İstanbul Havalimanı'nı Deneyimleyen Yolcuların Gözünden Yeni Havalimanı

Bildiğiniz gibi İstanbul Havalimanı kısa bir süre önce hizmete açıldı. Avrupa'nın en büyüğü olan bu yeni havalimanının kullanışlığı nasıl? İstanbul Havalimanı'ndan seyahat eden bazı Ekşi Sözlük yazarları, deneyimlerini anlatmışlar.
İstanbul Havalimanı'nı Deneyimleyen Yolcuların Gözünden Yeni Havalimanı
iStock

bu hafta 2 defa kullanmak nasip oldu. ben olayın abartıldığını düşünüyordum ama gerçekten büyük saçmalıklar silsilesi

resmen araziyi büyük tutmak için saçma sapan bir düzen kurmuşlar.

uluslararası uçuşlarda neredeyse her ülkenin kontuarı farklı ve hepsi bomboş oturuyorlar. kontuarlar devasa ve ara mesafeleri gereksiz açık.

kapılar birbirine acayip ve gereksiz şekilde uzak. her kapı arasında yürüyüş yolu dışında yürüyen bant çalışıyor çünkü çalışmazsa ya uçağı kaçırırsınız ya da yorgunluktan ölürsünüz.

yukarıdan baktığınızda ne kadar manasız bir büyüklük olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. uçakların park pozisyonları birbirine o kadar uzak ki. dev gibi arazide sinek pisliği gibi kalmış kocaman uçaklar.

tam süre tutmadım ama uçağın pistten park yerine ulaşması 25dk veya daha fazla sürüyor. giderken konuşkan bir pilota denk geldim. bu konuyla ilgili hem özür diledi hem de ne kadar saçma olduğunu tonlamasıyla kendi de belirtti.

uçaktan indikten sonra valizi almak için baya yürümeniz gerekiyor. bu sırada valizler gelmiş oluyor. en azından mal gibi valiz beklemiyorsunuz ama siz geldiğinizde bilmem kaçıncı turunu atan valizinizi çok güzel araklayabilirler bence yakında valiz hırsızlığı olayları başlayacaktır.

otopark tam bir rezalet. günlük 20 lira daha ucuz diye açık otoparka bırakayım dedim. gittiğimde açık otopark henüz açılmadı dediler. söverek kapalıya bıraktım. dış hatlara çıktım en üst katta açıkta arabalar park edilmiş duruyor. infoya sordum kimsenin bir şeyden haberi yok. biri orası da aynı fiyat diyor. biri otoparktan çıkıp otobana tekrar girmen gerek buraya gelmen için diyor. en sonunda yapacağınız işe sokayım deyip devam ettim.

1 haftalık seyahat sonunda 388 lira otopark ücreti çıktı. uzun arayışlar sonucunda otomatik ödeme noktasını buldum. başına bir görevli koymuşlar. abi kartı şuraya sok, şuraya şifreni gir falan diyor. ödemeyi yaptık kartı aldık elimize. fiş nerede deyince, abi bu fiş vermiyor, bir üst katta vezneden alacaksın ama 15 dakikan var yoksa kart seni otoparktan çıkarmaz tekrar para ödemek zorunda kalırsın dedi.

yanlaya yanlaya gittim buldum vezneyi. biz fiş veremiyoruz şu an, siz bana iletişim bilgilerinizi verin biz size daha sonra fiş gönderelim gibi saçma sapan bir cevapla karşılaştım. zaten üstümde 15 dakikanın gerginliğiyle verdim bilgileri geri döndüm arabaya veznedeki eleman peşimden koşuyor, hangi otomatta ödediniz o bilgiyi alamazsam kaydı bulamam diyor. adam emekçi diye suratına bir şey söyleyemedim ama bu hava alanına emeği geçen herkesi alnından öpüyorum...


buradan antalya'ya gidip geldim

- otopark günlük 60 tl, ama 4 gün için gidip geldiğimden taksi parasına denk oluyordu, yani 200 küsür lira, aracımla gitmeyi tercih ettim. yolda 8,55 tl'den iki kere hgs kesildi, oradan da 17 tl girdi(gidiş- dönüş toplam 17).

- otopark'tan asansörle gidiş'e geçtim. yurtdışı ve yurt içi gidiş yeri aynı bölümde. atatürk'de bunlar ayrıydı. atatürk'ün gidiş (departures) bölümü bu büyük denilen havalimanı ile neredeyse aynı idi. hatta atatürk'ün ki daha büyük olabilir.

- ikinci güvenlik'ten geçtikten sonraki alan asıl büyük olan yer, alışveriş için yapılmış. fakat insanların dediği gibi 4000 adım falan atmadım, g kapısına hızlı bir şekilde eriştim. 

- uyuz olduğum nokta o kadar körüğe rağmen yine otobüsle uçağa taşındık.

- yolda kaybedilen zaman olmasa atatürk'te geçirdiğim zamana yakın bir zamanda uçağım kalktı.

şimdi gelelim dönüş yolculuğuna:

- 17:50 antalya uçağım 18 30'da kalktı, başlangıcı bu saate alalım. 

- 19:18 de istanbul yeni havalimanına indi. (atatürk'ün üstünden pas geçtikten sonra 10 dk daha gitti alçalarak :) )

- 19:31'de taksiyi tamamlayarak yanaştı. 13 dakika yol gittik.

- yine uyuz oldum, körük yine yok, otobüse doluştuk, görevliye bu nasıl yeni liman, yine körük yok dedim, valla sorma dedi karşılıklı gülüştük.

- bagaj a varmam 19:45i buldu, bagajın akması 19:57'yi buldu.

- otoparkta arabama varmam 20:12 yi buldu. yani havalimanını 41 dakika'da terk edebildim. (teker yere değdikten sonra 54 dk)

atatürk havalimanında son zamanlarda sürekli yaşadığım havada tur atmaları yaşamadığım için aslında benzer bir çıkış zamanı yakaladım, yani havada kaybettiğim zamanın benzerini yerde kaybettim. rüzgarlı havalarda ne olur bilemem. yeni olan her şeyin güzel olduğu gibi bura da güzel, fakat ne kadar elzemdi, yurt içi için anlamlı bulmadım, kimse ankaraya izmire falan buradan gitmez ki ben antalya için bile araçlı gitmeyi düşünüyorum artık. acil otoban ve hızlı trenlerin iyileştirilmesi lazım.

yurt dışı macerası yaşarsam bu havalimanından onu da ayrıca yazacağım.


sıradan yolcuyum. iki kez indim, iki kez de kalktım

taksi süresi 20 dakika civarındaydı. terminal binasını sevdim. pasaport vb. işlemleri kısa sürede halledebildim. en önemlisi bu. sonuçta eğlenmeye gelmedik, bir yere ulaşmaya çalışıyoruz. 

bunun dışında dubai avm’lerine benzettim: ilk anda etkileyici, bir süre sonra da yorucu.


transit yolcu olarak beni hiç yormamış ve hatta rahat ettirmiştir 

bu havalimanının amacı da budur. tek sıkıntı; transit olmayan yolcuya atatürk havalimanı'nı kapatarak burayı kullanmaları için zorunlu kılmalarıdır.

havalimanı geniş, ferah. oturma yerleri çok rahat ancak hem oturacak yerler az hem de kumaş olduğundan dolayı şimdiden çay, kahve lekesi olmuş bile. o kadar para harcandı; yazık.
yönlendirmeler çok iyi. tabelalar çok ve sık bir şekilde konmuş. “çok büyük çok yürüme var” diyenleri copenhag havalimanını görmelerini rica ediyorum. bence istanbul havalimanı gayet kolay. belki de benim kapım kolaydaydı (lol). 

bununla birlikte türk hava yollarının uygulamasını indirip harita ile kapınızı bulma seçeneğiniz var. 

- uçuş numaranızı ve gideceğiniz tarihi yazın
- kalkış ve varış zamanı; gecikme olup olmadığı ve hangi kapıya gitmeniz gerektiği yazıyor. “d9” yazıyor mesela. ona tıklayın. harita çıkıyor ve “git” tuşuna basın. en yakın olduğunuz mağazayı yazın ve işte sizi google map gibi yönlendirecek bir uygulama oluyor.

- etrafı gezip ne var ne yok bakınırken yabancı birçok yolcunun şaşkın bir şekilde etrafın fotoğrafını çektiğini gördüm. çünkü yanar döner ışıklar, görsel ekranlar dikkat çekici. kocaman, lüks bir alışveriş merkezi olarak tasarlanmış diyorlar ama bence times meydanı gibiydi aslında. havaalanı yolcularının alışveriş alışkanlığı ile ilgili bir makale okumuştum. havaalanlarında o ülkeye ait, geleneksel ürünlerin satışının öneminden bahsediyordu. istanbul havaalanında “old bazaar” isimli genişçe bir dükkan oluşturmuşlar. türkiye’ye özgü şeyler satılıyor. tarzı güzel olmuş.

teknik bilgileri, lokasyonun uygun olup olmadığını bilemem. çed’in raporları güvenlik açısından kaygı uyandırıyor. öteki yandan, atatürk havalimanı dış hatlar kısmı çok sıkışık ve kalabalıktı. istanbul havaalanının büyüklüğü bu anlamda beni mutlu etti. yurt içinde kullanma zorunluluğunu değiştirip, yurt içi uçuşlara atatürk havalimanı'nı açarlarsa bence yapılma amacını karşılayacaktır.


bahse konu havalimanından gidiş+dönüş toplam 6x2=12 kez uçtum şu ana kadar

özetle; teker değdikten ancak 40 - 50 dakika sonra havalimanından ayrılabiliyorsunuz maalesef. (not:bagajsız) bunun yaklaşık yarısı uçağın inip yanaşması, diğer yarısı da cobus+içerde yürüme şeklinde oluyor. hastası, yaşlısı, çocuklu ailesi için büyük sıkıntı. insanlar genelde küfür kıyamet. havalimanına ve havalimanından şehre ((bkz: şehre)^_^) ulaşım da dertli. 150 gidiş+150 dönüş=300 tl her seyahatte. ülke ekonomisine ciddi zarar. taksiler genelde boş dönüyorlar. (not: pahalı akaryakıt+beher geçişte ödenen yol ücreti) sabahları hep taksiyle gittim, ama 3 kez taksiyle döndüm. ortalama 20-30 dakika da taksi sırası bekledim. havaist kullansam onun da durakları uzak, zaten günübirlik seyahat ediyorum muhtemelen 04.30 veya daha erken kalkmışım sabah, gün boyunca da başka şehirde pertim çıkmış, 90+3 lerdeyim zor yani. kısacası teker değdikten 3 saat sonra evime varabiliyorum. giderken de 2,5 saat erken çıkıyorum uçuştan. (not: cip olmasa belki daha erken çıkmak zorunda kalabilirim) sonuç olarak; gidiş dönüş atatürk havalimanına göre:

süre kaybı: 4,5 saat (3+2,5-1)
ulaşım için mali kayıp: 230 tl (150+150-70)
risk: açık açık yılın üçte biri aşırı rüzgarlı, beşte biri aşırı sisli olan ve yerli müteahhitlerin taahhüdü altında göl yataklarına tesis edilen pistleri dikkate alındığında harbiden mühendis olarak beni tedirgin edebilmekte.

keşke yurt dışı transitleri buraya alıp, istanbulluları atatürkten ayırmasalardı. gerçekten perişanız reis, duy sesimizi. ben bu çileyi yılda 50-60 kez çekicem ve çekerim de ama inanın çok daha mağdurlar, çok daha kötü durumda olanlar var.

Kadın Futbolunun Yasakları Aşarak Ses Getirir Hale Gelişinin Öyküsü


Kadın Milli Futbol Takımımızın 10 Numarası Melike Pekel'in İlham Verici Hayat Hikayesi