Hollanda'da Nasıl Ehliyet Alınır?
hollanda... 4. deneyişimde en sonunda ehliyet sınavını geçtiğim ülke. hollanda'da ehliyet almak isteyenler için hem biraz bilgi vermek istiyorum, hem de içimi dökmek istiyorum. uzun bir yazı olacak, aklımda kalan her şeye değinmeye çalışacağım.
ilk olarak teorik kısmından bahsedeyim. aynı türkiye'deki gibi pratik sınavına girmek için önce teorik sınavı geçmeniz gerekiyor. teori sınavını geçtiğiniz zaman pratik sınavına girmeniz için size 1.5 sene veriyorlar. 1.5 sene sonunda pratik sınavına girmek isterseniz tekrardan teori sınavını almanız gerekiyor.
anladığım kadarıyla buradaki çoğu teorik kural, türkiye'nin ab üyeliğine girmek amacıyla uyum çerçevesinde trafik düzenlemeleri yapmış olmasından dolayı türkiye'deki kurallara benziyor. örneğin, trafik levhaları çoğunlukla aynı anlamlara geliyor. kaydolduğunuz sürücü okuluyla değişkenlik göstermekle birlikte bazı okullar teori sınavı için dersler veriyorlar. ben bu dersleri almadım, onun yerine bu websitesinden çalıştım. 1 haftalık ücretli üyelik 14 euro, kesinlikle parayı verip bu websitesi üzerindeki alıştırmalara ve derslere çalışmanızı öneriyorum.
teori sınavında size öncelikle tabelaları ve anlamlarını soruyorlar. daha sonra arabayla ilgili sorular var. sonrasında ise size gerçek hayat senaryoları izletip o durumda ne yapmanız gerektiğini cevaplamak için 8 (?) saniye veriyorlar. bu sınavda özellikle hangi durumlarda geçiş üstünlüğünün kime ait olduğunu bilmeniz çok önemli, örneğin sağdan gelene yol verilmesi gerektiği, sonra 4 çıkışlı bir kavşakta karşıdan gelen sola dönüyorsa ve siz düz gidiyorsanız önceliğin sizde olması vb. gibi öncelikler soruluyor. ben verdiğim websitesindeki içeriklere çalışarak ilk girişimde geçtim, çok zor bir sınav değil. sınavın sonunda geçip geçmediğinizi hemen görebiliyorsunuz. teori sınavını geçmeden pratik sınavı için ders almaya başlamanızı önermem, muhtemelen de kabul etmiyorlardır zaten.
geldik şimdi pratik sınavına
arkadaşlar, hollanda'da araba sürmek, en azından sınavı geçebilecek kalitede sürmek türkiye'deki durum ile tamamen alakasız. bunun en önemli sebeplerinden biri yol dizaynının tamamen farklı olması; resmen bilgisayar oyunu gibi yollar dizaynlamışlar. random engeller, gereksiz daralıp genişleyen yollar, saçma kavşaklar vb. hollanda'daki yol altyapısına alışmanız için gerçekten fazla fazla ders almanız gerekiyor.
ikinci problem ise bisikletler. özellikle döner kavşaklardan çıkarken veya ana yoldan sağa sola dönerken bisikletlere çok dikkat etmeniz gerekiyor çünkü her yerden çıkabilirler. bu hem sınavda önemli hem de ehliyetinizi aldıktan sonra da gerçek bir tehdit oluşturuyorlar.
neyse, şimdi ilk olarak seçeceğiniz rijschool (sürücü okulu) hakkında konuşmak istiyorum
özellikle eğer randstad'ta yaşıyorsanız, ve ülkeye yeni gelmişseniz bu sürücü okullarının size yaptığı büyük bir çakallık var. o da şu ki size istediğiniz kadar ders veriyorlar, işte 15 saat 20 saat neyse, ve dersi verirken size bir şey öğretmiyorlar, sadece işte kritik durumlarda müdahale ediyorlar ve sizi hazır olmadan sınava yolluyorlar, siz de kalıyorsunuz tabii ki. sonra reddit'te bir ton küfür edip bir daha hazırlanıyorsunuz aynı okulla, sonra bir bakmışsınız ikinci kez kalmışsınız.
şimdi seçeceğiniz okulun en önemli kriteri ne olabilir? tabii ki öğrencilerinin yüzde kaçının sınavı geçtiği. bunu cbr'in şu websitesinden kontrol etmenizi, ve yüzde altmışın altındaki okullara yazılmamanızı öneriyorum. çünkü bu çakallar teknik olarak sürücü dersleri veriyorlar evet ama asıl parayı bu öğrencilerin sürekli failleyip tekrar tekrar onlardan ders almasıyla yapıyorlar, sisteme bak arkadaş! ben ilk 3 kez aynı okulla ders alıp failledim, dördüncü için başka bir okulla çalıştım, bilmek isteyen olursa okulun ismini özelden yazabilirim. bu arada ülke geneli geçme oranı yüzde elli, yani iki kişiden biri kalıyor.
şimdi teori sınavımızı geçtik, geçme oranı yüzde altmışın üstünde olan güvenilir bir okul da bulduk, napıcaz?
bakın, ben ne insanlar tanıdım yıllarca türkiye'de araba sürmüş, burada ikinci üçüncü kez sınava girmek zorunda kaldılar. o yüzden ben baba sürücüyüm usta sürücüyüm mevzusu değil bu, mevzu hollanda'nın yol altyapısına, dizaynına ve kurallarına uygun sürmek, aynı zamanda sınav esnasında examiner'in hoşuna gidecek hareketler yapmak.
ilk öğreneceğiniz ve benim gibi çoğu hollandalı olmayan insanın aşırı derecede saçma bulduğu ama sınavı geçmek için yapmak zorunda olduğunuz şey, şerit değiştirirken, sağa sola dönerken hatta tek şeritli yolda bile sola sağa yanaşırken her zaman, her zaman ama her zaman önce dikiz aynasına, sonra yan aynalara sonrasında ise !!omzumuzdan kör noktaya!! bakıyoruz, ancak daha sonra sinyal verebiliyoruz. ne gerek var demeyeceksiniz, ayna yetmiyor mu demeyeceksiniz, lan yol boş zaten demeyeceksiniz, her defasında dikiz, yan, !omuz!. mecbur.
tamam, bakma mevzusunu hallettik, bir diğer konuşmak istediğim şey hız limiti
şimdi ehliyet sınavında eğer hız limitini aşarsanız kalırsınız. burada anormal bir durum yok. asıl anormal olan durum hız limitlerininin yüzde 80 yazmaması arkadaşım. yani bir yola giriyorsunuz ve o yoldaki hız limiti yazmıyor, ama aşarsanız da kalıyorsunuz. peki nasıl anlayacağız limiti? işte burada 20-30 saat ders almak geliyor. çünkü bir süre sonra yolun dizaynından hız limitinin kaç olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. işte nerede 60, nerede 80, nerede 50, nerede 30 bunu üstünde olduğunuz yoldan anlamaya başladıysanız bir yerlere geliyorsunuz demektir.
hız limiti ile ilgili bir başka şey ise aştığınız zaman kaldığınız gibi altında giderseniz de kalıyorsunuz! yav arkadaş, 50'lik yolda 45'le gidiyorum işte, ben böyle güvende hissediyorum yooook. buradaki hız limitleri türkiye'deki gibi "bu limiti aşmayın da kaçla giderseniz gidin" anlamına gelmiyor. o limit neyse yol müsaade verdiği sürece tam olarak o hızla gitmeniz gerekiyor. 50'lik yolda 40'la önünüz boşsa gidemiyorsunuz. 30'luk yolda 20? tabii ki hayır. hız limiti neyse tam olarak o hızda gitmeniz icap ediyor. buna dikkat edin, çünkü insanlar gerçekten 50'lik yolda 45'le gittiği için kalıyor, masal anlatmıyorum yani. hatta son sınavımda examiner beni uyardı hız limitinde gitmem için.
şimdi arkadaşlar, biz bu dersleri alırken amacımız yüzde 50 gerçekten kendi başımıza güvenli bir şekilde sürmeyi öğrenmekse bir diğer yüzde 50'si de examiner'ı etkilemek. yani examiner, sizin (bakın bu iki tabir önemli, hatta sınavdan önce bile sorabilirler ki bana sordular, kalıptır yani) güvenli (safe) ve kendi başınıza (on your own) sürebildiğinizi görmek istiyor. bundan dolayı benim kendi tabirimle arabayı sürerken biraz maymun olmanız gerekiyor. bu ne demek? her kavşaktan geçerken, her ışıktan geçerken, üstünlüğün sizde olduğu bir yol ayrımına girerken bile sağa sola öne arkaya omuza domuza bakacaksınız ve de daha önemlisi baktığınızı göstereceksiniz. bu çok çok çok önemli.
şimdi her yerde bakmayı alışkanlık haline getirdik, hız limitlerini anladık ne aşıyoruz ne altındayız, bunlar güzel. bir önemli mesele de yaya geçitleri. avrupa'yı avrupa yapan faktörlerden biri kolonileşme ile gelen zenginlikse biri de arabaların yaya geçidinde durmasıdır. yani burada türkiye'deki gibi yayayı görmezden gelir de dümdüz devam etmeye çalışırsanız examiner freni zannnnnnk bir koyar, feleğiniz şaşar, ağlaya ağlaya cbr'a geri dönersiniz. burada yalnızca yaya geçidinde yaya varsa durmak değil, aynı zamanda yaya geçidine gelme eğilimi bulunan civardaki insanlar için de yavaşlamak gerekiyor. evet, hollanda size niyet okumayı da öğretiyor sağ olsun.
hollanda mucizesinin bir diğer nimetlerinden olan döner kavşaklardan bahsetmek istiyorum
aslında buradaki döner kavşaklar bu konseptin doğru uygulanmış halidir ve türkiye'deki gibi trafik ışığı bulundurmazlar. mevzu esas itibariyle çok basit; adanın içindekine yol vereceksin, eğer adanın içinde boşluk varsa da gireceksin. birkaç basit kural, eğer 3. çıkışı alacaksanız yani sola dönecekseniz kavşağa sol sinyali yakıp girmeniz gerek, 1. çıkış yani sağa dönecekseniz sağ sinyali yakıp girmek, düz gidecekseniz de sinyalsiz girmek. kavşaktan çıkarken de sağ sinyali yakıp çıkıp gitmek. burada ekstra dikkat edilecek husus, kavşaktan çıkarken ada etrafında dönen bisikletlere yol vermeniz gerekiyor. bundan dolayı kavşaktan çıkarken yukarıda bahsettiğim gibi maymun oluyoruz ve sağa sola öne arkaya bakıp bisiklet gelmediğinden emin oluyoruz.
bir diğer önemli mevzu, sağdan gelenin öncelikli olması
burada sakat olan şey, 60’la gittiğin yolda bakıyorsun bir anda sağdan gelen yol varmış, sen de bunu görmemişsin ve yavaşlamamışsın ve bir anda kalmışsın. fakat bu şehir içinde, 30 km'lik hız sınırının bulunduğu alanlarda görmesi daha kolay. baktık sağdan bir yol var, hızımızı 15'e 10'a düşürüyoruz, dikkatlice sağa bakıp araba veya bisiklet gelmiyorsa devam ediyoruz. bu kural, hollanda trafik kültürünün en en en en önemli kuralıdır. buna çok dikkat etmeniz gerekiyor.
bir diğer garip mevzu ise otobanlarda gerçekleşiyor
allah'ım ne kadar saçma bir ülke burası ya, düşündükçe sinir oluyorum bu olaya. bakın şimdi arkadaşlar, katılım yoluna girdiniz, hızınız 85-90, sol şeritte arkada tingir tingir bir kamyon geliyor yani ana yola katılabilirsiniz, dikiz yan omuz yapıp sinyal verip yavaş yavaş şerit değiştirmeye başladınız, sonra ne oldu? zaaaannnnkkk examiner gaza bir asıldı, koltuğa yapıştınız. e peki neden? çünkü yukarıda ne dedik, hız sınırında gitmek zorundasınız! şartlar elveriyorsa, otobana 100 ile katılmak zorundasınız, başka çaresi yok.
bu otobanlarla ilgili en önemli mevzu, sollama dışında sol şeritten gidemezsiniz. bak bu olay güzel hakkaten, sol şeritte 80'le giden kimseye rastlamıyorsunuz. ama garip olan ne? sağ şeritte de 80'le gidemezsiniz! en azından sınav için konuşuyorum, diyelim otobana katıldınız, sağ şerittesiniz, önünüzde kamyon var 80'le gidiyor, sizin de çıkışınıza az kalmış ve sağ şerit kalabalık yani sollarsanız sağa şeride geçmeniz zor olabilir. ama bana ne. neydi mevzumuz, hız limitinde gitmek zorundasınız. yani ne yapıyoruz, hemen ilk fırsatta sol şeride geçip hızımızı 100'e çıkarıyoruz ve çıkışa 600 metre kalana kadar o şeritten ilerliyoruz. burada bir diğer kural da çıkışa 300 metre kala sağ sinyal veriyoruz.
şimdi aklıma gelmişken, şehir içinde de her zaman sağ şeritte kalmanız gerekiyor
yani iki şerit düz gidiyorsa, bu şeritlerin sağ olanında olmanız gerek her zaman. bunun istisnası tabii ki eğer önünüzde kamyon vb. yavaş giden bir araç varsa. ayrıca ışıklarda dururken sağ şerittesiniz ve önünüzde kamyon var, sol şerite geçmeniz gerekiyor o durumda.
velhasılkelam aklımda kalan kritik noktalar böyle sürerken. şimdi ehliyet sınavının bir diğer parçası olan "bijzondere verrichtingen" (special manoeuvres, özel manevralar)dan bahsetmek istiyorum. bunlar birkaç tanedir ve şunlardan oluşur: geri geri gitme, geri park, ön park, paralel park, eğim testi, u dönüşü, 3 kademeli dönüş. sınavda bunlardan 2 tanesini gerçekleştirmenizi isteyecekler...
hepsine değinmeyeceğim, şu videodan izleyebilirsiniz ne olduklarını
burada ilginç olan nokta, designated bir park alanının olmaması. yani sizi herhangi bir sokağa sokup "bu sokakta uygun bir noktaya paralel park et" diyebilirler. bu durumda hemen ilk boşluğa park etmemenizi, gerekirse sokağın sonuna kadar gitmenizi öneririm. ayrıca park ederken sizden mükemmel bir şekilde ilk seferde park etmenizi beklemiyorlar. işte geri park ederken baktınız tutmuyor, biraz ileri gidip sonra tekrar geri vb. gelebilirsiniz. burada tabii ki en sonunda park edebilmenizle ya da özel manevrayı tamamlayabilmenizle beraber daha önemli nokta bu işi "safe" bir şekilde yapıyor oluşunuz, bunun hakkında konuşalım şimdi.
şimdi bak, u dönüşü yaparken de, park ederken de yalnızca bu manevrayı yapmanız yetmiyor, aynı zamanda aynı bir maymun gibi sağa sola öne arkaya aynalara devamlı olarak bakıp herhangi bir araç bisiklet vb. geldiği an durmanızı da bekliyorlar. bu iş tamamen examiner'a show yapmaktan ibaret arkadaşlar. sürekli olarak özel manevrayı yaparken bir sağ bir sol bir sağ bir sol bakacaksınız.
şimdi ehliyet sınavının kendisinden bahsedeyim
öncelikle bir ehliyet sınavı için tarih almak 3 ay sürüyor en az, yani şimdinin 3 ay sonrasına tarih alabiliyorsunuz en erken. bundan dolayı bu 3 aylık süreyi derslerle beraber değerlendirin. kaldığınız zaman işte tekrar 3 ay bekliyorsunuz ama bu kötü işte. bir diğer dalga, allah'tan ona gerek kalmadı ama, 4 kez kalırsanız beşinci sınavı artık cbr değil karayolları yapıyor ve 35 dk değil 1.5 saat sürüyor, size daha merhametli davranıyorlar, sınav ortasında ara veriyorlar vs. öyle bunu da bilgi olarak vereyim.
sınav tarihini kendiniz de alabiliyorsunuz ama okuldan istemenizi öneririm. ücreti 300 euro civarında. bu arada dersler de ortalama saati 60-70 euro civarında, pahalı bir mevzu yani. neyse sınav günü geldi. sınavlar, bulunduğunuz bölgenin cbr sınav merkezinde başlar. okulun arabasıyla sınava girersiniz.
sınav 35 dakika sürer ortalama. ilk başta sizi normal şehirde gezdirir, işte sağa dön sola dön, hiçbir şey demezse düz gitmeniz gerekiyor bu arada bu da önemli. özel manevraları bu ilk 10-15 dakikanın içine sıkıştırırlar muhtemelen. sonrasında sizi bir otobana sokarlar, işte orada yukarıda bahsettiğim kurallara uyuyor musunuz ona bakarlar. daha sonrasında da navigasyon açıp cbr sınav merkezine kendi kendinize navigasyonu takip edip dönmenizi beklerler. cbr'a dönüp arabayı park edersiniz, heyecandan elleriniz titrer, binaya girersiniz masaya geri dönersiniz ve geçip geçmediğinizi, geçmediyseniz neden geçmediğinizi öğrenirsiniz. sonrasında da ekşi sözlük'te hollanda başlığına anlatırsınız.
her şeye değinmeye çalıştım, sorunuz olursa yeşillendirebilirsiniz.