Kibir ile Özgüven Arasındaki 8 İnce Çizgi
özgüven, kişinin gelişimi ve ardından gelen başarıyı besleyen önemli bir güç özelliğidir. kişinin mevcut yeteneklerine olan inancı temsil eder ve kibrin aksine güçlü yönleri haricinde sınırlılıklarını da gerçekçi bir şekilde ortaya koyar. gerçekçi ve olumlu bakış açısına dayanan özgüvenin aksine kibir, şişirilmiş bir kendini beğenmişlik duygusu ve mantıksız bir üstünlük hissi ile karakterize edilir. bu ters ve irrasyonel durumdan dolayı da kişinin hem mesleki hem kişisel hayatını olumsuz yönde etkiler, gelişimin önüne set çeker ("zaten en iyiyim").
kibir ve özgüven arasındaki farkları kısaca maddeleştirmek gerekirse,
1) id vs. ego
kibir, şişirilmiş bir benlik imajı ve üstünlük kompleksi ekseninde yönlendirilmiştir. genellikle başkalarının zararına olacak şekilde, kişinin yetenekleri hakkında gerçekçi olmayan bir görüşe yol açar. öz farkındalık ve empatiden yoksunluk nedeniyle kişisel gelişime ve sosyal bağlantılara zarar verir. bu bize idi hatırlatır çünkü ihtiyacın hemen karşılanması ve başka bir şeyin önemli olmaması, hayatın her daim süperstarı olma hali bebeklikten gelen bir durumdur ve bu kişilerde o yaş ve bilinçaltı mekanizması yerinde saymıştır.
özgüven ise gerçekliğe dayanır - kişinin yeteneklerine olan gerçek inancı, deneyim ve öz farkındalıkla şekillenir. alçakgönüllülük ve hayatın zorluklarına karşı açık olma onun temel özelliklerindendir. ayrıca zayıf yönlerinin farkındadır ve bunları gidermek mottosuyla hareket ettiği için daima büyüme, gelişme hedefindedir. bu dengeli hal sayesinde şahsi ve mesleki olarak yardımlara (verme ve alma) her daim açıktır. bu bize egoyu hatırlatır yani mantık süzgecinden geçer ve hem şahsi istekler değerlendirilir hem de çevreye karşı da sorumluluk vardır. bunun dengesi kurularak bir sistem, bir köprü geliştirilir.
2) bilmediği bilmemek vs. bildiğini bilip daha çok bilmek
kibir genellikle bireyin öğreneceği bir şeyi olmadığını düşündüğü iddialı bir "her şeyi bilme" tutumu olarak ortaya çıkar. bu zihni yapı da yalnızca kişisel gelişimi engellemez, aynı zamanda başkalarını yabancılaştırarak gerçek sohbet ve işbirliğinin önünde engeller oluşturur.
özgüvenin temel özelliklerinden biri, açıklık ve sonsuz meraktır. kendine güvenen insanlar öğrenmenin yaşam boyu süren bir yolculuk olduğunun farkındadırlar ve yeni fikirlere ve bakış açılarına değer verirler. arıvari bir şekilde herkesle iletişime girerler, becerilerini geliştirir ve ilişkilerini zenginleştirirler.
3) sarayın adamı vs. halkın adamı
kibir ile bağlantılı olan hak sahibi olma, özel muameleye ve ayrıcalıklara ilişkin gerçekçi olmayan (olmayan şey için süreğen takdir isteği) bir beklentiyi yansıtır. hak sahibi insanlar, çabalarına bakılmaksızın diğerlerinden daha fazlasını hak ettiklerine inanırlar. bu tutum, benmerkezcilikten ve başkalarının duygularını önemsememekten kaynaklanan çatışmalara ve gergin ilişkilere yol açabilir.
özgüven, mütevazı ve alçakgönüllü bir yapıya sahiptir. kişinin yeteneklerini abartmadan kabul etmesini ve başkalarının katkılarına değer vermesini içerir. bu bireyler kendi değerlerinden emin olsa da bunu gösterme ve kanıtlama ihtiyacı hissetmezler. böylece ilişkilerine uyum ve saygı katarak birlik duygusunu geliştirirler.
4) dışa sıçış vs. içe bakış
kibir genellikle bireylerin kendilerini değerli hissetmek için sürekli onaylanmaya ihtiyaç duydukları dışsal doğrulamaya bağımlılığı içerir. bu bağımlılık düşük öz saygıyı ortaya çıkarır, öz değerlerini kırılgan hale getirir ve başkalarının fikirlerinden büyük ölçüde etkilenir. bu yaklaşım gerçek özgüveni zayıflatır ve kişisel gelişimi ve duygusal istikrarı engeller.
gerçek özgüvenin bir özelliği olan öz-pozitiflik, iç doğrulamaya dayalı olumlu bir benlik imajını sürdürmek anlamına gelir. kendine güvenen bireyler, başkalarının sürekli onayına ihtiyaç duymadan kendi değerlerinin ve başarılarının farkındadır. bu içsel pozitiflik, dayanıklılık yaratır ve dış onaylara ihtiyaç duymadan zorluklarla yüzleşmelerini sağlar. başkalarının fikirlerine değer verseler de öz-değerleri yalnızca onlar tarafından tanımlanmaz.
5) ben vs. biz
kibir genellikle hakimiyet arzusu içerir. kişi, her daim kendi fikirlerini empoze etmeye çalışır ve başkalarının katkılarını göz ardı eder. ekip başarısından ziyade kontrole odaklanır ve bu da ekip uyumunu bozarak çatışmaya, verimsizliğe yol açar.
özgüvende işbirliğini kucaklamak, bireylerin ekip çalışmasının değerini bilmek ve diğerlerinin getirdiği güçlü yönleri kabul etmek vardır. ortak hedefler ve ekibe saygı duyulması ortamın pozitifliğini destekler. bu zihniyet sayesinde herkes birbirini yukarı çeker, dinamikler her daim gelişime yol açar.
6) lack of empathy vs. luck of empathy
kibir genellikle empatiden yoksundur ve başkalarının duygularını anlama konusundaki yetersizliği veya isteksizliği yansıtır. kibirli bireyler, yalnızca kendi görüşlerine odaklanarak başkalarının duygularını görmezden gelebilir veya reddedebilir. bu duygusal derinlik eksikliği iletişime zarar verir ve gergin etkileşimlere, yanlış anlamalara ve kişisel ve profesyonel ilişkiler üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
özgüvenin büyük komutanlarından biri olan empati sayesinde, ilişkiler etkili bir şekilde ele alınıp karar sürecinde bu zihinsel mühimmat kullanılır. bir diğer komutan olan duygusal zeka ile de ipuçları okunur, uygun yanıtlar verilir ve ilişkiler sağlıklı bir çatıya sahip olur. bu duygusal farkındalık sayesinde iletişim daha hızlı ilerler, çatışmalar dada hızlı çözülür ve birlik bütünlük daha çabuk toparlanır.
7) kötümserlik vs. iyimserlik
bazen kibir ile bağlantılı olan kötümserlik, olumsuzluklara odaklanmayı ve olumsuz sonuçlar beklemeyi içerir. kötümserler genellikle fırsatları kaçırır ve motivasyon eksikliği yaşar ki bu da olumsuz beklentilerin olumsuz sonuçlara yol açtığı kendini gerçekleştiren kehanete yol açabilir. bu bakış açısı çabayı azaltır ve kötümserliği pompalar.
kendine güvenen bireyler arasında yaygın olan iyimserlik, hayata ve hayatın zorluklarına dair olumlu bir bakış açısını yansıtır. iyimserler iyi sonuçlar bekler ve aksilikleri geçici engeller olarak görürler. zor durumlarda bile umut ve coşkularını korurlar. bu da dirençlerini, problem çözme yeteneklerini ve refahlarını artırır. "yapabilirim" tavrıyla iyimserler genellikle daha fazla başarı ve memnuniyet yaşarlar.
8) geri bindirme vs. geri bildirim
kibirli bireyler geri bildirimi kişisel bir saldırı veya yetkinliklerine yönelik bir tehdit olarak görebilir ve kırılgan egoları nedeniyle savunmacı bir tepki verebilirler. bu tutum onları değerli içgörülerden uzak tutar ve konfor alanlarında kalmayı tercih ettikleri için kişisel ve profesyonel gelişimi sınırlar.
yapıcı bir şekilde geri bildirim almak özgüvenin temel bir özelliğidir. kendine güvenen bireyler geri bildirimi öğrenme ve büyüme için değerli bir araç olarak görür, aktif bir şekilde dinler ve yapıcı eleştiriyi olumsuzluktan ayırt eder. bu açıklık, güvenli bir benlik imajından ve kişisel gelişimin devam ettiği anlayışından kaynaklanır. onlar için geri bildirim bir tehdit değil, gelişim için bir fırsattır.