Gandalf'ın da Dahil Olduğu Orta Dünya Büyücü Sınıfına Dair Bilinmesi Gerekenler
"you shall not pass!"
bu sözlerle ve bu sahneyle aklımıza kazınan gri gandalf, j.r.r. tolkien'in yarattığı dünyadaki büyücülerden biridir.
peki bu büyüleri diğerlerinden ayıran özellik nedir ve bu dünyada bir elin parmaklarını geçememelerinin sebebi nedir ?
büyücülerin bir diğer ismi ise ıstari olarak da bilinir. büyücüler valar'ın yani orta dünyayı yaratan tanrıların takipçileri olan birer maiar adında ulu ruhlardır. bir çeşit ulu melekte diyebiliriz kendilerine. işte bundan ötürü sayıları azdır. bunlar valar tarafından üçüncü çağ'da güçlerini toplayan sauron'a karşı orta dünya halklarına yardım ve rehberlik etmek için dünyaya gönderildiler.
bildiğimiz bu beş ıstarileriler, yaratıldıkları dünyada isimleri duyduğumuzdan faklıydı. aulë'nin bir maia'sı olan curumo (saruman), manwë ve varda'nın bir maia'sı olan olórin (gandalf), yavanna'nın bir maia'sı olan aiwendil (radagast), ve her ikisi de oromë'nin maiar'ı olan alatar ve pallando (mavi büyücüler) idi. bu büyük beşli dünyaya indikten sonra elfler ve insanları verdikleri isimle anılır oldular.
şimdi bunları sırayla tanıyalım...
1. saruman (curumo)
saruman, aslında "yetenekli" anlamına gelen curumo ya da elfler tarafından sindarin'ce curunír olarak adlandırıldı. bu yüzden diğer dört büyücünün lideri olarak atandı. hatta bu yetenek ve bilgeliği üzerine sauron'a karşı kurulan ak divanın da başına seçildi. saruman'ın güçleri ve yetenekleri gerçekten diğer büyücülerden güçlüydü hatta gri gandalf'ı hapsetmeyi bile başardı. gandalf, saruman'ı büyük bilgili, kurnaz ve yetenekli bir birey olarak nitelendirdi. kendi uruk-hai'sini yetiştirme kabiliyetine sahipti ve tespit edilmekten kaçan iki bacak üzerinde yürüyen veya kuş gibi birçok casusu vardı. fakat kara büyü konusundaki merakı ve kapsamlı çalışmaları sonucu sonucu sauron'un kara sanatını derinlemesine inceledi. bu durum kısa süre sonra özellikle de tek yüzükten çok fazla etkilenmesine neden oldu. o kadar etkilenmişti ki sauro'nu bile kandırabileceğini düşüyor ve tek yüzüğün sahibi olarak orta dünyaya hükmedeceğini sanıyordu ve bu durum onu ihanete sürükledi. ancak planları düşündüğü gibi gitmedi ve hornburg savaşı ve isengard savaşı'nda gücü kırıldı.
2. gandalf (olórin)
"asanın elfi" veya "değnek elfi" anlamına da gelen gandalf, daha sonra beyaz gandalf olarak bilinecektir ve başlangıçta olórin diye adlandırılıyordu. elfler ona mithrandir diyordu. ilk başlarda orta dünya'ya geldiğinde, gemici círdan'dan ateş yüzüğü narya'yı (aslen elfler için yapılan üç güç yüzüğünden biriydi) aldı ve bundan dolayı balrogla karşılaşmasında "ben anor alevinin hizmetkarıyım" derken bu ateş yüzüğünden bahsediyordu (tabi bu bir düşünce). orta dünyada gandalf olarak yeniden adlandırılan olórin, yüzyıllar boyunca elfler arasında yabancı olarak dolaşıp onlardan bir şeyler öğrenerek ve onlara öğreterek geçirdi. daha sonra kendisini istari'den biri olarak ifşa etti ve nihayetinde bu düzenin en bilge ve en güçlüsü olarak tanındı. hatta bu bilge kişiliği yüzünden galadriel tarafından, ak divan liderliğine saruman'dan daha layık olduğuna inanılır. gandalf daha çok ateş üzerine olan büyüleri kullanmaktadır. bunlar genelde ateş yakmak, kıvılcımları manipüle etme, büyük duman sütunları oluşturma şeklindedir. moria'da balrog'a karşı yaptığı savaş sonunda içindeki muazzam gücü ortaya çıkardı ve geri döndü artık ak gandalf olmuştu.
3. radagast (aiwendil)
"hayvanların bakıcısı", "kuş dostu"olarak da bilinir. bundan dolayı bitki ve hayvan dünyasının refahı ile ilgilenmiş ve yüzük savaşına yoğun bir şekilde katılmamıştır. kitaplarda, elrond'un konseyi sırasında gandalf, radagast' için şu sözleri söylemiştir “şekillerin ve renk değişimlerinin ustası”, fakat bu durum tartışmaya açıktır. çünkü bu bahsedilen şekilde bir güç gösterine rastlanmamıştır daha çok hayvanlarla ilgili her konuda her insandan daha akıllıydı ve bilgiliydi hatta birçok kuş diliyle konuştuğu bilinmekteydi. ayrıca bitkilerle de ilgilendiğinden şifa büyüleri ve büyülü patlamalarda dahil olmak üzere doğanın nasıl çalıştığı konusunda usta bir anlayışa sahipti. bu basitmiş gibi görünen şeylerle ilgilendiğinden saruman onu basit biri olarak nitelendirir, bir aptal olarak görürdü ve bir büyücü olmasından bile hayıflanırdı.
4. mavi büyücüler (alatar ve pallando)
beş büyücüden ikisidir. hikayede orta dünya'nın uzak doğusundaki ülkelere seyahat ettiklerini biliyoruz sadece.
j.r.r. tolkien, 14 ekim 1958 onlarla ilgili ilk açıklamalarında şunları söylemiş:
"bu ikisi hakkında gerçekten net bir şey bilmiyorum. güney ve doğu’da, númenórean sınırlarının çok uzaklarında, düşman topraklarında misyonerlik yaparak gidebildikleri kadar ilerlediklerini düşünüyorum. ne kadar başarılı oldular, bilemiyorum. muhakkak farklı şekilde ;ancak saruman’ın düştüğü gibi karanlığa yenilmiş olmalarından korkuyorum. ve sauron’un daha uzun dayanmasını sağlayan gizli kültleri ve büyü geleneklerini başlatanlar ya da bunun kurucuları olmalarından şüpheleniyorum."
daha sonra j.r.r. tolkien fikrini değiştirmiş olacak ki yıllar sonra onlar hakkında şunları söylemiş:
"görevleri sauron’u alt etmekti: melkor’la işbirliğini reddeden bazı kabilelere yardım getirmek, isyanı hareketlendirmek… ve daha sonra sauron’un saklandığı yeri ortaya çıkarmaya çalışmaları (ki başaramadılar), karanlık doğu boyunca anlaşmazlığa ve kargaşaya sebep oldu. 2. ve 3.çağ’da doğu güçlerinin zayıflamasında büyük etkileri oldu. aksi halde 2.ve 3.çağ’da sayıca batı’ya ezici üstünlük kuracaklardı."
bu sözler üzerine şöyle bir varsayımda bulunuyor orta dünyaya saruman, gandalf ve radagast’la birlikte varmadıkları; onun yerine bundan çok daha önce geldikleri düşünüyor belki de bundan dolayı bu iki karakteri çekilen dizide daha net tanıyacağız.