Latin Amerika'da Türklere Karşı Neden Ekstra Bir Sempati Besleniyor?
latin amerika'da türk olmak çok eğlenceli bir deneyim
hatta türk olmaktan hiç bu kadar keyif almamıştım diyeyim de siz anlayın. kız tavlamanın en kolay yolunun türk olduğunuzu söylemenin olduğu tek yer, belki de latin amerika'dır. abartmıyorum ve milliyetçi birisi de değilim, bilen bilir. gittiğim her yerde doğal olarak memleketim soruluyor ve türkiyeli olduğumu söylediğimde, ablalar hemen benimle flört etmeye başlıyorlar. yakışıklı da değilim ama neyse.
şakası bir yana, nedenini anlayamadığım bir şekilde ciddi bir türk ve türkiye sempatisi var latin amerika'da. öyle ki bazen insanları aldatıyormuşum/hile yapıyormuşum hissine kapılıyorum. örneğin; meksika'da atlı polislerden atlarını bir tur istediğimde hemen vermişlerdi, üstüne bir de telefonu polise verip birkaç fotoğraf çektirmiştim. normalde turistlerin sokulmadığı bazı arkeolojik kazı alanlarına, sadece türk olduğumu, ertesi gün ülkeden ayrılacağımı söyleyip girebilmiştim. inanmazsınız, bazı kodaman amerikalı ve ingiliz turistler de vardı ama onlar bana bakarken ben en özel mekanların tadını çıkarmıştım.
peki neden bize karşı bu kadar sempati besliyorlar? bu konuda bazı teorilerim var:
öncelikle, tarih boyunca olumlu ya da olumsuz herhangi bir bağlantımızın olmaması
bu konu, buradaki insanların bizi nötr, hatta yer yer egzotik bir kültür olarak algılamalarına neden oluyor. bembeyaz bir sayfa var aramızda ve bu sayfayı nasıl dolduracağımız tamamen bize bağlı (bazen hiç bulaşmayalım istiyorum, malum bizim kadim beceriksizliğimiz yüzünden, işlerin boka sarması da olası. en iyisi bırakalım dağınık kalsın diyorum zaman zaman).
ikincisi; 19 yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında, buralara osmanlı devletinden ciddi bir göç olmuş
özellikle lübnan, mısır, suriye, filistin, ermenistan (o zamanlar ermenistan bir devlet değil tabii ama bir çok ermeni göç etmiş. nedenlerini başka yerde tartışırız) ve ürdün'den çok fazla insan buralara yerleşmişler ama osmanlı pasaportu sayesinde tekmili birden 'türk' olarak tesmiye edilmiş ve birçok ülkede gayet etkili bir pozisyona sahip olmuşlar zaman içerisinde. sevilen ve uyumlu gruplar oldukları için de 'türk' algısı olumlu yönde. filistin sorunu örneğinde, latin amerika ülkelerinin filistin yanlısı tutumlarının arkaplanında da bu grupların etkisi var tabii (örneğin brezilya, uruguay, el salvador gibi ülkeler açıktan destek çıkıyorlar filistin'e). (aslında başlıbaşına tez konusu).
üçüncüsü, belki şaşırtıcı gelecektir ama türk dizilerinin buralardaki başarısı
ilk başta oldukça şaşırmıştım ama bir çok latin amerika ülkesinde birden fazla türk dizisi oldukça büyük hayran kitlelerine sahip. binbir gece, muhteşem yüzyıl, fatmagül'ün suçu ne, adını feriha koydum, ezel, karadayı ve adını bile bilmediğim, daha önce hiç izlemediğim bambaşka diziler. arjantin'de iken, adını feriha koydum dizisi los secretos de feriha diye oynuyordu televizyonda.
yine arjantin'de türk olduğumu duyan bir taksi şöförü "kızlara türk olduğunu söyle, don onur (binbir gece dizisindeki onur bey karakteri) gibi karşılanırsın, bir sherazade (şehrazad) bulursun" demişti gülerek. kolombiya'da çok beğendiğim hanım hanımcık bir ablaya asılmak için daha ağzımı açmadan türk olduğumu öğrenince (kaldığım hostelin sahibi hemen türk olduğumu ispiyonladı) boynuma atlayıp, fatmagül'ü sormuştu bana. kültürel hegemonyayı pek bilemiyoruz ve etkilerini değerlendirmekte güçlük çekiyoruz ama dizilerimiz bu tarafta ciddi iş başarıyorlar.
tabii ki başka sebepler de vardır muhakkak...