GTA IV'ün Kemalettin Tuğcu Romanlarını Aratmayan Dram Dolu Hikayesi

Genellikle görmezden gelinen GTA IV'ün hikayesi yüreğinizi dağlayacak...
GTA IV'ün Kemalettin Tuğcu Romanlarını Aratmayan Dram Dolu Hikayesi

grand theft auto iv: baştan sona bir postmodern çağ eleştirisi olan efsanevi oyun

gta serisinin belki de en görmezden gelinen oyunudur gta iv; içindeki hikâye, oyunun kendisinden bile daha iyidir; bir kere iyi dersler verir. genç yaşlarda oynanmasında yarar vardır.

gelin bir göz atalım...

hikâye; nico bellic'in yeni bir başlangıç umuduyla fırsatlar ülkesi abd'ye gelmesiyle başlar, çünkü kuzeni roman bellic ona lüks bir hayat yaşadığını ve abd'de her şeyin çok iyi olduğunu söylemiştir.

fakat nico, gittiği andan itibaren hayal kırıklığına uğrar. kuzeni yalan söylemiştir, roman'ın hayatı berbattır. yaşadığı ev kenar bir mahallede bulunur, apartmandaki dairesi ise tek göz bir odadan, kümese benzer bir yerdir.

roman bir taksi durağı işletir. patronu vlad gibi kaba saba kötü biridir, ve roman'ın hoşlandığı mallorie'ye bile sarkar.

roman'ın öve öve bitiremediği hayatının yalan olduğunu gören nico şoka uğrasa da, artık amerika'dadır...

nico, dışarı her şey çıktığında insanların ne kadar korkak ve sefil olduğunu görür. abd'nin 11 eylül sonrasındaki histerik hâline şahit olan nico, memleketinden çok da farklı bir yere gelmediğini anlar; çünkü, sokakta birinin yanında hızlıca yürüse bile "terörist" diye bağırılır.
bir kenardan herkes kabadayıdır, kavga etmeye ve silahları çıkarmaya meyillidir.

insanlar öyledir, ancak medyada bu duruma sürekli çanak tutar. nico arabayla giderken radyo haberlerinde sürekli teröristlerden söz edilir, amavelakin nico her televizyonu açtığında silah reklamları hemen hemen her kanalda vardır.

medyada; ucube hayat tarzı ve ahlaksızlık ise sürekli göz önündedir. radyoda dedikodu ve bel altı muhabetten geçilmez, televizyonda kibirli karakterlerle dolu diziler vardır, kumar ve bahis yayınları canlı verilir.

sokaklar; lovemeet denilen ucube sitenin reklamlarıyla doludur, sahte yaşam tarzı kentin her sokağını süsler.

fakat gerçekler acıdır...

nico; fakir mahallesinde doğru düzgün bir yemek bile bulamaz. ya 5 dolar'a hotdog alır ya da 1 dolara burger, ta ki oyun ilerleyip zengin yerlere gidene dek güzel yemek yiyemez, yese de yemeklerin fiyatları 50 dolar ile 200 dolar arası değişir.

rus dükkanında ise 200 dolardan fazla giysi yokken, perseus denilen zengin mağazasında 200 dolardan aşağı giyecek bir şey yoktur.

nico, her ne kadar intikama yeminli olsa da, başlarda suç işlemeye niyetli değildir ancak abd'de bir göçmen olarak yapabileceği başka bir şeyin olmadığını anlar. fakir ve yıkık ülkesine de geri dönemez.

nico'nun tanıştığı insanlar ise, bu yüzden birbirinden beterdir. sporcu, steroid manyağı brucie, tüttürmekten ne konuştuğu bile anlaşılmayan little jacob ve suç makinası irlandalı packie. hâliyle nico bu insanların yanında yoldan çıkmaya başlar. aralarında bir düzgün adam yoktur; birisi uyuşturucu işi yaptırır, birisi araba çaldırır, birisi soyguna çağırır.

nico'nun hikâye boyunca tanıştığı kadınlar ise, delirmiş bir toplumun farklı sosyoekonomik gruplarından olur. ucube lovemeet üzerinden tanışılan kiki, carmen ve çerçöp listesinden tanışılan alex, üç farklı sosyoekonomik sınıfı temsil eder.

carmen: bir hemşiredir, az kazanır ancak çok harcar. parti kızıdır, hız tutkunudur, kendini güzel ve vazgeçilmez zanneder. ve de her seferinde nico'yu yolmaya çalışır.

kiki: bir belediyenin avukatıdır. orta halli bir kazancı vardır ve harcama yapmayı sevmez. topluma ve hayata bakış açısı günümüzün social justice warriorlarına benzer.

alex: ne iş yaptığı belirsizdir. zengin kızıdır, aynı zamanda sanatkâr olduğunu sanır, estetik tutkunudur. kendisi bugünün sosyal medya kızlarına epeyce benzer. özetle tam bir woke culture ürünüdür.

bu kızların dışında; rocky balboa'nın adrian ile tanışmasına benzer şekilde packie'nin kız kardeşiyle tanışırız. kate; normal, sıradan biridir ve düzgün bir kişiliği vardır. konuşmasını, oturup kalkmasını bilir. nico'yu sever ancak nico'nun yaşadığı hayat yüzünden onu hayatına da almak istemez. kardeşlerinden çok çekmiştir, bir de nico yüzünden çekmek istemez.

görevler boyunca birçok insanla tanışan ve birçok hayata tanık olan nico, herkesin delirmiş olduğuna kanaat getirir. kimse gerçek şeylerin peşinde değildir... aile olmaktan, sevmekten ve yaşamaktan söz eden kimse yoktur. herkes hiçbir zaman elde edemeyeceği hayallerinden peşinden koşuyordur.

oyun boyunca bize seçimler yaptıran rockstar games, sanırım hangi hayatın nico için daha katlanılabilir olacağını seçtiriyordu, çünkü nico amerika'ya geldiği anda kaybetmişti ve biz de zaten nico'nun kaybedeceği kesin olduğu hayatını kontrol ederek, yer yer onun yerine seçimler yaparak hikâyesini görme şansına sahip olduk.

hayatın bir esprisi olsa gerek; californication dizisiyle aynı yıl çıkan gta iv aynı şeyi anlatıyor;
herkesin delirmiş olduğu, hiçbir zaman erişemeyeceği amaçlarla yaşadığı ve hemen hemen her bireyiyle batık bir toplumun hikayesini...