Kölelikten Filozofluğa Uzanan Bir Hayat Hikayesi: Epiktetos
ms 55 yılında roma imparatorluğu'na bağlı bir şehir olan hierapolis'te bir devlet bakanının sarayında doğuştan bir köle olarak dünyaya gelmiştir epiktetos. sarayda doğmasının en büyük avantajı, birçok entelektüel ile birlikte büyümesi ve köleyken bile zamanının en önemli stoacı düşünürlerinden biri olan rufus'un öğrencisi olmasıydı.
epiktetos genç yaşlarındayken, sahibi idam edildiğinde özgür kalmış fakat filozofların roma'da yaşamaktan men edilmesiyle nikopol'e göç etmiş ve orada felsefe okulu kurmuştur.
epiktetos'un düşünceleri ve felsefesinin 1965 yıl sonrasına ulaşmasına sağlayan ise söylediği her şeyi kağıda dökmeyi amaç edinmiş öğrencisi flavius arrianus sayesinde olmuştur.
felsefesi genel itibarıyla insanın kendisini ve tanrısını bulması, huzura erişmesi ve seçimleri üzerinedir.
epiktotes'in sözlerinin derlendiği "kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir" kitabı şöyle başlar:
"nedir insanlığın aradığı? nihai nokta nedir? para, sevmek, sevilmek... bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir yoksa sahip olacak bir şey istememekle mi?
şimdi kendinizi üzerinizde kıyafetleriniz, ayağınızda ayakkabılarınız, elinizde çantanız, cebinizde cüzdanınız, yağmurlu bir havaysa şemsiyeniz, belki tek elinizde arabanızın anahtarı ile hayal edin. ve şimdi bunları tek tek bıraktığınızı düşünün. anahtarı yakındaki bir masanın üzerine bırakın. şemsiyenizi koyun. cüzdanınızı cebinizden çıkarın. hala orada mı diye dönüp bakmayın bile. ılk kurtulmanız gereken endişe bu. sonra ceketinizi çıkarın, kıyafetleriniz, ayakkabılarınız. kat kat soyunun ve düşünün ki görünmeyen bir el hepsini aldı ve yok oldu. artık bir siz kaldınız, bir de düşünceleriniz..."