Kötü Olmakta Sonuna Kadar Haklı Olan Kötü Karakterler

Dizilerde, filmlerde ya da çizgi filmlerde bazı kötü karakterler var ki gerçekten kötü olmayı hak ediyorlar.

tom

aga, hayvancağız ne çekti şu jerry'den.

coyote

abi, düşün bak, sürekli bi ibne tepende, meep meep ediyor. gel de kötü olma amua goyim.

komutan logar

büyük büyük büyük babasına yapılanları unutursak kalbimiz kurusun.

gargamel

üstü başı yama içinde, üflesen yıkılacak bir şatosu var ve büyücü meslektaşlarının tümü tarafından dışlanıyor. azman gibi bir kediyi bile sahiplenmiş adam ki içindeki iyi burdan belli. mutluluk kumkuması şirinler yüzünden de iyice kafayı yemiş. iyiye dair hiçbir şey yok hayatında, kötü olmayı bile adamakıllı beceremiyor garibim. miskin de olmasa çok yalnız.

joffrey baratheon

tam bir orospu cocugu. o yuzden hak verdim piçe.

yılan hikayesi'ndeki kürşat

idolümdür.

darth vader

nitekim anakin skywalker olduğu zamanlarda tek istediği ölümün önüne geçebilmekti.
annesini kaybetti, ne idüğü belirsiz yaratıklar tarafından kaçırıldı ve öldürüldü annesi. padme amidala'nın da öleceği rüyasına girmek sureti ile kendisine defalarca malum oldu.
palpatine de ölümün çaresini biliyorum diyerek aklına girince adamcağız kendisini karanlık tarafta buldu ve geri dönüşü olmadı. kendisini gayet iyi anlıyorum ben.

ferhunde

ferhunde, sadece romandaki diğer karakterler yüzünden ferhunde olmaz. en başta yazar reşat nuri'nin kendisi ferhunde'ye çok kötü davranmıştır.

memlekette bireysel özgürlükler ve bireysellik sadece imtiyazlı zengin sınıfın sahip olduğu bir lüks olsun, ona ses etme, ondan sonra ferhunde'yi aileyi dağıtan hayırsız gelin ilan et.

işte bu yüzden benim adamım reşat nuri değil, hüseyin rahmi.

hüseyin rahmi'nin "ha! hayt! kıçımın kenarının türk ailesi" triplerini seviyorum.

yalnız dikkatinizi çekerim, her iki yazarın da yazdığı olaylar nerede ise yüzyıl öncesinde geçiyor. osmanlı'nın son yılları, cumhuriyetin ilk yılları.

yahu bir toplum, yüz yıl içerisinde hiç mi değişmez? hiç mi sorunlarını, çatışmalarını çözmez?

dexter

tarkan filmindeki dev ahtapot

denizler alemi sakinlerinden biri olarak bi' kendisini bi' de nemo'yu falan düşünün.
direkt ötekileştirilir yahu, hor görülür yıllarca.
hayatı acılarla doludur yavrucağın, gel de nefretle dolma...

bihter ziyagil

o anayla tabiki kafadaki tahtalar yer degistirmisti.

lester nygaard

o dırdırcı karısı, ukala kardeşi, zorba eski okul arkadaşı olmasa sakince yaşayıp gidiyordu. zıvanadan bir çıktı tam çıktı o ayrı ama, adam haklıydı beyler*

pembe

cennet mahallesi dizisindekinden bahsediyorum. kadın yıllarca gün yüzü görmemiş. her gece sarhoşları eğlendirmekle geçmiş ömrü. 3 kuruş alatura toplayacak diye gece yarılarında polis merkezlerine düşmüş. kızının zengin bir koca bulmasını; hem kendisi hem de kızı için istiyor. çok mu?