Modern Dünyanın Çoğu Alanında Görebileceğimiz Yapılandırma Türü: McDonald'laşma

McDonald'laştırma (McDonaldization) nedir? Modern hayatın kalbinde yer alan bu felsefeyi anlatalım.
Modern Dünyanın Çoğu Alanında Görebileceğimiz Yapılandırma Türü: McDonald'laşma

Nedir bu?

mcdonaldlaşma sosyolog george ritzer abimizin kullandığı bir kavram. bu kavamla özetle şunu anlatmak istiyor: fast-food restoranlarının çalışma mantığı ve stratejileri, toplumda ve diğer alanlarda gözlemlenebilir. ve bu olmakta. devamında bu kavramı 4 prensip altında inceliyor.

1. verimlilik: diyor ki, önemli olan nitelik değil niceliktir. mcdonald örneğinde açlığımızı gidermenin en etkili ve hızlı yolunun bu olması gibi...

2. hesaplanabilirlik: yapılan işin veya alınan hizmetin ölçülebilir olması, burger’ın kaç sn ye sonra geleceği, kaç milisaniyede hazırlanacağı vs.

3. öngörülebilirlik: farklı yerlerde, farklı şubelerde yapılacak işin veya alınacak hizmetin ne olacağının belli olaması, aynı olması, standart olması.

4. control: bunla da diyor ki denetim teknoloji ile birlikte insansız yapılıyor, veya denetim insanlı dahi yapılsa denetleyecekler kendi insanı değerlerini yitirmiş ve tektipleşmiş, standartlaşmış.

kısacası toplumun her alanında verimlilik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik ve kontrol unsurlarının artması

george ritzer tarafından ortaya atılan bu kavram, modern toplumların hız ve standartlaştırmaya olan aşırı odaklanmasını eleştirir. eğitim sisteminin, yaratıcı düşünceden çok test skorlarına odaklanması gibi...

mcdonaldization... günümüz toplumunun eninde sonunda komünizme adım atması ile sonuçlanacak süreç ama bu tersten adım atma maalesef tam da matrix filminde gösterilen yada 1984 romanında tasvir edilen tarzda egemenlerin her şeye sahip olduğu sıradan insanın ise tanınan sahte serbestliği özgürlük olarak anlaması ile sonuçlanacaktır.

günümüzde kapitalist dünya globalizm ve standartlaşma adı altında ürün ve hizmetleri hızla tek tip bir hale sokmakta, karteller ve monopoller yaratarak dünya pazarlarını kontrol etmeyi amaçlamaktadır. üstelik bu ürün ve hizmetler çeşitli janjanlı paketlerde sunulmakta,girdiği pazarlarda teşvik görmekte hatta çoğu kez çevre ülke devletleri bu merkez ülke ihraç mallarından yararlanmak,onları ve şirketlerini kayırmak zorunda bırakılmaktadır.

mcdonalds bunun en bariz bir örneğidir. komünist rejim zamanında moskovada açılan şube bir nevi özgürlüğün bayraktarı gibi algılanmıştır. günümüzde toplu tüketim dışında da pek çok dünya şirketi kendi geliştirdikleri üretim şekillerine uygun test metodları ile tek tip üretim yaptıklarını iddia ederek, piyasadaki diğer ürünleri eski teknoloji ve sağlığa zararlı göstermekte,düpedüz yerli işbirlikcileri ile yalan haberler yaparak piyasayı ele geçirmektedir. çoğu kez gerçekte vasat olan kaliteyi tekrarlanabilir üstün kalite olarak pazara sunmakta ve çoğu kez arkalarına aldıkları çevre ülke devletlerine çeşitli kanun ve yönetmelik çıkartarak tekelleşmektedir.

dünya hızlı pek çok faaliyet konusunda bir kaç global devin at oynattığı bunların şimdilik karlı görmediği alanlarda da yüzlerce şirketin birbirini yiyerek var olma savaşı verdiği pazarlara dönüşmüştür. bu süreç ileride de bu ivme ile sürecektir zira global şirketler çoğu kez oluşturdukları birleşik karteller ile devletler üstü bir güç haline gelmişlerdir.

ürünlerin gerçekte kalitesizleşmesi, sağlığa zararlı olduğu halde artarak pazarlanması popüler bir örnek mısır şurubu üzerinden açıklanabilir. marketlere gittiğinizde bundan yirmi yıl önceye göre çok fazla çeşitlikte mal satılmaktadır ama bugün marketlerde satılan 4000 çeşit malın neredeyse yarısının içersinde mısır şurubu mevcuttur. almış olduğunuz ürünün içine katılan aroma ile aslen malın ayırt edici özelliği ortaya çıkmaktadır. örnek olarak hazır reçel içersinde ana unsur mısır şurubu ve çeşitli katkılar bulunmakta örneğin böğürtlen reçeline böğürtlen sadece tad,doku vermesi için katılmaktadır ve çoğu kez ürünün %10'u gibi bir miktarını oluşturmaktadır. sonuç olarak tüketici olarak pek çok değişik ürün aldığınızı zannederken çeşitli form ve lezetlerde mısır şurubu satın alarak eve dönmektedir. üstelik bu aldığınız ürün sağlınıza olumsuz etkiler yapmaktadır. bu etkilerin dört başı mamur araştırılması,ortaya konması ise çoğu kez bu ürünü üreten firma tarafından çeşitli bağlantılar kullanılarak ya engelenmekte ya bilgiler karatılmakta hatta bazı durumlarda çok temiz hijyenik üretildiği söylenerek sağlıklı olduğu dahi iddia edilmektedir.

sonuç olarak bu durum en basit hali ile yerel markaların, yerel lezzetlerin hatta o bölgeye has bitki örtüsü ve hayvan popülasyonunun değişmesi ve her yerde benzer ağaçlar, benzer yapıda evler, benzer arabalar, saç stilleri, giyisiler, aynı filmler ile kendini göstermektedir. şu anda dahi avrupa veya amerika ile aynı gelir seviyesini paylaşan insanların tüketim kalıpları, markaları gittikleri yerler, okudukları kitaplar, izledikleri filmler birbirine benzemektedir.

yazdığım gibi bir cins komünizmdir tek fark nüfusun her katmanına yayılmamasıdır. bu tüketim kalıbı dahi roma vatandaşı gibi bir düzen oluşmasına yol açmakta ve diğer bu kalıba ulaşamayanları yok saymaktadır. bu düzenin ana motoru kapitalizm olduğu için insana ve cevreye saygılı değildir. önemli olan o düzen içersinde ve düzenin sundukları ile yaşamaktır. mesela çevre duyarlılığı yerine iphone'un son modeli peşinde koşma, bir üst model araba almak yada yeni yapılan sitelerde izole hayatlar yaşamak ve organik beslenmek özgürlük olmaktadır. bu düzenin özgürlüğü eğer paran varsa milyonlarca benzeri olan mallardan satın alma özgürlüğüdür.

mcdonaldization: en önemli örneklerinden birini sosyal medya iletişimi alanında görebileceğimiz fenomen

gerçekten de iletişim bu şekilde daha verimli, hesaplanabilir, öngörülebilir ve denetimli bir hale gelir belki ama her şeyin bir bedeli vardır elbet.

daha verimli iletişim kurulduğu iddia edilen bu ortamda geçirilen uzun süreler aslında insanı gayet verimsiz bir hale getirir günün sonunda.

ayrıca nicelik niteliğin önüne geçer. kendine özgü bir dili ve kalıpları olan bu ortamda çeşitlilik ve özgünlük azalır. etkileşim almak ve beklentileri karşılamak üzere içerik üreten işçilere dönüşür bireyler. sonuçta kasa kazanır. artan global şirketlerin bu platformlar üzerinden elde ettiği gelirler olur.

sizin beğenilerinize göre kişiselleştirilmiş olarak sunulan içerik zamanla belirli kalıplara sıkışmayı ve geri kalan dünyadan kopuşu beraberinde getirir.

kişisel verilerinizin paylaşılması ve gözetlenme ise the great hack'de anlatıldığı üzere sorunların bambaşka bir boyutudur.

üretilen birçok içerikle etkileşimde olmak doğru, gerçek ve sağlıklı bilgi aldığınızı garanti etmez. hatta çoğu zaman sizi gerçekten koparır ve insanların bu ortam için özel olarak tasarladıkları personalar dünyasındaki farklı bir gerçeklikte yaşamanıza yol açar. kim bilir çoğu insanın da asıl istediği bu gerçekten kaçıştır belki de...