Japonya'ya 10 Günlüğüne Gidip Dönen Bir Çiftin Rehber Niteliğindeki Gözlem ve Notları
japonya... ağustos ayında 10 gün civarı deneyimleme şansına sahip olduğumuz ülke.
biz kore aktarmalı olarak uçtuk 2 kişi gidiş dönüş sadece uçak biletleri 60 bin tl gibi bir fiyat tuttu. daha uyguna bilet bulduk diyeni de gördüm bulamadık diyeni de araştırmak lazım. skyscanner üzerinden aldık biletleri ucuzabilet diye bir siteye yönlendirdi oradan aldık ve kore üzerinden tokyo haneda havalimanına ulaştık. bizim geldiğimiz saate mi denk geldi bilemedik (gece 11 gibi) aşırı yoğun bir pasaport kontrolü sırası vardı neyse pasaportumuza 90 gün vize etiketi vurdular ve japonya'ya girmiş olduk.
toplamda 4-5 gün kadar tokyo'da, 3 gün kyoto'da, 1 gün de osaka ve nara'da vakit geçirdik.
tatil boyunca bol bol tapınak ve tarihi yerleri gezdik ülkenin yemeklerini tattık ve ara sokaklara dalıp güzel manzaralar eşliğinde yürüdük kendimizi alışverişe kaptırdık derken çok güzel bir tatil oldu. tokyoda otelimiz shinjuku bölgesinde merkezi bir konumdaydı shinjuku'yu da gezdik meşhur tokyo drift sahnesinin çekildiği yayaların insan seli oluşturduğu shibuya kısmına da gittik.
Mevzubahis sahneler
tokyo'dan kyoto'ya shinkansen ile gittik rahat ve keyifli bir yolculuk oldu ama giderken de dönerken de hava şartlarından dolayı (bkz: fuji dagi) falan göremedik maalesef :)
- öncelikle özellikle tokyo'da inanılmaz bir metro ağı var ilk başta karmaşık geliyor ama 1-2 güne alışıyorsunuz. bunun için google maps kullanmanızı tavsiye ederim. konumunuzdan gideceğiniz yeri seçin ve size hangi duraktan bineceğinizi o hattın rengini ve hat ismini söylüyor. daha sonra hangi durakta inmeniz gerektiğini hangi çıkıştan çıkmanız gerektiğini de söylüyor. sadece adım adım ilerleyin. aslında zor değil ama bir çok hat bir çok renk bir çok çıkış olunca köyden indim şehre sahnesi gibi oluyor fakat siz google maps tarifine uymaya calısın. toplı taşımaya binmek için suica card çıkartmakta fayda var (marketlerde alışverişte de geçiyor). ulaşım bana pahallı geldi açıkçası. özellikle shinkansen kol gibi tamam konforlu hızlı fakat otobüsün 2-3 katı gibi bir ücreti vardı.
kısa kısa aklımda kaldığınca gideceklere aklımızda kalanları yazayım biraz karışık olacak maalesef
-ülkede genel olarak çoğu kişi ingilizce bilmiyor. google çeviri iş görüyor.
-ülke inanılmaz düzenli ve temiz sosyal medyada pis diye b*klandığı oluyor şehrin ama sokaklarda caddelerde çorapla gezseniz çorabınız türkiye'deki çoğu insan evinden daha az kirlenir. yollar caddeler kaldırımlar o kadar itinayla yapılmış ya da bakımı yapılıyor ki gözünüz kapalı yürüyün ayağınız tümseğe takılmaz çukura vs girmez :) çöp kutusu ya da oturacak yerler olmaması gerçekten garip fakat elimizde cebimizde çantamızda çöp taşıyıp otelde ya da marketlerde (o da hepsinde olmuyor) bulunan çöplere atıyorduk.
-seven eleven - lawson - family mart adım başı bu marketlerden var bir girdiğimize bir daha girmedik diyebilirim. şimdi bizdeki 3 harfli marketler gibi düşünebilirsiniz fakat alakası yok adamların marketlerinde bizim cafelerden daha taze ürünler bulunuyor. bir youtube videosunda izlemiştim adamlar günde 2-3 kere sevkiyat yaparak sürekli taze ürün getiriyorlarmış. sandviç, ana yemek, atıştırmalık, meyve abur cubur vs her ürünleri her denediğimiz çok kaliteliydi. adamların market dondurması bile güzel arkadaş bizdeki utanmaz dondurma firmaları süt tozu margarin ve glikoz'la deneysel bir şeyler yapıp dondurma diye kakalıyor insanımıza.
-caddeler sokaklar metrolar aşırı kalabalık olmasına rağmen o kadar da sesli ve rahatsız edici değil insanlar özellikle metrolarda gram ses yapmıyorlar. o kadar kalabalığa rağmen biz caddelerinde de aman aman trafik görmedik herkes metro kullanıyor ve inanılmaz bir yaya'ya saygı anlayışları var.
-yemekler kişiden kişiye göre değişir tabii ki fakat biz helal bulmaya gayret ettik ve iyi restoranlarda yemek normal yerlere göre 3-4 kat pahalı .
-bu ülke ile alakalı tek garip gelen şey sokaklar caddeler her yer restoranlardan çıkan yemek kokusuyla sarılı metrodan bir çıkıyorsunuz koku adeta suratınıza çarpıyor :d
-gezebildiğimiz kadar tarihi yerlerine gittik . tapınaklara girdiğimizde kuru kuru gezmemek için chatgpt'den yardım almaya çalıştık faydalı oldu.
-tabii alışverişe de değinmek lazım bazı ürünler ülkemize göre uygun kalıyorken bazıları hemen hemen aynıydı. mesela bilgisayar parçaları hemen hemen aynı paralara geliyorken kameralar %30 civarı daha uygundu. biz 2 adet kabin boy valizle gidip oradan (bkz: yodobashi camera) 2 adet büyük boy american tourister valiz aldık doldurduk geldik. az eşyayla gitmek çok büyük avantaj oldu çünkü dönerken uçaktaki kg sınırına takılmamak için hak kazanmış olduk.
biliniyordur fakat alışveriş için birkaç yeri mutlaka yazmam gerek
(bkz: yodobashi camera) tokyo'da da osaka'da da vardı şube gibi. valiz, otomatik kol saati, lüx kadın çanta vs ülkemize göre ciddi uyguna geliyordu. ayrıca nintendo swith oyunları ve pro controller çanta vs buranın 1/3 veya 1/4 fiyatına aldım.
https://www.donki.com/en (don quijote) bu alışveriş merkezlerinden bir sürü gördük, şube tarzında burada da çoğu şey var ciddi uyguna bulunabiliyor. (bkz: bic camera)
son olarak da yarım gün ayırmak gereken vaktiniz çoksa belki 1 gün gezilebilecek gotemba premium outlet. burası tokyo'dan otobüse binilerek gidilen dev gibi bir outlet. dünyadaki tüm büyük markalar var diyebilirim. çok mağaza gezdik columbia ürünler spor ayakkabılar vs çok uyguna denk geliyor. giyim markaları kadın çantaları vs çok uygun şeyler var ciddi indirimli.
- alışveriş sırasında tax free istediğinizi belirtip pasaportunuzu verdiğinizde direkt %10 indirimli şekilde alışveriş yapıyorsunuz. hava alanında eziyet çekmek yok.
- gündüz sokak aralarına dalıp minicik evlerinin ve arabalarına bakarak, akşamsa güneş battıktan sonra ışıl ışıl sokaklarda yürümek inanılmaz huzurlu ve kafa dağıtıcıydı.
kısacası ömürde bir kere gidilip tecrübe edilmesi gereken bir ülke diyorum ve yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.
Japonya'da Yadırganan Yabancı Olmak İstemiyorsanız Dikkat Etmeniz Gereken Yazısız Kurallar
