Havada Uçağın Tavanının Koptuğu İlginç Uçak Kazası: Aloha Airlines Flight 243

28 Nisan 1988 günü Aloha Airlines'ın 243 sefer sayılı uçuşu havacılık tarihinin en ilginç kazalarından birine sahne oldu.
Havada Uçağın Tavanının Koptuğu İlginç Uçak Kazası: Aloha Airlines Flight 243

1988 yılının 28 nisan günüydü. hawaii adaları arasında kısa bir uçuş planlayan aloha airlines'ın boeing 737'si, rutin bir şekilde havalanmıştı. havadaki yolculuk keyifli ve sakindi, ta ki o korkunç anda kabinin bir bölümü, metal yorgunluğuna yenik düşüp patlayarak açılana kadar. uçağın üst kısmındaki yaklaşık 5.5 metre uzunluğunda bir panel kopup uçmuştu ve bu, kabinde bulunan tüm yolcular ve mürettebat için dehşet verici dakikalar yaşanmasına neden olmuştu. kabin bir anda açık havaya maruz kaldı; yolcular ve ekip üyeleri, şiddetli rüzgarın içine çekilmemek için koltuklarına sıkıca tutundular. düşünün; üstü açık bir uçak ve bu yüksek irtifada yaşanan kaos!


kazanın sebebi aslında uzun zamandır uçağın maruz kaldığı aşınma ve metal yorgunluğuydu. bu uçak, kısa mesafelerde sürekli kalkış ve iniş yapıyordu ve bu da basınç değişimleri nedeniyle zamanla gövdenin yıpranmasına yol açmıştı. daha önce bu derece bir yapısal arızaya sebep olacak bir yorgunluk öngörülmemişti. kazanın en üzücü noktalarından biri, uçuş görevlisi clarabelle lansing'in hayatını kaybetmiş olmasıydı. açılan panel nedeniyle uçaktan dışarı savrulan lansing, ne yazık ki kurtarılamadı ve cesedi bulunamadı. diğer yolcular ve mürettebat, pilotların gösterdiği üstün beceri sayesinde büyük bir mucizeyle bu kazadan sağ kurtulmayı başardılar.


pilotlar, açık havayla temas halinde bir uçağı yönetmenin ne kadar zor olduğunu bilir; uçak türbülansa girer, motorlar zorlanır ve en ufak bir hata felakete yol açabilir. ancak kaptan schornstheimer ve tompkins, sakinliklerini koruyarak uçağı yere indirmeyi başardılar. ani irtifa kaybına rağmen uçağı dengede tutarak, kahului havalimanı'na iniş yapmayı başardılar. pilotların bu müthiş soğukkanlılığı ve uzmanlığı, bu kazanın mucizevi yönüydü, çünkü böyle bir kazayı yalnızca 1 kayıpla atlatmak, imkansız gibi bir şeydi. bu kazanın ardından havacılık sektörü de elbette ki ders aldı. faa yani federal havacılık dairesi, metal yorgunluğu ve aşınmayı önlemek adına daha sıkı denetimler uygulamaya başladı. uçak gövdelerinde kullanılacak malzemelerin dayanıklılığı daha dikkatli bir şekilde test edilmeye başlandı ve sık sefer yapan uçakların bakımları daha özenle yapılır hale geldi. metal yorgunluğu testi, uçuş güvenliği protokollerinde önem ve öncelik kazandı. bu olay, aynı zamanda kabin basınç testlerinin daha yüksek standartlarda yapılmasına da vesile oldu.


kaptan robert schornstheimer ve ikinci pilot mimi tompkins tarihe geçecek bir beceri göstererek uçağı yere indirmeyi başardılar.