İstanbul Boğazı'na Nazır Bir Yalıda Yaşamanın Zorlukları

İstanbul gibi bir şehirde boğaza sıfır bir yalıda yaşamak milyonlarca insanın hayalidir desek yeridir. Eğer böyle bir hayaliniz varsa aşağıdaki zorluklardan haberdar olmanız iyi olur.
İstanbul Boğazı'na Nazır Bir Yalıda Yaşamanın Zorlukları
iStock

yalının deniz kenarındaki kısımlarının kazıklar üzerine inşa edilmesi

en az 80-100 yıllık olan evinizin altındaki kazıklar ziyadesiyle yaşlanmış olacaktır. boğazda pek çok yalıda da gördüğünüz üzere bunların oturmasıyla beraber yalınız yıllar içerisinde denize doğru eğilecektir. neyse ki bu binalar beton değildir ve bu sebeple derin çatlaklar oluşturmamaktadır fakat yine de bu, risk altında olmadığınız anlamına gelmez. bu durumun tadilatı ise öyle kolay ve ucuz olmayacaktır; yine milyonlar harcayarak durumu düzeltebileceksiniz.


tarihi eser statüsündeki evinizde tadilat yapıp çivi çakmadan önce anıtlar kurulundan izin almanız gerekecektir

bu güzel evinizde gerekli izinleri alıp tadilata başladığınız zaman ise o evi yapan gibi bir usta bulmanız pek mümkün değildir. evinizin yapıldığı yıllarda ağaçları cinsine göre kesilip işlenirken (örneğin çam ağacı içindeki suyu kaybetmesin diye gece kesilir, ağaçlar doğranırken elektrikli testerelerden ziyade kama ile ayrılarak lifleri bir arada tutup daha mukavim ahşap elde edilir vs.) bugün hepsi fabrikasyondur. evinizi yapan ermeni ustaların torunları şu an nerededir kim bilir, fakat onların 150 yıl önce yaptığı ve yağ gibi kayan panjurlarınız tadilattan iki sene sonra gıcırdamaya başlayacağını, tahtaların şişip tam olarak kapanmayacağını göreceksiniz.


iskele sorunu

bir diğer husus ise deniz kenarındaki yapılarınız ile ilgili. evinize ait bir iskeleniz var ise yandınız. deniz işgalinden her sene, her sene olmazsa iki senede bir 300 500 bin liralara varacak cezaları belediyeden yiyeceksiniz.

gemi çarpma ihtimali

sen tam röpteşembırını çekip mürebbiyenin hazırladığı kahvaltıya inecekken camdan içeri kuru yük gemisi girebilme ihtimali. güverteden yatak odana help help diye atlayan gundiler. yaşadık bunları üstadım zor zor.


paslanma sorunu

demir vb. materyale sahip panjur, çit, kafes artık aklınıza ne gelirse her yıl boyanmak zorundadır. inanılmaz paslanırlar, iki yıl üst üste boyamamışsanız o parçayı unutabilirsiniz çünkü boya tamamen kalkmış ve deriyi içten içten çürütmeye başlamıştır. erken yakalarsanız bir spatula ile kazıtıp zımparalatıp boyatarak kurtarabilirsiniz.

ahşap ürünleriniz yine her yıl yaz ayları sonunda verniklenmesi gerekmektedir. o vernik boktan bir işçilikle yapılırsa ahşap ürününüz fakir bir ürüne dönüşecektir, en kaliteli işçilikle yapsanız bile yıpranacaktır maksimum bir yılda yine verniklenecektir. o vernikler pul pul dökülür böyle, zımpara ister.


deniz tuzu problemi

en berbatı da tuz! bahçenizde bulunan her şey ama her şey tuz içerisinde olur. evinizin duvarı, kapınızdaki arabanız, bahçedeki oturma grubunuz, yerlerdeki karolar. aklınıza gelen her şey rüzgarlı bir günde üstü kalıp gibi tuz kaplanır. o yalılarda oturan adamların bentley arabasını branda ile örtmesi aracını senden saklaması değil tuzdan koruması içindir. akşamüstü yıkadığın araban sabah tuz içinde kalır, kahvaltıyı yaptığın oturma grubu akşam yemeği zamanı tuz ile kaplanır. bir de o tuzun iğrenç bir olayı daha var, toz çekiyor ve yapışıyor üzerine. sürekli elinizde hortum, her şeyi yıkar halde bulabilirsiniz kendiniz.

gezi tekneleri 

birde sanırım son dönemde boğazda gezen ticari eğlence tekneleri var son ses bangır bangır mezuniyet gibi dünyanın en gereksiz şeylerini kutluyor insanlar tur yapıyorlar. onlarında sesi inanılmaz rahatsız edici olmalı bilemedim tam.


kışın ısınma sorunu

kışın ise o yapı ısınmaz ne yaparsanız yapın bir çözümü yok bu soğuğun. zaten bunu bilen yalı sahipleri kışın yalıda kalmazlar. ayrıca panjurları kapatıp terk etmek ve yazın tekrar gelmek de çözüm değildir. içinde insan yaşamayan (soba, şömine, kalorifer yanmayan) yalı yaza kadar haşat olur. bu sebeple kimse oturmasa bile aralıklar ile yalı ısıtılır masraf edilir. yazın müştemilatta kalan görevliler kışın yalının girişini kullandığı olur bu sebeple sıklıkla. mutfak kullanılır en azından bu sebeple.


martı sesleri

bir de yalının boğazdaki konumuna göre martı sorunu var. eğer ki çocukluğunuz yalıda geçmemiş ise 4-5 civarlarında o canavarların sesiyle uyanıp bir daha uyumamanız çok normal. günlük haftalık gelen misafirlerde özellikle yabancılarda çokça rastladım ben bu duruma.

Özel Jet Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar