Kullanmamak İçin Mücadele Verdiğimiz Şekerle İlgili Sık Yaptığımız Hatalar ve Net Çözüm Önerileri
şeker vücudun başlıca enerji kaynağıdır ve bilinenin aksine, vücudun dışarıdan alacağı 1 gram şekere dahi ihtiyacı yoktur. zira vücut, aldığınız her türlü karbonhidratı glukoza, yani basit şekere dönüştürmektedir ve kendi ihtiyacı olan şekeri, ki tercihi kompleks karbonhidratlardan gelen karbonhidrattır, buradan karşılamaktadır.
peki "madem tüm karbonhidratlar şekere dönüşüyor, o zaman dayanayım kolaya dayanayım çikolataya vücut daha çok şeker üretsin ben de daha enerjik olayım, misal sabahın köründe ofise girip herkese gülümseyerek 'günaydıııın' diyen o yavşak ben olayım" derseniz ne olur? ebenizin amı olur, ne olacak şu olur: vücut, aldığınız karbonhidratı direkt şekere dönüştürür. şekere dönüşünce kandaki şeker seviyesi yükselir ve pankreas uyarılarak insülin salgılamasına neden olunur. salgılanan insülin, kandaki şekerin karaciğere ve kas hücrelerine girişini sağlayıp yakıt olarak kullanmak üzere depolar.
şimdi gelelim asıl noktaya
hani "kola cips hamburger pizza ne varsa gömelim ne olacak, nasıl olsa bunlar enerji olarak depolanıyor bizim de enerjiye ihtiyacımız var genç insanlarız zaten lazım olur" dediniz ya, o noktaya geldik. zıkkımın kökünü yiyin arkadaşlar. gören de zanneder ki survivor adasında üç ay aç kaldınız da hepsini yemenin derdine düştünüz bana. yemeyin arkadaşlar. vücut o şekerin hepsini enerjiye çeviremiyor. siz sadece hamburgeri yiyip aza kanaat etseydiniz onun hepsini enerjiye çevirecekti belki ama sonradan bir buçuk iskender ve künefe yiyince, vücut "napıyor bu amına koyduğumun sığırı yine" dedi ve aldığınız fazla kaloriyi enerjiye çevirmek yerine yağa çevirip kapağı koydu size.
neden böyle yaptı peki? çünkü eşeğin sikinden dolayı yaptı. çünkü kanda öküz gibi şeker var ama karaciğer hücrelerinde, kas hücrelerinde ve diğer hücrelerde fazla şekeri depolayacak yer kalmadı. çünkü önceden depolanan enerjiyi yakmak için herhangi bir egzersiz yapmadınız. egzersiz yapmayınca fazla yakıt depoda kaldı. ağzına kadar dolu depoyu fizik kurallarına göre daha da dolduramayacağınız için vücut fazla şekeri yağ olarak depoladı. hani bilgisayar başında göbeğinizi kaşırken elinizin altında hissettiğiniz o yumuşak iğrenç doku var ya, bu o işte. kullanmadığınız enerji yüzünden enerji olarak depolanamadığı için yağa dönüşen zavallı şeker. müsebbibi sizsiniz yani. günahı sizin boynunuza. şişkoysanız eğer tek nedeni sizsiniz arkadaşlar "allah'ım ben niye böyleyim ya" demeyin boşuna allah ne yapsın size, öküz gibi löp löp yiyorsunuz. pisboğaz.
neyse...
peki bu nasıl engellenir?
engellenemez. çünkü ben sizde o ışığı göremiyorum. bunları okuyorsunuz okuyorsunuz, sonra gidip yarım ekmek domatesi bir bardak kolayla birlikte gömüyorsunuz tek nefeste. yapmayın olm, yapmayın arkadaşım yapmayın. başçavuşun beygiri mi osuruyor lan burada, ibnelik yapmayın. neyse, bakın şu şekilde engellenir, bu kısmı iyi okuyun en önemli yer burası. özellikle sona bıraktım ki daha heyecanlı olsun: basit karbonhidratlardan ziyade kompleks karbonhidratlar tüketin, vücut ihtiyacı olan şekeri bu kaynaklardan karşılasın. zira kompleks karbonhidratlar glisemik indeksi düşük gıdalar olduğu için kana yavaş karışır kan şekerini yavaş yükseltir ve yavaş düşürür. basit şekerlerin yaptığı gibi kan şekerinde dalgalanmalar yaratmaz. bu şekilde olunca daha uzun süre tok kalırsınız, gereksiz yere yemek yiyip durmaz ve üzücü sonuçlar da almazsınız. bakın üzücü sonuçlar dediğim şeyler bi 5 kilo fazlalık değil; şeker hastalığından kansere uzanan geniş bir yelpazeden bahsediyorum. o ayıla bayıla yediğiniz ambalajlı ürünlerin içine neler koyuyorlar bi görseniz aklınız çıkar ya. 3 gün yemek yemezsiniz, o derece.
hayatınız bu kadar ucuz değil arkadaşlar. bugün sırf bi böbreğini kaptırmamak için gece dışarı çıkmayan, yeni insanlarla tanışamayan ve asosyal olan birçok insan var. lan şu böbreğinize gösterdiğiniz özenin yarısını diğer organlarınıza da gösterin ya, nedir yani. çok zor değil bu arkadaşlar, inanırsanız eğer siz de başarabilirsiniz. her şey böbrek değil diğerleri de önemli. üzmeyin beni. lütfen.