, öğrencilerin alkol etkisi ile felçli bir şekilde yuvarlanmalarından o kadar bıkmış ki, eine kleine nachtmusik'in biraz davranışsal ılımlılığı teşvik edebileceği umuduyla daha sonra kampüste hoparlörler aracılığıyla 22:00 ile 02:00 arasında çalınmasına karar verilmiş. besteci seçiminin işe yarayıp yaramadığı bilinmiyor ama kayıtlara göre, kesinlikle başka yerlerdeki kampüslerde kargaşaya neden olmuş.
sudaki etkisi
1990'ların sonlarında, bir girişimci ve alternatif tıp doktoru olan masaru emoto tarafından yürütülen araştırmalara göre, belli bir miktar suya dinletilen mozart ve rock müziğin etkisi su donduğunda ortaya çıkmış; ağır rock müziğine maruz bırakılan suya göre mozart dinletilen suda daha net kristaller gözlemlenmiş. ilginç bir şekilde, emoto'nun "sudan mesaj" adlı kitap serisinde açıkladığı üzere, mozart dinletilen su, kristal berraklığı açısından saf dağ nehirlerininkine benziyormuş.
süt üzerindeki etkisi
2007'de mandıra çiftçisi hans pieter sieber, bestecinin flüt ve arp konçertosu'nun gücünü ispanya'nın villanueva del pardillo kentindeki 700 friesian düvesinden oluşan sürüsü üzerinde denemiş ve sonuçtan çok memnun kalmış. sieber, sağım için sıraya giren ineklerine konçertoyu dinlettiğinde, genel bir sığır sakinliği ve hoşnutluğu olduğunu fark etmiş. bu da kısa süre sonra gerçek anlamda hayvan başına altı litreye kadar artan süt üretimi elde etmesini sağlamış. sieber'in oğlu nicolas bu durumu ve memnuniyetlerini "onlar için rahatlatıcı bir müzik olmasına rağmen onları dinamik ve aktif hale getiriyor" şeklinde açıklamış.
yumurta üzerinde etkisi
2003 "mannheim mozart festivali"'ne öncülük eden organizatörler, yumurta üretimini nasıl etkilediğini görmek için yerel bir çiftlikte 14 gün boyunca wolfgang amadeus'u 3.000 tavuğa çalmanın iyi bir sonucu olabileceğini düşündüler. ev festivalde mozart dinletilen tavukların yumurtaları servis edildiğinde, konsere maruz kalan yumurtalar için kesinlikle daha lezzetli olduklarını söylemişler.
köpekler üzerinde etkisi
2006'da somerset'teki bir rspca kurtarma merkezi, köpek sakinlerinden bazılarının daha sakin kalabilmelerine yardım etmek için 2.000 sterlinlik bir ses sistemi kurmuş ve "woofgang amadeus" dinletileri çalınmış. taunton yakınlarındaki west hatch köpek kulübelerindeki personel, köpeklerin mozart ve bach dinleyerek daha çabuk rahatladığını , ancak pop veya dans müziğinin o kadar etkili olmadığını söylemiş. merkezin müdür yardımcısı anita clarke,"kesinlikle işe yarıyor," ve "köpek kulübeleri artık daha sessiz." ifadelerini kullanmış.
fareler üzerindeki etkisi
1998'de, farelerin bir labirenti iki kat hızlı sürede aşması üzerine deney yapan eski çellist-deneysel-psikolog frances rauscher, mozart'ın iki piyano için d majör sonatı'nı farelere dinletmiş. wisconsin üniversitesi'ndeki bu laboratuvar fareleri, sessiz laboratuvar ortamına nazaran, çok daha hızlı bir şekilde labirenti geçebilmiş. bu fenomeni açıklaması istendiğinde, rauscher müziğin soyut olarak belirli nöron bağlantılarını uyardığını öne sürmüş. ilginç bir şekilde, benzer sonuçlar, yalnızca mozart dinleyerek daha hızlı hareket eden değil, aynı zamanda hard rock müziğine maruz kaldığında neredeyse durma noktasına gelen fareler üzerinde yapılan ayrı deneylerde de gözlemlenmiş.
sporcular üzerindeki etkisi
nisan 2004'te, ülkesinin olimpiyatlara ev sahipliği yapmasından hemen önce, kardiyolog ve yunan olimpiyat takımının danışmanı dr thanassis dritsas, bestecinin eserlerini bir eğitim rutininin parçası olarak dinlemenin yararlarına dikkat çekmiş. ve yapılan denemelerden sonra da "her antrenmandan önce, yavaş ve kolay bir tempoda 10 ila 15 dakika klasik müzik olmalı, böylece egzersiz, kaslara kan akışına yardımcı olmak için düşük bir nabız hızında başlasın" diye tavsiyede bulunmuş.
bebekler üzerindeki etkisi
tel aviv'deki doktorlar, prematüre bebeklere mozart dinletildiğinde daha hızlı büyüdüklerini söylemiş. bunu da, bebeklerin sırt üstü yatarken ve bestecinin özellikle mozart'ın müziğinin yumuşak tınılarını dinlerken sessiz kaldıklarında, normalde olduğundan daha az enerji kullanmaları ve bu nedenle daha hızlı kilo almaları olduğunu söylemişler. dror mandel, "mozart'ın müziğindeki tekrar eden melodiler, beynin korteksinin organizasyon merkezlerini etkiliyor olabilir" demiş. "beethoven , bach veya bartók'un aksine , mozart'ın müziği çok tekrar eden bir melodiyle besteleniyor." bu bulgunun, bebeklerin eve daha erken gitmesini sağlayarak hastanelerin milyonlarca sterlin tasarruf edebileceği öne sürülmüş.
domuzlar üzerindeki etkisi
tabii ki tüketim sektörü açısından da denenmiş mozart dinletme işi. domuzlara dinletilirken de daha lezzetli jambon üretimi için sıvanmış kollar. ispanya, la alberca'daki embutidos fermin et şirketinde denenmiş bu sefer ve istenen sonuçlar elde edilmiş. şirketi abd'ye eti ithal eden don harris, deneyin ardından 2008'deki açıklamasında şunları söylemiş: "imalatçıya gitmeden önce domuzlara mozart dinletiliyor", "mozart'tan sonra da gece yatağa gidiyorlar. ertesi sabah da domuz cennetine. çünkü tüketiciler onları (yani etlerini) çok yumuşak isterler. eğer korkarlarsa, epinefrin üretirler bu da eti olumsuz etkiler. stresli değillerse, et iyidir." diye açıklamış.
dışkılardaki etkisi
mozart dinletmenin üzümlerin daha hızlı olgunlaşmasına yardımcı olduğu biliniyor.
bir de dışkılar üzerinde de etkileri gözlemlenmiş. berlin yakınlarındaki treuenbrietzen'deki kanalizasyon merkezinin baş işletmecisi olan anton stucki'nin söylediğine göre mozart'ın notaları dışkının daha hızlı ayrışmasını sağlıyormuş. 2019 yılı başlarında, stucki'nin fabrika genelinde mozart'ın operasını çalmaya başladığından beri biyokütlenin parçalanmasında gözle görülür bir hızlanma kaydettiğini ve böylece merkezin ayda yaklaşık 1.000 avro tasarruf etmeyi beklediği bildirilmiş. stucki, "bu sırrın her şeye nüfuz eden müziğin titreşimlerinde olduğunu düşünüyoruz" diye açıklamış ve "bu müzik mikropları uyaran ve onların daha iyi çalışmasına yardımcı olan belirli bir rezonans yaratır. ama elbette doğru frekanslara ve doğru müziğe ihtiyacınız var ve o da mozart'ın eserleri ile tam yerini buluyor." şeklinde açıklamış.
hepsinin en dikkat çekici olan mozart etkisi de 2001'de san antonio, teksas'taki trinity üniversitesi'nde gözlenmiş
araştırmacılar g konçertosu'nun sesine maruz kalan bitkilerin, sessizce bırakıldığından veya şaşırtıcı bir şekilde bach'ı "dinlediğinden" daha hızlı fotosentez yaptığını görmüşler. araştırma makalesi, biyolog olmayanların anlayamayacağı şekilde şekil tabloları ve uzun kelimelerle tamamlanmış olsa da, gerçekten g konçertosu dinletisi ile olup olmadığı kesinlik kazanmamış.