Kırık Bir Camı Olan Binalara Bir Süre Sonra Daha Çok Zarar Verilmesini Açıklayan Olay: Kırık Pencereler Teorisi

Ünlü psikolog Philip Zimbardo'nun yaptığı bir deneyden esinlenerek elde edilmiş teori. Kentsel bozukluk ve diğer vandalizm davranışlarına ışık tutan bir olay olarak tarihe geçmiş. Eğer bir bina hasarlıysa ona zarar verilmesi daha olası şeklinde özetleyebiliriz.
Kırık Bir Camı Olan Binalara Bir Süre Sonra Daha Çok Zarar Verilmesini Açıklayan Olay: Kırık Pencereler Teorisi
iStock.com

amerika'da, şehir merkezindeki bazı binalar gayet iyi durumdayken bazılarının harabe durumunda olmasının gerekçesini bulmak için yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış bir tetikleme mekanizmasıdır.

bir bina nasıl harabeye döner sorusuna, kırık bir cam ile cevabı verilmiştir.

uzun sayılabilecek bir süre boyunca kırık kalan bir cam belli bir süre sonra bina sakinlerinin bilinç altında umursamama etkisi yarattığı savunulmaktadır. daha sonra bir cam daha kırılmakta, binanın boyası dökülmeye başlamaktadır, birisi sprey boyayla yazılar yazıyor ve bir bakmışsınız ki binanın eski halinden eser yok, diye savunulan tezdir.

kırık cam teorisi new york ve diğer büyük şehirlerin polis departmanları tarafından da farkedilmiş ve düzensizlikler henüz küçükken çözüm bulunması (kırık camların onarılması dahil) sorun büyüyünce uğraşmak yerine tercih edilen yöntem olmuştur. bu sayede suç oranlarında önemli düşüş gözlenmiştir.

"birkaç camı kırık bir bina düşünün. eğer bu camlar tamir edilmezse, suça eğilimli insanlar birkaç cam daha kıracaktır. hatta binaya bile girebilirler. hatta işi büyütüp mahalleyi bile ele geçirebilirler bu şekilde. siz en iyisi binanızda kırık cam bırakmayın, yazıktır..." 

iStock.com


temalı suç teorisi. george l. kelling and catherine coles isimli insanların yazdığı "fixing broken windows: restoring order and reducing crime in our communities " isimli kriminoloji kitabında ortaya konmuş bir kavrammış.

kaynak

hollandali (!) bilim adamlari tarafindan yapilan ve science’ta yayinlanan bir arastirma bu teoriyle ilgili baska deneysel kanitlar sunmustur.
 
örnegin bir alisveris bolgesinde bisiklet park edilen alanlardaki bisikletlere bir takim el ilanlari ilistirilmis. bu park alanlarinin oldugu bolgelerin bir kisminda duvarda graffiti'ler varmis, bir kismindaki duvarlar da tertemiz pispirilmis. graffitili olan bolgelere park etmis bisikletseverlerlerin buyuk kismi el ilanlarini yerlere atip ortaligi kirletirken graffitisiz bolgelerdeki bisiklet sahipleri bu ilanlari cope atmaya daha meyillilermis. 

bir baska deneyde de araba park edilen bir alani citlerle cevrilmis, ve arabalara ulasmak icin giris yapilmasi gereken yerlerin 200 yard uzaklikta oldugunu belirten levhalar konmus. ayrica buraya bisiklet birakmanin yasak olduguna dair ilanlar asilmis. bu ilana ragmen bisikletlerin birakilmis oldugu durumda insanlarin buyuk bir kismi girisin yasak oldugu bolgeden girerek araclarina gitmisler, ancak bisiklet birakilmayan durumda cok az sayida insan yasagi delerek arabalarina ulasmislar.

benzer bir ornekte de bir supermarketin garajina musterilerden market arabalarini dukkana birakmalarini rica eden levhalar asilmis. sonra garajdaki arabalarin camlarina el ilanlari konulmus ve beklenmeye baslanmis. alisveris arabalarini dukkana geri verin ilanina ragmen etrafta arabalarin cirit attigi durumda insanlarin cogu arabalarindaki el ilanlarini yerlere atmis, ancak etrafta arabalarin olmadigi durumlarda cok daha az sayida insan etrafi kirletmis.
buna benzer uc deney daha var bu calismada. kisacasi, insanlarin normlari ve yasaklari delmenin herhangi bir cezasi olmadigini fark ettiklerinde kendilerinin de baska normlari ya da yasaklari delmekte bir beis gormedikleri ortaya cikiyor. akillica bir kac deneyle bunu kanitlayan hollandali bilim adamlarimiz da science’ta kapi gibi makale bastirabiliyorlar.
surada da makaleyle ilgili bazi linkler var:
http://www.sciencemag.org/…content/abstract/1161405
http://www.sciencemag.org/cgi/data/1161405/dc1/1