Manhattan'ı Çepeçevre Dolaşan Gizli Telin Amacı Ne Olabilir?
manhattan adası başta olmak üzere new jersey, atlanta, st. louis, los angeles, baltimore, dallas ve abd'deki diğer birçok şehir ve banliyöde kabaca sadece kuzey amerika'da 200'den fazla şehir ve kasabanın etrafını çepeçevre saran görünmez bir ip var.
bu durum sadece amerika'ya özgü değil, avrupa'da amsterdam, londra gibi birçok kentte de var. şehirlerin etrafını çevreleyen misina benzeri bu iplerin sırrı ne?
tuhaf bir yahudi inancı olan eruv
yahudi inancında haftanın altı günü çalışmaya ve dünya işleri ile ilgilenmeye bir günü ise dinlenmek ve tanrıyı anmaya ayrılmıştır. şabat olarak adlandırılan bu günde (cuma günü güneş batımı ile başlar cumartesi güneş batınca biter) çalışmanın her türü kesinlikle yasaktır.
bu kural, talmud adı verilen yahudi hukukunda şu şekilde belirtilmiştir:
"altı gün iş yapılacak; ama yedinci gün, rab'be kutsal olan kutsal bir dinlenme şabatı'dır; şabat gününde kim bir iş yaparsa, kesinlikle ölümle cezalandırılacaktır. şabat sonsuza dek benim ve israiloğulları arasında bir işarettir; çünkü rab göğü ve yeri altı gün içinde yarattı ve yedinci günde işten ayrıldı ve dinlendi."- çıkış 31: 12-17
peki iş yapmama konusuna neler dahil?
neredeyse her şey, yahudi kaynaklarda yapılamayacak 39 şey listelenmiştir. ne kadar kapsamlı olduğunu anlatmak için birkaç örnek vereyim:
herhangi bir şey bir yerden alınıp bir başka yere taşınamaz. bu yüzden şabat gününde bir kişi cep telefonunu alıp dışarı çıkamaz. evinin anahtarını bile taşıyamaz. bebeği var, bebek arabası ile gezdirecek... gezdiremez. hasta birisi tekerli sandalyesi ile dolaşamaz. çünkü tekerlekli sandalyeyi taşıyor. ve bir iş yapmış oluyor.
2 harften uzun yazı yazamaz, ateş yakamaz, yanmış ateşi söndüremez, bahçe işleri ile uğraşamaz, ekin ekemez, ekin toplayamaz, örgü öremez örgü sökemez, bebeğini kucağına alıp bir yerden bir yere bile götüremez... yapması gereken tek şey ailesi ile bir araya gelmek. önceden hazırlanmış şabat yemeklerinden yemek. sinagoglarda ayinlere katılmak. sohbet etmek. tevrat okumak. kendini dinlemek... ama bu kurallar oldukça sert ve uyulması zor, hele engelli bir yakınınız varsa. özellikle bir şeylerin bir yerden başka yere taşınamaz olması günümüz hayatıyla neredeyse bağdaşmıyor. bu yüzden yahudi alimleri bir araya gelip buna bir çözüm düşünmüşler: eruv.
eruv bileştirilmiş özel alanlar demek. şabatta yapılamaz denilen şeylerin bir kısmını ev içinde yapmak serbest. mesela bir şey taşınamaz kuralı evde bir ölçüde esnek. bardak ev içinde masadan alınıp içeri getirilebilir. ama dışarda bu yapılamaz. ya da bebek arabası ev içinde sürülebilir. tekerlekli sandalye de... ev kavramının içine evlere ait avlular da dahil. etrafı duvarla çevrili bir bahçeniz varsa o bahçenin içinde eşyaları taşıyabilirsiniz. ama kapıdan dışarı çıktığınızda bu yapılamaz.
yahudi alimleri hem şabatta saygısızlık yapmamak hem de günümüz dünyasına uyum sağlamak için bu avlu ve etrafın duvarlarla çevrili olması durumunda kazanılan esneklik hakkını biraz daha farklı yorumlayıp şehirlerin etrafını saran bu ipler ile kocaman şehrin tamamını bir eruv alanı yani içinde eşya taşınabilen büyük bir avlu haline getirmiş olarak kabul etme yolunu seçmişler.
şehrin kimi doğal bölümlerini duvarın bir parçası olarak görüyorlar. doğal kısımla kapanmayan alanlarda ise direklere ip geriliyor. mesela bir nehir varsa o nehri sınır olarak kabul edebiliyorlar. tren rayını, bir binayı vs... ama elektik direklerindeki telle sınır olamıyor. çünkü elektrik telleri direklerin üstünden geçmiyor. ip ya da tel direğin en üst noktasına bağlı olmalı. çünkü direkt bir kapının kolonu olarak hayal ediliyor. ip ise kolonun üzerinde duran kiriş:
bu yüzden mümkünse eruv alanını belirleyecek sınır ipinin asılı olduğu ip için özel direkler dikiyorlar. bu mümkün olmaz ise direktlerin üzerine kendi direklerini monte ediyorlar. buradaki plastik beyaz boru o ilave direk, ip onun en üstünden geçiyor:
bir alan bu şekilde arada hiç boşluk kalmayacak şekilde çevrelenmişse o alan içinde yahudiler kısmen özgür olabiliyor, şabat kuralları esniyor. çünkü o çevrelenmiş alan bir eruv, yani özel mülk haline geliyor.
inançtır. kimsenin inancına saçma diyemeyiz. dünyada ineklerin tanrı olduğuna inanlar var. adamlar buna inanıyor. ipten kiriş. direkten kapı sütunu. bu onlarla kendi tanrıları arasında bir mesele...
mesela anahtar taşımak yasak ya! eruv olmayan bir alanda anahtarı taşımak için anahtarın iki ucuna bir kanca takıyorlar. bu kancalara da deri bir şerit. sonra bellerine sarıyorlar. böylece anahtar bir kemer haline geliyor. kemer takmak şabatta serbest. o konuda da öyle bir çözümleri var. yahut ateş yakamıyorlar, ampul yakmak da bir tür ateş olduğu için yasak. bu yüzden şabat olmayan günlerde saati ayarlanmış lambayı yakacak ve belli saatte söndürecek bir mekanizma yapıyorlar. lamba otomatik yanıyor, otomatik sönüyor.
o lambanın yakıp kapama işi şabat gününde yapılmadığı için bu kuralı bu şekilde esnetmiş oluyorlar. ama kendi evlerine fotoselli lamba taksalar o olmuyor. evet sen yakmadın. lamba kendi yandı olmuyor. önünden geçme işi yaptın. ateşi o şekilde yaktın deniliyor. iş yapmak yasak.
bunlar hep inanç. kimse bunu sorgulayamaz. bana saçma geliyor ama karışamam. ama dünyada birçok ülkede kamusal alanda baş örtüsü takma yasağı gelirken şehirlerin içinde bir yerlerin ipler ile çevrelenip dini alan haline getirilmesine inanç özgürlüğü olarak bakılması da bir parça iki yüzlülük değil desem yalan olur. belki senin evinin duvarını birileri kendi inançlarında ev sınır duvarı olarak görüyor. ama benim bundan haberim yok. iznim de yok.
benim vergimle yapılmış tren rayı neden onların duvarı? bir hintli şehrin ortasında inek dolaştırıp saygı bekleyebilir mi? bilemiyorum altan... 70 yıllık ömrün 10 yılı hapis gibi evde geçirmek zorunda kalmak, hem de dinlenme gününde oldukça zor olacaktır.
adamlar sadece manhattan eruvunu korumak için yılda 100 bin abd dolarından fazla harcıyormuş bakım ve onarım için. adamlar için önemli bir konu...