Mezun Olan Öğrencilerin Gözünden: Mutfak Sanatları Akademisi (MSA)
msa, yemek yapmak ve yemek üretmek arasındaki farkı anlatan mutfak okulum
sektörde çok başarılı olmuş ve olma potansiyeli olan şeflerle çalışma imkanı bulduğunuz, eğer biraz meraklıysanız her şefin peşine düşüp bir ton şey öğrenebileceğiniz, vaktiniz sabrınız varsa muhteşem gastronomi kütüphanesi ile vakit geçirebileceğiniz bir okul burası. tabii bütün bunlar için ise bu işi gerçekten sevmeniz gerekiyor. ben yukarıda yazdığım fırsatların hiç birini değerlendirmedim örnekse. hafta sonu grubuna katılıp hafta içi ise başka bir şehirde çalışıyordum çünkü.
kısaca kendi deneyimlerimden bahsetmem gerekirse;
ilk 4 aylık eğitim sürecini yukarıda yazdığım üzere hafta sonu okulda, hafta içlerini ise eskişehir'de geçirdim. ardından 4 aylık staj için izmir'i seçtim ve okulun beni atadığı bir italyan restoranında staja başladım. üç hafta sonra dayanamayıp stajımı yaktım. eskişehir'e döndüm ve yaklaşık 10 kilo tortellini katladıktan sonra istanbul'a gidip bu işin peşini bırakmamaya karar verdim. istanbul'da başvurduğum ve durumumu açıkça anlattığım -staj yakmaya hiç iyi gözle bakılmaz bu işte- iki restorandan bir tanesi bir hafta içerisinde beni aradı ve ben bir salı günü işe başladım. şuan mutluyum, huzurluyum.
şimdi işin diğer tarafına gelirsek;
mutfak sanatları akademisi öncelikle bu işin çok çok iyi yapıldığı bir yer. murat macit artukmaç, ömer tezel, cem erol, oğuz demirelli, muzaffer şişek gibi sektörde hatırı sayılır insanlarla çalışma şansı veriyor. "4 ayda ne kadar şey öğrenebilirim ki?" sorusunun cevabı ise; 4 yıldır gastronomi okuyan bir insandan çok daha fazla şey -ki kişisel çabanız ve yeteneğiniz de bunda etkili pek tabii-.
okulun pek tabii bir yerde ticarethane olmasını da yadırgamamak lazım. hoşunuza gitmeyecek pek çok şeyle de karşılaşabilirsiniz ama emin olun sektöre girdiğinizde çok çok daha kötüleriyle karşılaşacaksınız. çünkü bu işin doğasında bir hiyerarşi var ve üstleriniz her zaman sizin tasvip edeceğiniz insanlar olmayacak. çoğu zaman onlarla pasif agresif savaşlar vermeniz gerekecek ve emin olun çalışma saatlerinden çok bu durumlar sizi yoracak.
neyse okul kısaca böyle. bu sektöre donanımlı, hızlı ve sektörün önde gelen şefleri ile tanışık olarak girmek için msa ve usla biçilmiş kaftan.
bu okulda çok şey öğrenmek mümkündür
ücreti sadece hayatının sonuna kadar mükemmel yemek yapabilmek için bile ödenebilecek bir paradır benim için. eğer akıllı olursanız okuldan çıkarken sektörde ulaşabileceğiniz bir çevre ile çıkarsınız okuldan. öğrettikleri reçeteler sektörde yok diyen arkadaşlar asıl olayın klasik tekniklerden geçtiğini kavrayamamışlar sanırım. burası mutfak için bir kickstarter ve öğrenmek sizin elinizde. türkiye sektöründe kendine has bir çevresi vardır ve iş imkanı sunar. uzun dönemi bitiren bir öğrenci le cordon bleu standart eğitimini almış birisi ile aynı seviyede gözükür city&guilds tabanında. uluslarası bir kariyer imkanı da sunar. dediğim gibi bu okul sana çok fırsat sunar. değerlendirmeyip sonra okula sövmek senin tercihin.
yıllar sonra beyaz yakalılığı bırakıp pastacılık ve ekmekçilik alanını bitirdiğim eğitim kurumudur msa
şu an stajım devam ediyor. tek bir pişmanlığım var, o da daha erken başlamamış olmak. bu sektörde gerçekten bir şey yapmak istiyorsanız size mantığını ve tekniği öğreten bir kurum. ama mezun olduktan sonra “şefim ben salatalık soymam, soğan doğramam” zihniyetindeyseniz, liyakat mantığını oturtamadıysanız çok uzağa gidemezsiniz, sonra kurumu kötülersiniz en başından bilmekte fayda var.