Hikaye ve Kurgusuyla Unutulmaz Hisler Yaşatan En İyi Animeler
12. Neon Genesis Evangelion
ilk bakışta evangelion sıradan bir bilim kurgu hikayesi gibi görünse de aslında bunun çok ötesindedir. karakterlerin derin ve etkileyici kişilikleri vardır. her insan gibi sorunları vardır, felsefi ve dini ikilemlerle karşılaşırlar. gerçekte evangelion insanın varoluşu ve evrimi üzerinedir. evangelion'un en önemli yanlarından biri metafiziksel ve dini teorilerle, eski medeniyetler ve doğaüstü gizlerle bağlantı kuran olay örgüsüdür. bazen gerçekliğin temel kanunları bile değerini yitirir. tanrı ve yaratılış daha önce görülmemiş bir bakış açısından incelenir ve insanın tanrı olma arzusu vurgulanır. anno hideaki tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. hani mihenk taşı derler ya, tam o hesaptır.
11. Samurai Champloo
her ne kadar daha önce hakkında türlü kişilerden "eski japonya'da hip-hoplu çizgi film... peeeh" yorumları duymuş olsam da, bizzat izledim ve kararımı verdim ki; muhteşem bir animedir. zevk renk tabii ki tartışılır ama "bunu seven bunu da sevdi" örneği açısından ve watanabe'den dolayı sanırım yine şahsen ben cowboy bebop'u ne kadar sevdiysem bunu da o kadar sevdim.
özellikle belirtmek lazım, gerçek tadını almak için mkv'lerini çekiniz. öncelikle akıcı animasyon, detay vs. açısından, ayrıca da ingilizce altyazı ve orjinal japonca seslendirmesi tavsiyemdir, mugen'in ve jin'in karizması bozulmasın. ingilizce dublajı çok yapay ve mekanik olmuş, kötü ilk intiba yaratabilir; kesinlikle uzak durulmalı.
10. Naruto
mükemmel anime serisi. dizide uzumaki naruto isimli karakter kendini kanıtlamak için çaba harcamakta ve ninja eğitiminde yüksek seviyelere ulaşmaya çalışmaktadır. naruto'nun yanında uchiha sasuke ve sakura adlı iki karakter de görülmekte ve ninja sınavlarına birlikte girmektedirler. çoğu animenin aksine bir savaş yaklaşık 8 bölüm sürebilmekte ve savaşın tüm detayları anlatılmaktadır. buna rağmen gayet sürükleyici ve zaman zaman da her anime gibi komiktir.
9. Cowboy Bebop
bir anime olmasıyla birlikte böylesine şahane müziklere sahip olmasıyla şaşırtan çizgi film. jeneriği sanat eseri. senaryolar, kurgu, karakterler, animasyon süper şahane. baş kahraman spike spiegel yakın dövüş sanatlarında kral olmasıyla birlikte çok pis sigara içer. ayrıca aynı insanın -sağlak olmasına rağmen- sol eliyle onlarca metre uzaktaki bir hedefi alnının ortasından vurduğu görülmüştür. (mızıkacı çocuklu bölüm) ama gerçek süperliği bunlarda değil kaşlarındaki eziyetli ifadededir.
8. Hajime no Ippo
makunouchi ippo adındaki bir çocuğun boksla tanışması ve yükselmesini irdeleyen 76 bölümlük anime serisi. tsubasa gibi bir maç 3-4 bölüm sürer, göz açıp kapanma süresi içerisinde atılan yumruklar esnasında böyle geçmişe dalarlar, ivmenin muhasebesini yaparlar, o an karşı strateji geliştirirler falan. genel olarak anime keyifli olsa da özellikle maçların uzun olması, ippo'nun sürekli kendine güvensizliği, çelişki içine düşmesi (76 bölüm adam gibi bir maç izletmedi bize şerefsiz) ve biraz ezik ve silik bir karakter olması gibi durumlardan dolayı ara ara sıkılmanız mümkün ancak ben özellikle maçın olmadığı takamura-aoki-kimura ve ippo'nun başından geçen maceraların anlatıldığı bölümleri sevdim. bu tür bölümlerde biraz da ecchi katmışlar, hoş olmuş. vaktiniz varsa izleyiniz.
7. Haikyuu
anime dünyası hastası biri olarak, spor odaklı animelerin bendeki yeri bir başkadır. hep keşke şu an izlediğim animeleri çocukken izleseydim de gaza gelip kendimi spora verseydim diye hayıflanırım. her neyse işte, uzun zamandır bu tarz animeleri özel ilgiyle izleyen biri olarak diyebilirim ki haikyuu 3. sezonu ile birlikte spor animeleri arasında liste başına yerleşti benim için. voleybolu zaten severdim ama sayelerinde daha bir sevdim.
üç sezon boyunca olayları, maçları sakız gibi uzatmadan, yeni bir hareket gösterirken dünyanın oluşumuna kadar dönmeden, çok güzel müzikler, çok güzel replikler ve muhteşem çizimlerle aktardılar. bir de bunu yaparken abartmadılar hiçbir zaman. gerçek hayatta olabilecek şekilde ilerlediler.
6. Death Note
oldukça aşmış bir satranç karşılaşması gibi ilerleyen anime. kurgu ve hikaye akşı muhteşem. ilk başlarda "hoyt kira yürü be" denilebilse bile sonradan elemanın gittikçe sapıtmasıyla bakış açısında değişiklik olabiliyor. son zamanlarda izlediğim ve konusu her ne kadar böyle bir şeyin varlığı oldukça olasılık dışı da olsa en rahat anlaşılır anime. insan cidden sonunda kimin kazanacağını merak ediyor.
5. Code Geass
izlediğim tonla anime arasında final bölümü tatmin eden tek anime. death note e7, fma e7-e25 gibi aşmış bölümleri olmasa da, 50 bölüm boyunca istikrarını korumuş olması bu animeyi gözümde ayrı bir yere koymuştur. death note, wolf's rain vs izlemiş olanları ilk 3-5 bölüm bayabilir biraz ama sonra sağlam hız kazanıp muhteşem bir bölümle finali yapmıştır. bir de herkes kallen'e yazmış, ben gönlümü c.c ye verdim.özellikle karakterlerin işlenişi ve her şeyin abartmadan verilmesiyle gönlümde taht kurmuş animedir kendileri. mutlaka izlenmeli, izlettirilmeli.
4. Great Teacher Onizuka
birkaç ay önce izleyip keşke lisedeyken izleseydim dediğim anime. kesin öğretmen olurdum. zaten çok seviyorum öğretmeyi. hele bir de onizuka'yı erkenden tanısaydım kariyer planlarım eminim çok değişirdi. tüm seri boyunca kendisine hayran bıraktı kişiliğiyle. insanlarla, özellikle de öğrencilerle kurduğu ilişkiler ve bağlar çok etkileyiciydi. adam gibi adamdı be. bizim niye böyle öğretmenlerimiz olmadı diye durup düşündüm. insanları sevmek bu kadar mı zor? bir öğretmenin öğrencilerine değer vermesi, onları kazanmaya çabalaması, onları hayata katması, aşağılamaması ve her şeyden önemlisi sevmesi bu kadar mı zor? bence hiç de zor değil. işte bu yüzden en sevdiğim ve örnek aldığım karakterlerden biri olarak kalacak onizuka.
3. Hunter X Hunter
2011 versiyonu; shounen animeler hakkındaki bütün şikayetleri dikkate alarak, bütün sıkıcı/saçma yanları törpülenip klişeler mümkün olduğunca ayıklanarak yapılan mükemmel anime. shounen kavramı yeniden yaratılmış resmen; her bölümü dolu dolu, olaylar hızlı gelişiyor, sıkıcı/uzun/klişe flashbackler yok, müzikler mükemmel, tek kelime ile bir başyapıt! bütün shounenlerin örnek alması gerektiğini düşünüyorum.
aynı tempoda daha çok çok uzun bir süre devam etmesini diliyorum.
2. Full Metal Alchemist: Brotherhood
bağımlılık yapan ve üst düzey bir haz duygusu yaşatan, konu bakımından inanılmaz tutarlı olan, tanrı felsefesi ile yoğrulmuş simya ile doğurulmuş, bölümleri su gibi akıp giden animedir. gerçekten her bölüm su misali akıp gidiyor yahu. yaklaşık ortalama 20 dakikalık bölümler halinde sunulmuş olmasına karşın sanki 5 dakikalık bir animeymiş gibi izlettiriyor kendini. 63 bölüm ne ara bitti anlamadım.
sabaha kadar anime dedik; yaklaşık bir haftadır gece başlayıp sabaha kadar izleyip bitirdiğim ve bende iz bırakan ayrıca muhakkak önereceğim bir sanat eseri olmuş. eşit takas ilkesi nice geyiklerin odak noktası kimi zamansa çıkış noktası olmuştur. izleyin, izlettirin.
1. One Piece
bu anime diğerlerinden çok farklı azizim, bu noktada kurgusunun ve dünyasının güzelliği oda'ya büyük avantaj sağlıyor, hikaye karakter dahil etmek çok kolaylaşıyor bu dünyada. her ada başka bir dünya, hani grandline'de daha 100 tane ada olsa 100 farklı hikayeler işlenecek, bir yandan genel hikayeyi merak etmeye devam edeceğiz ama şikayet etmeyeceğiz. tanıtılan binlerce karakter, bunların öyle ya da böyle hikayeye ilerleyen noktalarda dahil olması, olacak olduğunu kestirmemiz iyice zenginleştiriyor hikayeyi. genel hikaye kısmında dünya devleti, korsanlar, devrimciler üst noktada kapışırken (şüphesiz ki doğru okuma yapanlara büyük ibretler vardır) alt tarafta cp-0 assassins vb karanlık örgütler mevcut. daha da genelde karanlık çağ nedir? d. ailesi nedir? gibi köklü sorunlar mevcut. böylesine geniş ve derin bir dünya bu kadar güzel bir şekilde tıkır tıkır ilerleyecek şekilde tasarlamak alkışlanası bir başarıdır.
keşke gemimizi ve tayfamızı toparlayarak grandline'ye doğru yola çıkabileceğimiz bir rpg oyunu olsa animesine yakışır şekilde.