İş Bulup Almanya'ya Göçmek İsteyenlere Fikir Verebilecek Şablonlar
iş bu yazı almanya'da çalışmak isteyenlere veya göç etmek isteyenlere yönelik hazırlanmıştır. öncelikle almanya'da iş bulmak herkes icin farklı zorlukta olduğu için önce kendi kategorinizi bilmelisiniz.
siz bu aşağıdaki 3 kısımdan birindesiniz
1. kalifiye olmayan (yani elinde herhangi bir ustalık belgesi veya diploması olmayan insan)
2. düşük/orta kalifiye (yani ustalık belgesi olan kişi, ön lisans mezunu veya lisans mezunu ama tecrübesiz veya yeni mezun)
3. yüksek kalifiye (yani lisans ve üzeri mezun ve üzerine mümkünse minimum 3-5 yıl tecrübeli kişi)
1) kalifiye olmayan
öncelikle yurt dışına gitmek için bu 3 kategorinin de farklı zorlukta olduğunu anlamışsınızdır. umutlarınızı kırmak istemem ama eğer ilk kategorideyseniz işiniz çok ama çok zor. büyük ihtimalle yabancı dil de bilmediğinizi var saydığım için eğer kalifiye olmayan biriyseniz sizin için iş bularak gitmek yerine bir şekilde alman veya almancı bulup evlenmenizi tavsiye ederim. (bkz: aile birleşimi vizesi) diğer türlü gerçekten çok çok zor. (bu arada bu kategorideki insanlar "ben seni almanya'ya getiririm" diye kandırılıp elindeki biriktirdiği üç kuruşu en kolay alınan yani dolandırılan insan grubudur)
2) düşük/orta kalifiye
gelelim ikinci kategoriye. bu kategori mevcut durumu ile biraz zor gider ama biraz çaba gösterirse kolaylıkla gidebilir insan grubu oluyor bana sorarsanız. neler yapacaksınız? sıradan gidelim:
- öncelikle dil bilginizi arttırmanız lazım. 2 yıldır almanya'da yaşayan birisi olarak şunu çok net söyleyebilirim ki türkiye'de türkçe bilmeden yaşamaya çalışan suriyeliler, afganlar ne ise almanya'da almanca bilmeden yaşamaya çalışan türk de odur. almanya, bir göçmen ülkesi değil ve aynı türkiye gibi düşünebilirsiniz. ingilizce güzel ve gerekli ama yeterli değil almanca illaki şart bu ülkede yaşamak için. şöyle düşünün: türkiye'de sadece ingilizce bilerek belki bazı şehirlerin bazı yerlerinde yaşayabilirsiniz ama bu sizin türkiye'de rahat yaşayabileceğiniz anlamına gelmez. türkiye'de yaşamak istiyorsanız seve seve o türkçeyi öğrenmeniz lazım değil mi? aynısı almanya için geçerli işte. dilin önemini anlatabilmişimdir umarım.
şöyle küçük bir örnek vereyim: hasta oluyorsunuz ve doktora gideceksiniz. önceden randevu yani termin almanız lazım. gittiğiniz doktor akademik kökenli olduğu için ingilizce biliyor, onunla anlaşabiliyorsunuz ama öncesinde doktordan randevu almak için aradığınız doktor asistanı ingilizce bilmediği için randevu almak için başkalarından rica ediyorsunuz. bu bile insanı iyi hissettiren bir şey değil. sonuç: almanca öğrenin
türkiye'de en büyük sorun da herkesin en azından ingilizceye hakim olduğunu zannetmesidir bana sorarsanız. kime ingilizce biliyor musun diye sorsam "hey kamooon" diyor. yahu dil öyle göreceli olarak iyi bilinebilecek bir kavram değil ki! eğer iyi biliyorsan, her dilin seviyesini, o dile olan hakimiyetini ölçebileceğin seviye tespit sınavları var. (bkz: toefl), (bkz: ielts), (bkz: testdaf) girersin birine, görürsün seviyeni, dersin ki ben c1 seviyesinde bu dile hakimim. bu seviyelere dayanarak zaten devletler de belli kriterler belirlemiş. almanya için bu durum ortalama olarak b2'dir. yani eğer ikinci kategoride iseniz yani ustalık belgeniz vs. varsa veya yeni mezunsanız en az b2 seviyesinde almanca bilmeden iş bulamazsınız. "benim almanyada dayım/teyzem/halam/eniştem var" diyecekler için de söyleyeyim, o dayınız sizi işe dahi alsa konsolosluktan red yersiniz belli bir almanca bilgisine sahip olmadan. almanya zamanında aldığı işçilerde dil istemediği için ve onlara dil öğretmediği için çok sıkıntı yaşadı, ki bunu kendi bakanları defalarca dile getirdi, artık çok önem veriyorlar bu entegrasyon muhabbetine. o yüzden eğer bir yatırım yapacaksanız dil öğrenin. hayatınız boyunca kendinize yapacağınız en iyi şeyi yapmış olursunuz.
sonrasında da iş arama vizesi alarak almanyaya iş aramaya gelebilirsiniz veya diplomanızı/ustalık belgenizi denklik yaptırarak uzaktan bile iş arayabilirsiniz. (bkz: anabin) tabi iyi bir cv çalışması ve mülakat hazırlığı vs. de yapmanız lazım. sizin başvurduğunuz pozisyona sadece türkler değil hintliler, çinliler vs. de başvuracak sonuçta.
bir sürü detayı var ve bunları her aşamasına göre detaylı anlatmış bir youtube kanalı da var aşağıya linkini bırakalım.
iş arama vizesi playlist
3) yüksek kalifiye
eveet son kategoriye gelelim. bu kategori elinde lisans ve üzeri diploması (bkz: yüksek lisans), (bkz: doktora) olan ve ortalama minimum 3-5 yıl tecrübesi olan grup. bu kategoridekilerin almanya'ya gitmesi çok daha kolay, çünkü oldukça kalifiyeler. öncelikle siz yukarıda anlattığım gibi iş arama vizesi ile gelebilirsiniz ama sizin için daha da güzel bir biçilmiş kaftan var. (bkz: blue card)
yapacağınız şey, düzgün bir cv çalışması yapıp, iş başvurularını halledip yaklaşık yıllık 57bin euro üzerinde brüt maaş veren bir iş bulmak. 57 bin euro dediysem türkiye'dekiler için söyleyeyim bu maaş çok yüksek bir maaş, öyle herkese vermiyorlar. gerçekten kalifiye olmanız lazım. siz bu kalifiye seviyesindeyseniz almancanızı da biraz geliştirin, en azından a2 falan yeterli olur, tabi mesleğinize göre değişebilir de, ama ingilizce ile bile iş bulabilirsiniz. çünkü blue card alabildiğiniz zaman almanya'ya gelmek için size ve eşinize dil şartı dahi aranmıyor. yani almanya diyor ki, beyin göçü yapacaksan gel, ne olursan ol gel. dediğim gibi bunun için genelde yazılımcı, doktor yada master yapmış mühendis falan olmak gerekiyor. siz bu kategoride misiniz en azından şöyle söyleyeyim, blue card ile gelen kişilerden öncesinde türkiyede çalışırken 8-9 bin liranın altından maaş alanı görmedim daha. yani yüksek kalifiye olmanız lazım, tekrar söylüyorum.
blue card için de aynı kanal oldukça detaylı anlatmış, aşağıya onun da linkini bırakalım.
blue card playlist
umarım yurt dışına gitmeye çalışanlara faydalı olmuştur biraz. eğer yeni bir hayat hedefliyorsanız, eski hayatınızdaki varınızı yoğunuzu satmanız oldukça mantıklı olur ki gerçek odağınız belli olsun.
son olarak bir şeyi gerçekten isterseniz bir şekilde yaparsınız, yapmadığınız için bahane buluyorsanız gerçekten istememişsinizdir. kendimden biliyorum.