İnsanlığın İklim Krizine Yol Açan 15 Suçu
iklim değişikliği, sıcaklıkların ve hava değişikliğinin uzun vadeli değişimi olarak kabul edilir. bu değişiklikler, daha sık görülen şiddetli kasırgalar, sel ve kuraklık gibi olaylara yol açar. iklim değişikliği doğal olabilir, ancak insan kaynaklı iklim değişikliği günümüzde insanlığın karşı karşıya olduğu en ciddi acil durumlardan biridir. araştırmacılar, yıllardır metan ve karbondioksit gibi sera gazlarının salınımının gezegeni nasıl etkilediğini incelemektedir. oluşan bu değişikliğin nedenlerine baktığımızda;
1. fosil yakıtların geliştirilmesi
fosil yakıtların yakılması, çok fazla sera gazını açığa çıkarır, ancak önce bunların çıkarılmaları ve geliştirilmeleri gerekir. doğal kaynaklar savunma konseyi’ne göre, petrol ve gaz gelişimi, iklim değişikliğinin ciddi bir temel nedenidir. sondaj, taşıma ve rafine etme işlemleri sırasında her adımda emisyonlar yayar. metan özellikle endişe vericidir çünkü atmosferde co2'den daha fazla ısıyı hapseder. kuyular terk edildiğinde bile metan sızdırmaya devam eder. 2018’de abd’de 3.2 milyon petrol ve gaz kuyusu 281 ton metan salınımı yapıldı.
2. elektrik ve ısı üretimi
çevre ve enerji araştırma enstitüsü’ne göre, petrol, kömür ve doğal gaz dünyayı 150 yıldan fazla süredir besliyor. fosil yakıtlar dünya enerjisinin yaklaşık %80’ini sağlıyor. sadece amerika birleşik devletleri’nde, kömür 2020 yılında enerjinin %19’unu sağladı, petrol ve doğal gaz ise enerji tüketiminin yaklaşık 1/3’ünü oluşturdu. güneş ve rüzgar gibi alternatif enerji kaynakları yaygınlaşsa da dünya hala elektrik ve ısınma için fosil yakıtlara fazlasıyla bağımlıdır.
3. arabalar ve uçaklar
2010 yılında ulaşım, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %15’ini oluşturdu. bu, hava yolculuğu, otomobiller, gemiler, trenler ve kamyonlar için yakılan fosil yakıtları içerir. co2, benzin ve dizel yakıtın kullanımı nedeniyle en yaygın gazı barındırır. abd’de ulaşımdan kaynaklanan sera gazlarının çoğu, yolcu arabalarından ve kamyonlardan gelir. uçaklar da oldukça kirletirken, özel uçaklar zenginlerin davranışlarının iklim için neden önemli olduğunu simgeler. bir çalışmaya göre, özel bir uçakta uçan bir kişi, ticari bir uçuşta bulunan bir kişiye göre 10-20 kat daha fazla karbon kirliliği yaymaktadır.
4. binalar
binalar çok fazla enerji tüketen yerler arasındadır. ısınmaları, soğutulmaları ve aydınlatılma işlemleri sırasında da herhangi bir makine gücene ihtiyaç duyar. beton, çelik ve çimento gibi malzemelerin kullanıldığı bina inşası, aynı zamanda çok miktarda co2 ve diğer sera gazlarını salmaktadır. 2021 yılında enerji verimli inşaatlara yapılan yatırımlar %16 arttı, ancak yeni bir rapor, bina ve inşaat sektörünün hala fazla miktarda co2 emisyonu yaydığını ortaya koydu.
5. yol çalışmaları
yollar dünyayı birbirine bağlar, ancak iklim değişikliğine de büyük katkıda bulunurlar. yol genişlemesi, sadece malzeme üretimi ve doğal yaşam alanlarının tahribatı yoluyla gaz salınımına yol açmaz, aynı zamanda daha fazla araba ve kamyon kullanımını teşvik eder. yollar şu anda bir yaşam biçimi olsa da, daha iyi malzeme üretmenin ve kullanmanın yollarını düşünmemiz gerekiyor.
6. plastikler
plastikler, iklim değişikliğine katkıda bulunan en yıkıcı malzemelerden biridir. ilk olarak, plastikler fosil yakıtlardan yapılır. plastiklerin yaklaşık %99’u fosil yakıtlardan üretilen kimyasallardan gelir. plastik kullanıldığında nadiren geri dönüştürülür (dünya bankası’na göre dünyadaki plastiklerin sadece %9’u geri dönüştürülürken), geri kalanı çöplüklere, ormanlara, okyanuslara ve diğer doğal ortamlara atılıyor. plastikler daha sonra sera gazlarını havaya ve suya salar, kirliliğe ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
7. endüstri
endüstri, çimento, çelik, demir, elektronik, giysi ve temelde her türlü ürünün üretimini ifade eder. ürünleri yapan makineler çok miktarda sera gazı salar. çevre koruma ajansı’na (epa) göre endüstri, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %24’ünden sorumludur. bu, tesislerde enerji için fosil yakıtların yakılmasını ve kimyasal, metalurjik ve mineral dönüşüm sistemlerinden kaynaklanan emisyonları içerir. dünya nüfusu arttıkça endüstri de büyümektedir bu nedenle bu sektör tarafından üretilen emisyon miktarını azaltmak hayati önem taşımaktadır.
8. florlu gazlar
c02 ve metan, iklim değişikliğine en çok katkıda bulunan gazlardır, ancak endişelenmemiz gereken diğerleri de vardır: florlu gazlar. f-gazları olarak da bilinen bu gazlar, belirli ürünlerde ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan insan yapımı gazlardır. avrupa komisyonu’na göre, bu tür gazları buzdolabı ve klima ekipmanlarında, elektronik endüstrisinde, ilaç endüstrisinde ve alüminyum üretimi sırasında bulabilirsiniz. atmosferik ozon tabakasına zarar vermezler ve sera gazı emisyonlarının sadece %3’ünü oluştururlar, ancak c02’den 23.000 kat daha güçlüdürler.
9. hayvancılık
et, yumurta ve süt üretimi, iklim üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütü, iklim değişikliği nedenlerini takip etmeye çalışan birçok kuruluştan biridir ve son zamanlarda hayvancılığın sera gazı emisyonlarının yaklaşık %11’inden sorumlu olduğunu tahmin etmektedir. metan, bunun büyük nedenidir. tüm çiftlik hayvanları benzersiz sindirim sistemleri nedeniyle metan yaymaktadır ve gübreleri de bu gazı salar. yüksek arazi toprakları, ormanlar ve toprak metan depoları ile daha iyi otlatma yönetimi, hayvancılığın etkilerini dengelemeye yardımcı olabilir.
10. gıda üretimi
bir çalışmaya göre, bitki bazlı gıdalar, küresel gıda üretiminden salınan 17 milyar sera gazının yaklaşık %29’undan sorumludur. bu, tarım arazisi faaliyetleri, arazi kullanımı değişiklikleri, taşımacılık, ürün işleme ve gübreler ile pestisitleri içerir. pirinç tarımı en yüksek bitki bazlı suçlu olarak öne çıkar, onu buğday, şeker kamışı ve mısır izler. yiyecek israfı da sorunlara yol açar. dünya doğayı koruma vakfı’na göre, yiyecek israfını durdurursak insan kaynaklı sera gazı emisyonlarını %6-8 oranında azaltabiliriz. üretilenleri tüketerek, gereksiz yere sera emisyonları salmamalıyız.
11. gübreler
gübreler, dünya nüfusunun artan ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynamıştır. carbon brief’e göre, azotlu gübreler gıda üretimini genişletmeye yardımcı olmaktadır ancak bir dezavantajı vardır. sentetik gübrelerin üretimi yıllık olarak yaklaşık %1,4 c02 emisyonuna neden olurken, gübrelerin kullanımı da c02 dışı emisyonlara katkıda bulunur. üretimi basitçe durdurmak, küresel nüfusun yaklaşık %48’inin sentetik gübrelerle yetiştirilen gıdaları tüketmesi göz önüne alındığında durum oldukça zordur. doğal gübreleri kullanmak, azotlu gübrenin olumsuz etkilerini sınırlamak ve sürdürülebilir alternatifler geliştirmek, dünyanın sentetik gübrelere olan bağımlılığını azaltmaya yardımcı olabilir.
12. depolama alanları
çöplük olarak da adlandırılan düzenli depolama alanları, insanların atıkları bertaraf ettiği yerlerdir. amaçları, atıkların çevre ve insanlar üzerindeki etkilerini azaltmaktır, ancak iklim değişikliğine katkıda bulunurlar. en büyük sorun, ne kadar çok sera gazı saldıklarıdır. colorado üniversitesi çevre merkezi’ne göre, çöplükler önemli miktarda metan, c02, su buharı ve diğer gazları salar. araziyi çöplük olarak kullanmak da bir sorundur. abd’de 3.000 aktif çöplük bulunmaktadır ve bu, neredeyse 2 milyon dönüm yaşam alanına eşittir. fazla sayıda çöplük herkesi olumsuz etkiler, ancak özellikle yakınlarda yaşayan insanlara ve hayvanlara zarar verir.
13. ormansızlaşma
ormansızlaşma, dünyadaki ağaçların kasıtlı olarak temizlenmesi veya seyreltilmesidir. tropikal olan en büyük ormanlar, güney amerika, orta afrika ve güneydoğu asya’da bulunur. ormanlar, çeşitli tarımsal amaçlar ve diğer insan etkinlikleri için temizlenir, ancak ormansızlaşma iklim değişikliğinde büyük bir rol oynar. bunun nedeni ormanların karbon depolamasıdır. kesildiğinde, bu karbon atmosfere geri salınır. ormansızlaşmayı azaltmak ve ormanları korumak, iklim değişikliğinin etkilerini yavaşlatmada büyük bir adım olacaktır.
14. aşırı tüketim
aşırı tüketim, iklim değişikliğini tetikler. ne kadar çok plastik ambalaj üretirsek, ne kadar çok yiyecek israf edersek, ne kadar çok araba üretirsek bunların hepsi bir etkileye neden olur. bireysel davranış olsa da iklim değişikliğinin etkilerinden hepimiz eşit derecede sorumlu değiliz. plos iklim çalışmasına göre, amerika’nın en zengin insanları, sera gazı ısınmasının neredeyse yarısından sorumludur. bu sadece yaşam tarzlarından kaynaklanmaz aynı zamanda fosil yakıt üreten şirketlere yatırım yapmaktadırlar. aşırı tüketim sadece ne kadar çok şey satın aldığımızla ilgili değildir. aynı zamanda diğer insanların ve çevrenin zararına fazla zenginlik peşinde koşmakla da ilgilidir.
15. doğal nedenler
iklim değişikliğinin tamamı insan faaliyetlerine yüklenemez. doğal nedenler, volkanik patlamalar, güneş ışınları ve tektonik kaymalar gibi gezegenin sıcaklığı üzerinde etkili olabilir. nasa’ya göre, karbon döngüsü üzerindeki insan etkisi, tüm dünyadaki yanardağların etkisinden 100 kat daha büyüktür. doğal iklim değişikliği nedenleri, bugün içinde bulunduğumuz iklim krizine yol açmaz.