Kuvayi Milliye'nin Pek Bilinmeyen Kahramanlarından: Mavro Ali Efe

Yunanların Rumca kara anlamında Mavro dediği, Afrika kökenli Mavro Ali Efe'nin hikayesi.
Kuvayi Milliye'nin Pek Bilinmeyen Kahramanlarından: Mavro Ali Efe

bergama'da bir mezar...


mezar taşında yazanlar şöyle:

korku nedir hiç bilmezdi
vatan için dağlarda gezdi
nice düşman başı ezdi
erdi bir gün bu hedefe...

bu mezarda bir kahraman yatıyor. adına türkü yakılmış bir efe...

bergama'nın alibeyli köyünden arap ali osman efe, ya da düşmanlarının ona verdiği ad ile bilinen, yiğit namıyla anılır; mavro ali efe...

mavro ali efe de tıpkı diğer kahraman efelerimiz gibi, yunan işgaline kayıtsız kalmayıp dağa çıkan, vatan için vuruşan nice efelerden biri. onu farklı kılan özelliği ise siyahi olması, afrika kökenli olması...

ali osman efe, 12 kişiden oluşan çetesiyle işgal sonrası dağa çıkar. yunanlara yaptığı ani baskınlarla önemli kayıplar verdirir.

renginden dolayı yunan askerleri ona "kara" anlamına gelen "mavro" lakabını takarlar ve arap ali osman efe bundan böyle mavro ali efe olur... mavro ali efe'nin çetesinde onun yardımcısı olan bir başka siyahi efe daha vardır. bu yüzden de çetelerine yunanlar tarafından mavrolar çetesi adı verilir.

mavro ali efe kuvayi milliye'den aldığı davetle soma'ya gider ve kuvayi milliye'nin soma karargahına bağlı bir çete reisi olarak faaliyetlerine devam eder.

bir seferinde bölcek köyüne (bergama) baskın vermek ister. köyde hatırı sayılır bir yunan kuvveti vardır. kuvayi milliye tarafından uyarılır. ama ali efe'nin derisi gibi gözü de karadır. zaten gözü karalığı ile nam salmıştır biraz da. dinlemez. bölcek'e baskın verir. yoğun çatışma yaşanır, mavro ali efe 2 yerinden vurulur yere düşer. iki kızancığı da oracıkta şehit olur.
ali efe'nin öldüğünü düşünen yunan askerleri geri çekilir. lakin ali efe yaşıyordur, sürüne sürüne buğday tarlasına girer.

geri dönen yunan askerleri kan izlerini takip ederler ve buğday tarlasında yaralı yatan ali efe'yi bulurlar. yunan yüzbaşısı "sen daha gebermedin mi vre" diyerek tabancasını ateşleyeceği sırada ali efe parabellumuna erken davranır ve başında dikilen 3 yunan palikaryasını buğday tarlasında eşek cennetine yollar. ve ardından yine sürüne sürüne, buğday tarlasında iz bıraka bıraka kurtulur...

mavro ali efe'nin bu kahramanlığı onu daha da efsane haline getirir

çetesine yeni kızanlar katılır ve 200 kızanı ile birlikte balıkesir kuvayi milliye kuvvetlerine katılır.

ardından düzenli orduya geçilmesi ile birlikte mavro ali efe ve kızanları düzenli ordunun emrine girerler. sakarya'da, dumlupınar'da çarpışırlar. 9 eylül'de izmir'e girerler...

kurtuluş savaşımızın ardından mavro ali efe'ye bizzat atatürk tarafından gazilik madalyası verilmiş ve kendisi 60 dönüm arazi ile ödüllendirilmiştir.

kurtuluş savaşımızın siyahi kahramanı mavro ali efe 1951 yılında bergama'da vefat etmiş ve yukarıda görselini paylaştığım mezarlığa gömülmüştür.

mavro ali efe adına yakılan bir türkü olduğundan bahsetmiştik. işte bu türkü "kırmızı buğday" türküsüdür. bazı kaynaklarda manisa yöresi olarak geçse de aslen bergama türküsüdür ve ali efe'nin bölcek baskınına atfedilmiştir.

türkü bugün farklı sözlerle okunsa da orijinal sözleri şöyledir:

kırmızı buğday ayrılmıyor hadülen kanından
can bulaşmış ali osman efe'nin hadülen canından
kurşun girmiş efemizin hadülen dört bir yanından
yürü serbest yürü beyaz aşem örme saçlar sürünsün
açıver ak gerdanını aşem hadülen sinen görünsün
göçbeyli altında selamet geçtim hadülen sağ geçtim.
sarıcalar deresinde pusuya düşüp kendimden geçtim.
aklımı zor topladım hadülen cingeye dar kaçtım.
yeğitler yeğidi ali osman efem yerde yatıyor.
heybesinde buğdaylar hadülen kanıyla yatıyor.
kırmızı buğday ayrılmıyor hadülen aman saçımdan.
mevlam bana versin beyaz aşem güzellerin gencinden.
kim ayrılmışki hadülen ben ayrılem aşem eşimden.
serbest yürü beyaz aşem örme saçları sürünsün
aç beyaz gerdanı da aşem hadülen sinen görünsün...