Japonya'nın Suikaste Kurban Giden Tartışmalı Eski Başbakanı: Şinzo Abe
şinzo abe, japon sağının en tartışmalı, en "tanıdık" figürlerinden biri. 2006-2007 ve 2012-2020 yılları arasında japonya başbakanlığı yapmış, ldp'nin (liberal demokrat parti) direksiyonunda uzun süre oturmuş siyasetçi. aynı zamanda japonya tarihinde en uzun süre başbakanlık yapmış kişi. hani neredeyse “başbakanlık = abe” diyecek noktaya geldi japon halkı.
abe’nin siyasete girişi sürpriz değil çünkü zaten tam bir siyasi hanedan çocuğu. babası shintaro abe, ldp’den önemli bir isimdi. dedesi de az buz biri değil; savaş sonrası dönemin başbakanlarından nobusuke kishi. yani çocukluk anılarında tokyo’dan çok meclis binası olan biri. seikei üniversitesi'nden mezun olduktan sonra kısa bir süre güney kaliforniya üniversitesi'ne uğrayıp döndü ve hemen siyasetin içine balıklama atladı.
1993’te meclise girdi, 2003’te ldp genel sekreterliği, ardından 2005’te koizumi’nin kabine sekreterliği derken 2006’da başbakanlık koltuğuna oturdu. bu arada "savaş sonrası doğan ilk başbakan" unvanı da ona ait ama ilk başbakanlığı fazla uzun sürmedi; hem sağlığı hem de düşen halk desteği nedeniyle 2007'de istifa etti.
sonra? japonya'nın en dramatik "comeback"lerinden birini yaptı. 2012'de tekrar ldp lideri oldu ve seçimlerde partisini ezici bir galibiyete taşıdı. ekonomide “abenomics” diye bir modelle ortaya çıktı - düşük faiz, yüksek para arzı, yapısal reform üçlüsü - ama sonuçlar biraz karışıktı. bazı kesimler “ekonomi şahlandı” dedi, bazıları “zengin daha zengin oldu” deyip geçiştirdi.
abe'nin esas olayı ekonomi değil, dış politika ve güvenlikti. japonya'nın pasifist anayasasına karşı çıkıyordu, özellikle de 9. maddeye. askeri reformlarla japonya’nın savunma gücünü arttırmak istedi. 2015'te japon öz savunma kuvvetleri'ni yurtdışında görevlendirecek yasa geçti. japonya'da bu reformlar protesto üstüne protesto getirdi ama abe bildiğini okudu. dörtlü güvenlik diyaloğu (abd, avustralya, hindistan, japonya) gibi çin'e karşı hamleleri de vardı.
bu arada, abe’nin nippon kaigi adlı sağcı ve tarih inkâacılığıyla tanınan bir gruba üyeliği de çok konuşuldu. özellikle savaş zamanı “rahatlatıcı kadınlar” meselesinde hükümet sorumluluğunu reddeden açıklamaları, tarih kitaplarındaki savaş suçlarını küçümseyen yaklaşımları güney kore ve çin’de büyük tepki topladı. kısaca: sağcıydı, hem de bayağı sağcıydı.
2020'de sağlık sorunları nüksetti, görevi bıraktı. yerine yoşihide suga geçti ama asıl trajedi 8 temmuz 2022’de yaşandı. üst meclis seçimleri için nara’da konuşma yaparken, el yapımı bir silahla vurularak öldürüldü. saldırgan tetsuya yamagami, abe’nin birleşme kilisesi ile bağlantılarını gerekçe gösterdi. japonya'da bir eski başbakana yapılan ilk suikast, ta 1936'dan sonra bir ilkti. ülke şoktaydı.
şinzo abe'nin suikastle öldürülmesi
8 temmuz 2022 sabahı, japonya’nın nara şehrinde, sıradan bir seçim konuşması sırasında gerçekleşti. japonya gibi suç oranı neredeyse sıfıra yakın, silah bulundurmanın bile neredeyse imkansız olduğu bir ülkede, eski bir başbakanın sokak ortasında vurulması hem ülke içinde hem de dünya çapında "bu nasıl oldu?" dedirtti.
konuşma yaptığı sırada iki el silah sesi duyuldu. ilkinde herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken ikinci kurşunla birlikte şinzo abe yere yığıldı. olay yerinden gelen ilk bilgilerde "kalbi durmuş", "bilinç kaybı var", "kardiyopulmoner arrest" gibi tıbbi terimler uçuştu ama herkes işin aslını biliyordu: durum ciddiydi.
ardından hastaneye kaldırıldı ama yaklaşık 30 dakika sonra, tüm müdahalelere rağmen, aşırı kan kaybından hayatını kaybettiği açıklandı.
saldırgan: 41 yaşındaki tetsuya yamagami. eski bir deniz kuvvetleri mensubu. elindeki silah ise ev yapımı. olaydan hemen sonra kıskıvrak yakalandı. ifadesinde "abe'nin bir tarikata (birleşme kilisesi) olan yakın ilişkilerinden dolayı ailesinin mahvolduğunu" söyledi. yani kişisel bir intikam ama arka planı fazlasıyla karanlık.
bu olay, japonya’da 1936'dan bu yana bir siyasetçiye düzenlenen ilk suikast olarak tarihe geçti.
dünya liderlerinden açıklamalar peşi sıra geldi. biden'dan putin'e, modi'den erdoğan’a kadar herkes, bir şekilde şinzo abe’ye duydukları sempatiyi dile getirdi. kimisi onu "japonya'nın yeniden doğuşunun mimarı", kimisi "asya'daki istikrarın teminatı" olarak tanımladı.
abe, japon siyasetinde kutuplaştırıcı bir figür olarak kaldı. kimine göre japonya’yı güçlendiren kararlı bir liderdi, kimine göre ise savaşçıl bir milliyetçiydi. takdir eden de çoktu, eleştiren de ama bir gerçek var: şinzo abe, japonya siyasetinin son 20 yılında izi en derin kalan isimlerden biri oldu.