Karısının Hapishaneden Helikopterle Kaçırdığı Mahkum: Michel Vaujour

1986’da Fransa’da yaşanan bu olay filmleri aratmayacak cinsten.
Karısının Hapishaneden Helikopterle Kaçırdığı Mahkum: Michel Vaujour

michel vaujour, hayatının çoğunu yılını hapiste geçirmiş, bol sabıkalı bir fransız suçlusuydu. hatta bir dönem fransa hükümeti onu “kamu düşmanı“ olarak ilan etmişti. adamın nasıl bir suç bağımlısı olduğunu bir örnekle anlatayım: her hapse girdiğinde kısa sürede kaçıyordu, kaçma girişimleri boşa çıktığı bir dönem aklına hücresinin anahtarının kopyasını yapma fikri geldi. bir gardiyanla itişip kakışırken, anahtarın izini babybel peynirinin kırmızı mumu ile aldı ve bunu kullanarak demirden bir anahtar yaptı. kapının kilidi dışarıda olduğundan, su ısıtıcısının rezistansını kullanarak bir delik açtı ve anahtarı kilide soktu ile delik açarak ona ulaştı. neyse ki kısa sürede yakalandı ve deliğine geri tıkıldı.

durmadan hapse girip çıkarken de nadine isimli bir kadınla (o da sabıkalı biriydi) tanışıp aşık oldu. çift 1979’da hapiste evlendi. gene başarısız bir soygun girişimindeyken 1981 sonunda yakalandı uslanmaz suçlumuz. kocasına delice aşık olan nadine, onu kurtarmak için meythet’te sahte kimlikle haftalarca pilotaj eğitimi aldı. 26 mayıs 1986’da kiraladığı alouette tipi helikopterle hapishanesinin üstünde asılı şekilde bekledi (bu ustalık isteyen bir manevraydı). bir arkadaşının yardımıyla çatıya çıkan vaujour helikopterin iniş kızaklarından birine tutunarak kaçmayı başardı (yardım eden arkadaşını orada bırakıp gittiler). bir üniversite yurdunun arka bahçesine indiler, kendilerini bekleyen bir arabayla ortadan kayboldular.

Kaçtıkları hapishane

michel kaçışından 3 ay sonra, bir soygun girişimi sırasında başından vuruldu. dilsiz ve yarı felçli kalan vaujour, uzun bir rehabilitasyon sürecinden geçti. iyileşen adamımız (hapiste yoga yaparak iyileştiğini söylüyor) tabii ki aksiyona geri döner. bu arada yakalanıp hapse giren nadine ile boşanırlar ve nadine’den bir daha ses çıkmaz, nerededir ne yapar, kim bilir? 

tam bu noktada hikayemize yeni bir baş karakter giriyor. 1969 doğumlu, cezayir asıllı jamila kızımız (paris'te ceza hukuku okumaktadır). 1989’da, nadine vaujour’un bir tv kanalında la fille de l’air kitabını tanıttığı bir programa katılır. nadine orada, kocası michel’i helikopterle nasıl kaçırdığını anlatmaktadır. bu karşılaşma jamila’nın hayatına yön verecektir. bir hukuk eğitimi programıyla hapishanede suçlularla görüşme şansı yakalar ve orada michel ile tanışır.
ona aşık olan kızımız, michel’i hapisten kaçırmayı denemeye karar verir. 1993’te iki kez helikopter kaçırmaya teşebbüs eder ikisinde de başarısız olur (ilki haziran 1993’te saint-maur cezaevinden, ikincisi ise ağustos 1993’te fresnes cezaevi hastanesinden). tutuklanır, yargılanır ve michel ile birlikte 1996’da mahkemeye çıkar. 7 yıl hapis cezası alır, fakat 5 yıl sonra serbest kalır.


1999’da moulins-yzeure cezaevi’nde evlenen çift halen beraberler. michel 2003’te, toplamda 27 yıl geçirdikten sonra serbest bırakıldı (şartlı tahliye). bugün 69 yaşında olan vaujour, “love saved me from sinking” adlı otobiyografisini kaleme aldı. adamımız halen yoğun şekilde yoga ile ilgileniyormuş.