Harvard'ın 1938-2000 Arası Yaptığı Araştırma: İnsanı Hem Sağlıklı Hem Mutlu Yapan Şey Nedir?
harvard üniversitesi 1938 yılında bir şeyi araştırmaya başlıyor yaklaşık 2000 lerin başına kadar süre gelen bir araştırma bu: “hangi faktör insanı hem sağlıklı hem mutlu yapar?” bir nevi uzun yaşam.
cevap: ilişkiler.
evet, bildiğin, “bugün nasılsın?” diye dertleştiğin, “bugün kötüyüm” dediğinde seni anlayan birinin varlığı. ne sigara içip içmemen, ne kolesterol seviyen, ne de haftada üç defa gittiğin spor salonu. bütün bunların toplamını gölgede bırakan tek bir şey var: yakın, sağlam, güvenli ilişkiler.
araştırma diyor ki: ilişkiler sağlığa, yüksek kolesterolden daha fazla etki ediyor. adamlar 700 kişiyi 80 yıl boyunca izlemiş. kimisi zengin olmuş, kimisi çökmüş. kimisi dibi görmüş, kimisi zirveye çıkmış. ama en belirleyici şey hep aynı kalmış: yalnız olup olmadıkları, kaliteli ve sağlam ilişki kurup kuramadıkları. rakam da vereyim ki hikaye gibi durmasın;
yakın ilişkileri zayıf olanların erken ölme riski %50 daha fazla. iyi bir evlilik, erkeklerde ortalama +7–17 yıl, kadınlarda +5–12 yıl ekstra ömür getiriyor. çocukken annesiyle sıcak ilişkisi olanlar, yaşlılıkta 3 kat daha az demansa yakalanıyor.
hayatından memnun evliler, yalnız yaşayanlara göre çok daha az depresyon ve kronik hastalık gösteriyor. “benim eşim en iyi arkadaşım” diyenler, en düşük hastaneye yatış oranına sahip.
bak, bunların hepsi “kaliteli ilişki” dediğimiz şeyin içinde. kavga yok mu? var. sessiz soğuk savaşlar? elbette. ama özünde bir bağlılık, bir bağ hissi varsa, o ilişki vücuda vitamin gibi işliyor tabiri caizse. çünkü insanın mayasında bağ kurmak var.
çünkü mesele şurada; insan dediğin canlı, başka bir insanın zihninde bir yer kaplamak istiyor. “beni unutmasın”, “beni anlasın”, “beni sevsin.” ama bu ihtiyaçlar karşılanmadığında, vücut bunu hastalık gibi yaşıyor.
ezcümle; uzun yaşamanın sırrı çok da avokadolu smoothie değilmiş sanırım seni dinleyen biri varsa, çayı biraz fazla şekerli içiyor olsan bile, sorun değilmiş.
