Hayatın Acı Tadıyla Tanışmaktan Kaçınan Erkeklerin Yaşadığı Sorun: Peter Pan Sendromu

Peter Pan sendromu, büyüme korkusu olan, olgun olduğu halde çocuk gibi davranan erkeklerin yaşadığı davranış bozukluğuna verilen ad. Günümüzde sık rastladığımız bu durumu Sözlük yazarlarıyla inceleyelim.
Hayatın Acı Tadıyla Tanışmaktan Kaçınan Erkeklerin Yaşadığı Sorun: Peter Pan Sendromu

büyüme korkusu olan çocuklarda ve erişkin oldukları halde sosyal açıdan çocuk gibi davranan insanlarda görülen davranış bozukluklarına verilen addır.

ilk sendrom 1983'de dan kiley isimli bir psikanalizt tarafından tanılanmıştır. ismi, james matthew barrie'nin peter pan isimli romanından gelen hastalık, peter pan sendromu isimli kitapta detayı şekilde analiz edilsede, dsm-ıv(http://allpsych.com/disorders/dsm.html) tarfından gerçek bir hastalık olarak tanılmıyor.

bu sendrom erginliğe giriş ile yani sosyal yaşama giriş başladığı anda belirginleşir en çok da olgun yaşlarda tanılanır. sıklıkla görüldüğü vakaların başında ise evli olmayan bireylerde ve baskılı otoriter anne ve silik ve anti otoriter baba modeli ile oluşturulan aile modelinde yetişen bireylerde rastlanır.


bu sendrom ayrı bölümlere ayrılıyor

- 10-15 yaş arası: çocuk dış dünya ile bağlantısını, korku yüzünden, koparmaya çalışiyor. görevlerinden kaçıyor ve yalnız kalıyor.
- 16-22 yaş arası: kendini beğenme ve maçoluk hissediliyor.
- 23-25 yaş arası: hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor.
- 26-30 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor.
- 45 yaşından itibaren: tekrardan çocuk olmaya çalışılıyor ve istenilmeyen hayat modundan uzaklaşılıyor.

tıp literatürüne geçmemiş olsa da peter pan sendromu vardır . bu sendrom, büyümek istemeyen ve annelerine aşırı derecede bağlılık duyan erkekleri tarif etmektedir. 

sendrom kendini, genç kızlara eğilim şeklinde de gösterebiliyor.yaşlanmayı durdurmayı istemek, zamanı durdurmayı istemek gibi şeylerde içerir. 

dan kiley'in peter pan sendromu adlı kitabında bu kişiler için "o, eğlenceli, çekici, çok büyük bir sıklıkla da başarılıdır ama bir ilişki içinde sizi düş kırıklığına uğratır, duygusal açıdan olgun değildir ve aşk ya da sorumlulukla başı derttedir. ve krize doğru gitmektedir.." diye bahsedilmektedir.

sendrom, kompleks, sistematik eeeh eytere beah dedirtebilir. ama hangimiz şu akıp giden zamanda, şu globalleşen dünyada, interaktif hayatta, bir sendromdan bir kompleksten bir alerjiden bir nezle bir gripten muzdarip değiliz? tabi ki aslında mağara adamlarından farkımız yok kendimize yeni kompleksler icad etmeye şimdilerde meraklıyız. amma velakin
olayı bir de modern zamanlarda ask müessesesi yönünden değerlendirmek istiyorum. 

erkeklerde bu sendromun tezahür etmesi sıklıkla şu emarelerle başlar

- erkek büyümek, boyunduruk altına girmek istemez. bu sabittir. lakin boyunduruk tabir edilen bağlantı oldukça geniş bir skalaya yayılmaktadır bu erkek vatandaşların gözünde. kimi evlilikten korkarken, kimi günü birlik iltifat etmekten tırsar. kimi kadının one night stand'den sonra en ufak isteğini "aha bu benimle evlenmek de ister şimdi" diye algılar. çünkü kendi yetişkin olamamıştır, medeniyetten sorumluluktan, paşa paşa derdini karşısındakine anlatmaktan depar alarak kaçar.

- kimi kadınları hır gür cıkarmaya meyilli insan evlatları adleder ama kendinin ne bok yediği kesinlikle önemli değildir. her halükarda kendisi mantıklı, kadın mantıksızdır. bu adamcıklara "i don't want to be yelled at persons" diyoruz. yani mızmız çocuklardan farkları yoktur. "yaa bana bagırmasınlar" der dururlar. hiç bir anda zaman ve mekan çizelgesinde nerede durduklarını sorgulamazlar. çünkü haklıdırlar. çünkü büyümek, bencilliklerini sindirmek istemezler. 

külkedisi ablalarla bu peter pan abiler absürd sınırlarını zorlayan ilişkilere ve bitişlerine imza atarlar.

- bir de bu sendromun pozitif versiyonu vardır. erkekler büyümezler ama çocukluklarını sempatik bir şekilde aktarırlar. sorumluluktan kaçmak için değil hayatı güzel kılmak için kullanırlar. işte bu tip adamlar insanı mutlu ederler.