İstanbul'da Evsiz Kalırsanız İçin İlk 3 Gün Boyunca Yapabileceğiniz Mantıklı Şeyler

Zamanında kendi de evsiz kalmış birinden hak vereceğiniz isabetli tavsiyeler.
İstanbul'da Evsiz Kalırsanız İçin İlk 3 Gün Boyunca Yapabileceğiniz Mantıklı Şeyler

evsizlik benim başıma geldi. yarın bir gün sizin başınıza gelmeyeceğinin garantisi yok. dalga geçilecek, ayıplanacak ya da yadırganacak bir durum değil bu. eğer başınıza gelirse neler yaparsanız hayatınızı biraz da olsa kolaylaştırabilirsiniz, adım adım yazayım.

öncelikle bir telefonunuz varsa, satayım da birkaç günü veya bir haftayı kurtarayım demeyin sakın.

istanbul'da taksim, şişli, mecidiyeköy üçgeninde olmanızı tavsiye ederim öncelikle.

taksim'de 7/24 açık kütüphane var, şişli'de hastane var, taksim'de de yine hastane var.

kütüphanenin avantajı internet ve bilgisayar erişimi olması, ama gece kalmak için telefondan randevu oluşturmanız gerekiyor ücretsiz olarak.

hava güzelse gündüz parkta, bankta uyuyup gece kütüphanede uyanık kalmak mümkün. kütüphanede uyumaya izin verilmiyor. burada kitap okuyarak ya da internette vakit geçirerek sabahı getirebilirsiniz. gecenin ilerleyen saatlerinde uykusuzluk ağır bastıysa önünüze bir kitap açın ve kitabı okurken başınızı masaya koyup uyuyakalın..

hastaneler son tercih ama mecbur kalındığında sığınacak bir liman. aciller çok kalabalık ve gürültülü, uyumanız zor.

şişli cemil taşçıoğlu hastanesi'ne ana kapıdan girdiğinizde asansörler acile iner.

buradan üst katlara çıkarsanız bekleme salonlarında yatabilirsiniz ancak burada bazı güvenlik görevlileri devriye atar ve sizi dışarı çıkarabilirler.

hastanede uyuyacaksanız en sakin yer mr/tomografi çekimlerinin olduğu yerdeki koltuklardır.

oturarak uyumak ilk birkaç gün zor gelebilir ama insan alışıyor...

şişli taksim mecidiyeköy üçgeninde yürümeye alışın. uyanık ve yapacağımız iş şişli'ye yürümek.

şişli camii, temizlik için ideal. sokakta da kalsanız eliniz yüzünüz ve kifayetinizin temiz olmasına özen gösterin (olduğu kadar).

camii abdesthanesinde çoraplarınızı, kıyafetlerinizi yıkayabilirsiniz. bu noktada yedek kıyafetinizin olması büyük bir artı tabii ki. kurumasını camiide bekleyebilirsiniz.

camii imamıyla görüşüp durumu anlatmaktan çekinmeyin. şişli camii abdesthanesinde çok defa duş almış biri olarak söylüyorum bunu. imam da elinden gelen desteği vermişti sağolsun.

karnımız aç. şişli bu açıdan güzel lokasyon. cevahir avm'de öğlen yemeği saatinde (12-13) ve mesai bitiminden sonra çokça yemek yiyen insan olur. burada bırakılan yemeklerin çokluğuna inanamazsınız.

öncelikle bir carl's jr restaurant bardağı buluyoruz. oradan yiyen kişi yemeği yiyip gittiğinde bardağı alıyoruz. bu sınırsız içecek demek. mümkünse bardağı muhafaza edin.

su bir problem değil, camiide ya da tuvalette çeşmeden içeceksiniz zaten.

bu bardakla asitli içecekler alabilirisiniz.

burger king kova ile patates satıyor. bir boş kova alın yemeği biten birinin masasından.

masaları gezerek kalan patatesleri kovaya doldurun. yarısını geçince masalardan birinden bir de fiş alarak burger king'e gidin ve patatesler soğuk olduğu için değiştirmek istediğinizi söyleyin. bunu yoğun bir zamanda yapın. kesinlikle değiştireceklerdir.

bunun dışındaki menü tamamen masalardan bulduklarınıza bağlı. yarım hamburger, yarım pizza, yarım pide... artık kısmetinizde ne varsa.

sigara içiyorsanız insanları durdurup sigara istemeyin. cevahirin önündeki starbucks'ın bahçesine oturun. sağınızda ya da solunuzda sigara içen biri olduğundan emin olun.

ceplerinizi yokladıktan sonra "bende kalmamış da varsa sigaranızdan bir tane alabilir miyim?" diye sorun.

reddedilme ihtimaliniz neredeyse sıfır.

askıda simit...

burada anlayamadığım şekilde simitçiler simit vermek istemiyor. sabah saatlerinde simitler tazeyken ve satışlar iyiyken başarı şansı çok az. bu yüzden akşam üzeri tezgahı kapatmaya yakın "askıda simit varsa bir tane alabilir miyim?" diye sorun.

o vakitlerde olumlu dönüş alabilirsiniz.

taksim-şişli yolu üzerinde çok sayıda fırın ve pastane var. bunların rutinlerini bilmek önemli. daha kurumsal yerler ürünleri imha ederken eski usul esnaflar genelde ürünlerini ihtiyaç sahiplerine verirler akşam. simit, poğaça gibi ürünler altıdan sonra pek satılmaz. insanlar eve giderken simit poğaça almaz. ertesi gün de satılamayacağı için bunlar atılır, verilir ya da imha edilir. zaten bir hafta içinde hangi dükkanın saat kaçta neyi atacağını biliyor olacaksınız.

yemeği yedik akşam oldu. taksim'e dönüş vakti. taksim'de istiklal'de yürüyün. bulaşıkçı, garson gibi ilanlar göreceksiniz. özellikle bulaşıkçı ilanı çok işe yarar çünkü bulmakta zorlanıyorlar ve yevmiyeler günlük alınıyor.

eğer şanslı iseniz kalacak yer olan ilanlar da olabiliyor ama düşük bir ihtimal. bulaşıkçı olarak çalışırsak ve mesai bitiminde kalacak yer yoksa kalacak yer hastane olacak, istiklal'e en yakın hastane taksim ilkyardım, buranın güvenlikleri biraz kıl olsa da geceyi burada geçirebilirsiniz.

çünkü kütüphane belli bir saatten sonra giriş kabul etmiyor.

bilgisayardan bir şeyler yapabiliyorsanız, ekşi sözlük iş ilanları, r10 iş verenler gibi siteleri takip edin.

makale yazma, e-ticaret sitelerine ürün yükleme gibi herkesin yapabileceğini düşündüğüm işler alabilirsiniz. bunları kütüphanedeki bilgisayarlardan yapabilirsiniz.

olur da para kazanırsanız rutininizi bozmayın. bugün gidip kendime ziyafet çekeyim demeyin, bu parayı kullanacağınız yer, birincisi telefon faturasını ödemek. ikincisi hamama gitmek. üçüncüsü yedek iç çamaşırı, çorap, t-shirt almak.

havalar soğuksa mont bere şapka eldiven için bu parayı kullanmak.

burada öncelik sabit bir işe sahip olana kadar para biriktirmek. gel bulaşıkları hep sen yıka derlerse yarı uykulu yarı uyanık çalışmanız imkansız. bu durumda kalacak yere ihtiyacınız olacak.

havalimanı ve camii bir seçenek değil çoğu zaman. havalimanında evet uyumak kolay ama yemek büyük bir problem. yemek yeri az ve yemekler pahalı bu yüzden birilerinin bıraktığı yemekleri bulmak zor ve havalimanında bu yemekleri bekleyen tek kişi siz olmayacaksınız.

camiiler gece kapanıyor zaten. gün içinde bir iki saat uyursunuz belki ama %90 ihtimalle güvenlik tarafından uyandırılırsınız.

kışın daha anlayışlı olabiliyorlar camiide uyumak isteyenlere. bu tamamen şans işi.

bir de uyarı; her yanınıza gelip, kalacak yer verelim, iş verelim, aş verelim diyen ak sakallı dede değil buna dikkat edin.

üç gün size yemek, para vs. verirler dördüncü gün şu çantayı şuraya teslim et diye görev verirler. bir anda kendinizi illegal olayların içinde bulursunuz.

size yaklaşan kişi bir bahane ile kimlik soruyorsa (kimliğin var mı sigorta yaptıralım sana vs...) uzaklaşın. durumdan istifade ederek sizin üzerinize şirket kurma, banka hesaplarınızı kullanma vs. gibi illegal işler teklif edecektir.

amaç, bu günlerin de sonsuza kadar sürmeyeceği, elbet biteceğini umut ederek, sanki her gün böyle olacakmış gibi yarını düşünerek hayatta kalmak... azı veya fazlası değil.

bu şekilde uzun süre 0 lira ile hayatta kaldım. yürümekle alakalı sorununuz yoksa siz de yapabilirsiniz. ama gün içinde ister istemez yürümek gerekiyor.

ne yaparsanız yapın asla insanların size acıyarak bir şeyler vermelerini istemeyin, dilenmeyin.

ve ne kadar zor durumda olursanız olun unutmayın. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. iyi şeyler de, kötü şeyler de elbet bir gün biter.

en zoru ilk üç gündür. üç gün geçtikten sonra sanki yıllardır sokakta gibi hissedeceksiniz.

moral olsun diye söylemiyorum ama, üç gün sonra gereksiz bir özgürlük hissi bütün vücudunuzda dolaşmaya başlayacak...

geçmiş olsun.