Günümüz Türkiye'sine Kıyasla Geçmişte Kalmış İnsan Profillerini Hatırlatan Dizi: Bizimkiler
şükrü ve ailesi, sanıldığı gibi zengin aileyi temsil etmez bizimkiler dizisinde
özal döneminin yarattığı "orta direk" kavramı, cuk oturur bu aileye. ne çok zengindirler ne de ay sonunu zor getirecek kadar yoksuldurlar. ara ara tasarruf politikaları uygularlar ama yaşam standartları genel manada stabildir ve belli bir standardın da üstündedir. istedikleri gibi yiyip içebilirler, istedikleri zaman tatile gidebilirler. kira ödemezler, arabaları vardır, market alışverişi ise yüklü yapılır genelde. sorumsuzca yapılan harcamalara, gelen yüksek faturalalara, artan giderlere verilen tepkiler ise zorlukla geçen çocukluk-gençlik günlerinden kalma, garantici bir reflekstir ki ülkenin ekonomik ve siyasi istikrarsızlığı da bu garanticilikte önemli bir rol oynar. yoksa siz hiç kiracısıyla köşe kapmaca oynayan, yeni evli kızına ev alamayıp damadı iç güveysi alan zengin bir aile gördünüz mü? ben görmedim.
dizinin en önemli alameti farikalarından birisi de insanların, sosyoekonomik durumlarına göre değil de sosyokültürel durumlarına göre sınıflandırılmasıdır ki o dönemki toplumun en belirgin özelliklerindendi bu. şimdiki gibi, parayı bulanın "adam" muamelesi görmediği yıllardı. okuyana değer verilirdi, lise mezunu olmak bile ayıplanırdı o yıllarda. şükrü bey, beydi mesela ama maddi durumundan ötürü değil. şevket bey, beydi. üçkağıtçı sedat bile beydi. ay sonunu zor getiren, açlıktan nefesi kokan cenap ve sıtkı da beydi. çünkü bunlar; mürekkep yalamış, eli kalem tutmuş adamlardı. hele hele de sanat sepet işlerle ilgileniyorlarsa kesinlikle bey olurlardı. ama halil efendi, namı diğer yandan çarklı ise hiçbir zaman bey olamadı. halbuki dizideki birçok karakterden daha zengindi, kapıcılıktan komandit şirkete uzanan bir yolculuğu vardı ama para, halil efendiyi "bey" yapmaya yetmemişti. aynı şekilde davut usta da bey olamamıştır, çünkü işçi sınıfını temsil eder. o yüzden de onlardan bahsedilirken "davut ustalar" ya da küçümseyici bir ifadeyle "alamancılar" diye bahsedilir. kadınlarda ise durum biraz daha farklıdır. hangi gelir grubundan ya da sosyal sınıftan olursa olsun, kadınlara genelde "hanım" diye hitap edilir. hacer hanım, gül hanım, sultan hanım vb.
bu dizi, bir sabri b. dizisidir kesinlikle
tüm karakterler, tüm oyunculuklar çok kıymetli ve değerli ama tüm işleyiş, sabri bey üzerinden sağlanıyor dizide. mehmet akan'ın rolü çok büyük, bana kalırsa başrolden de öte bir yerde. hani bazen diyoruz ya, keşke dizi devam etseydi diye. zaten devam etseydi bile en fazla 2006 yılına kadar devam ederdi. çünkü mehmet akan öldüğü gün, aslında bizimkiler de öldü.
ölenlere rahmet, kalanlara sağlık ve afiyet. iyi ki böyle bir dizi çekilmiş, iyi ki türk halkına miras bırakılmış. yoksa nice olurdu halimiz?