İyilik Meleği Olarak Bilinen Rahibe Teresa Hakkındaki Kan Dondurucu İddialar
Rahibe Teresa kimdir?
1910 yılında zamanının osmanlı topraklarında (bugünki makedonya cumhuriyeti'ne bağlı) üsküp'te doğan, hayatının büyük bölümünü bati hindistan'da geçiren ve 1997'de vefat eden bir rahibedir teresa. doğum adı agnes gonca boyacı.
bugün üsküp'te doğduğu ev belli olmamasına rağmen vaftiz olduğu kilise bir anıt haline dönüştürülmüş ve kendisine ait 3-5 parça eşya sergilenmektedir. hayatı boyunca ömrünün son zamanlarında doğduğu şehir üsküp'e 4 kere ziyaret gerçekleştirmiş meşhur katolik bir rahibedir.
ayrıca nobel barış ödülü'ne de laik görülmüş, lakin maddi hediyeyi kendisi kabul etmeyip hayırlarda kullanılmak üzere bağışlamıştır. uzun ömrüne neler sığdırdı, nasıl yaşadı çok bilinmez ama dışardan görüldüğü/gösterildiği kadarıyla insanlığa, özelliklede yetimlere kendini adamış birisidir.
Rahibe Teresa öldükten sonra yanında çalışanların söylediği kan dondurucu iddialar
- tek kullanımlık enjektörleri körelene kadar sadece musluk suyunda yıkayarak kullanmaları. ebolayı bulan doktorun yayılmasında rahibe teresa ve kız kardeşlerini sorumlu tutmuştur.
- antibiyotik tedavisi ile iyileşebilecek hastaları, ölüme sürükleyerek binlerce insanın ölümüne sebebiyet vermeleri.
- bulaşıcı tüberküloz taşıyan hastaların normal hastalarla bir arada bulunması.
- topladıkları bağışların sadece %7'si insanların iyilikleri için kullanıldığı, geri kalanının vatikan'a aktarılması.
- alınan tıbbi malzemelerin kullanılmaması, hatta tarihi geçen tıbbi malzeme kullanmaları.
- ilk yardım için kullanılan ambulansın içinde ilk yardım çantası bile olmaması, rahibelerin bir yerden başka bir yere giderken kullanmaları.
- ölüme yakın insanların 'cennete bilet ister misin?' sorusu adı altında gizlice vaftiz edilip hristiyan yapılması.
- rahibe teresa'nın dolandırıcı ayrıca cinsel taciz davası açılan başpiskoposla yakın ilişkiler kurması.
- etiyopya'da bulunan açlık için aldıkları bağışları etiyopya'ya göndermemeleri.
- son evre kanser hastalarına aspirin den başka ağrı kesici bile verilmemesi.
amacı hristiyanlığı ve katolikliği yaymak olan teresa'nın mektuplarında inancının zayıfladığı, korkunç bir acı ve cehennemde yaşadığı, sesini duyan olmadığını ve tanrı'dan af dilediği yazıyor ve mektuplarının yakılmasını istiyor. mektuplar ise vatikan tarafından korunma altına alınıp yakılmıyor. nobel barış ödülü de dahil birçok ödül alan teresa, ölümünden yıllar sonra tümörlü bir hastayı iyileştirdiği ve komadaki bir hastanın uyanmasını sağladığı için papa tarafından büyük bir törenle azize ilan ediliyor.
acı çekmenin insanı tanrı'ya daha çok yakınlaştırdığını iddia eden teresa, insanların hastalıklarına ve çaresizliklerine kayıtsız kalıp açtığı kurumlarıda yirmi yedi bin insanın ölümünü görmüştür.