Finans Uzmanları Neden Borsaya Girip Zengin Olmuyor?
finansçılar kumarbaz olmadıkları için borsaya girmiyor
doğru cevap budur. açıklayayım:
finans uzmanı ya da borsa, piyasa uzmanı olmak borsada batmama olasılığınızın en fazla %50 olmasını sağlar. en az %50 ihtimalle yine batarsınız ya da zararla çıkarsınız. finans uzmanı değilseniz, temel analiz, teknik analiz, yatırım psikolojisi bilmiyorsanız, işi bilmiyorsanız kazanma şansınız sıfıra yalaşır. çok yüksek ihtimalle batarsınız.
paranızın max %5'ile oynarsanız veya yatırım yaparsanız martingale mantığı ile kaybetme olasılığınız çok düşük olabilir. fakat fazla bir şey de kazanamazsınız. zaten martingale'i becerebilen de pek yoktur. dünyanın en iyi borsa uzmanı da olsanız yüksek meblağ ile borsaya girdiğinizde muhtemelen batarsınız. örnekleri çok var. lisanslı borsa uzmanı, aracı kurum müdürü/sahibi vs olup borsada her şeyini kaybeden çok kişi var. hatta bir tanesi çok ünlü. halen teknik analiz dersi veriyor, yorum yapıyor falan. bilen bilir.
millet de sanıyor ki borsa uzmanı olunca kazanma olasılığı çok yüksek oluyor. yok öyle bir şey.
o zaman kim kazanıyor?
1. çok büyük oyuncular. piyasayı yönlendirecek kadar büyük kurumlar. kısa vadede olmasa orta vadede, o da olmazsa uzun vadede çoğunlukla kazanırlar. o uzun vade 10-20-30 yıl da olabilir. siz o kadar dayanamazsınız. ömrünüz bile yetmeyebilir. onlar insan değil kurum oldukları için yaşlanıp ölme durumları yok.
2. tahta sahibi spekülatörler ve manipülatörler
3. yukarıda yazdığım parasının %5'i milyarlarca dolar olanlar.
4. insider trading yapanlar. (tufaya da gelebilirler bazen.)
5. kısa vadede acemi şansıyla kazananlar. bu acemiler genelde sonraki turlarda fazlasıyla geri verirler. last bets please! son tur son şans.
6. çoook uzun vadeli yatırım yapan küçük yatırımcılar da sinirleri sağlam olsa ve şirket batmaz ise güzel kazanabilirler ama bunu yapabilen de çok nadirdir. %30 kar veya zarada genelde sinirler bozulur. dakika başı fiyata bakmalar falan. kafa gider yani.
7. halka arz yapan dandik şirketlerin patronları, ortakları.
küçük yatırımcının yapacağı tek şey paradan para kazanmaya çalışmak değil, parasını enflasyona karşı korumaya çalışmak, yıllık %2-3 artı kazanç sağlayabilmeyi ummaktır. bunun ötesi kumardır. parayı güvenli şekilde korumanın yöntemi ise yüz yıllardır aynıdır: yatırım sepeti. parayı mümkün olduğunca ve eşite yakın böleceksiniz. dolar, euro, altın, hisse senedi, tl faiz, eurobond, gayrimenkul gibi. birinden kaybetseniz muhtemelen diğerinden telafi edeceksiniz. böyle böldüğünüzde zaten borsaya fazla bir paranız kalmayacak.
çünkü girseler anında başarısız olurlar
öyle borsadan sürekli bakın birkaç seferlik değil bir meslek gibi sürekli ve tutarlı kâr elde etmek her yiğidin harcı değil. jack schwager'in tüm market wizards serilerini okudum. bu borsa sihirbazları (yani senelerdir tutarlı bir şekilde başka iş yapmadan borsa ve diğer finansal piyasalardan geçimini sağlayıp zengin olan) arasında sporcu var, doktor var, matematikçi var, sanatçı var, öğrenci var, hatta lise terk bile var ama finans uzmanı çok nadiren var. çünkü başarılı trader veya yatırımcı olmak okul okumakla olucak iş değildir. para kendi paran olunca öyle başkalarına şunu al bunu sat diye ahkam kesmeye benzemez. kendi paranı koyduğun zaman bilinçaltı öyle bir devreye girerki yüzde 20-30 drawdown sırasında feleğini şaşırır tüm bildiklerini unutursun. demek istediğim işin psikoloji ve disiplin boyutu muazzam önem taşır.
ayrıca çoğu zaman temel insan içgüdülerine aykırı işlemler yapman gerekir. korku, panik, açgözlülük, öfori gibi duygularını çok iyi kontrol altında tutabilmen ve yüksek eq'ya sahip olman gerekir. hadi bunları başardın diyelim bir diğer saç ayağında her zaman için risk yönetimini ve pozisyon ayarlamasını çok çok iyi yapmalısın ki sürekli oyunda kalabilesin, bunun için de analizden çok sağlam disiplin gerekir. bir diğer unsur piyasa belirsizliği: ne kadar iyi teknik veya temel analiz yaparsan yap piyasa her zaman belirsizdir. burada olasılık hesaplarını çok iyi yapıp tıpkı bir casino gibi istatiksel avantajların yanında olmasını sağlamalısın yoksa belirsizliğin esiri olup erirsin. karlılığı ve bilançosu sürekli artan rakipsiz en baba şirket hisseleri bile öngörülebilir bir neden olmadan yüzde 30-80 arası düşüşler yaşar finansal hayatında. o yüzden tek başına okulda öğretilen finansal analizle olucak iş değildir bu. yukarıda saydığım diğer etkenler de doğrudan okulla öğrenilebilecek şeyler değildir. ayrıca bu finansal uzmanlara efficient market hypothesis (emh) öğretilir. yani kendin ne kadar uğraşırsan uğraş hangi hisseleri seçersen sen seç s&p gibi ana endeksi yenemezsin. en başta kendileri kabul ederler bu durumu.
son olarak bir örnek vermem gerekirse: turtle traders seçimlerinde bir aday 170 iq'lu doktoralı parlak bir genç. diğer aday ise orta yaşlı lise mezunu bir vietnam gazisi eski asker. aynı anda aynı piyasada trade ediyorlar turtle traders üstadlarının belirlediği aynı kuralları kullanıyorlar. ve sonuç, ilk aday zarar ederken ikincisi parayı katlıyor. çünkü ilki hem yüksek iq'nun hem de yüksek eğitim seviyesinin vermiş olduğu ego (bilinçaltı veya bilinçli) ile bir pozisyon açtığında terste kaldığında kendisinin hatalı olduğunu kabul etmekte zorlanıyor çünkü o eğitim-meslek hayatı boyunca hatalı olmamıştı, hep haklıydı. yine öyle olduğunu düşünüyor, kuralları tam tamına uygulayamıyor ve piyasa affetmiyor. diğer aday ise askeriyenin vermiş olduğu disiplin sayesinde insan içgüdülerine ters de olsa parayı aklından silip sadece kuralları katı biçimde uyguluyor ve uzun vadede gayet iyi kâr yapıp başarılı oluyor...
ek olarak
öncelikle şunu belirletim; finans alanında çalışan bir sürü insanın muhtemelen kenarda, borsalarda orda burda parası, trading'i denemişliği vardır.
ama neden her finansçı borsa zengini değil? dersek bazı meseleleri göz önüne almak gerek:
1. borsada para kazanmak için paran olması lazım, akademik çalışma yürüten insanlar kenara atacakları çok para kazanmıyor. mesela çoğu zaman finans alanında akademik çalışma yürüten bir insanın borsalarda tecrübe kazanıp para kazanması ile az olan parasını katlaması bir zengin yaratmak için yeterli olmayacaktır.
2. akademiklerin işleri entel dantel şeyler olduğu için 7/24 alanlarına odaklanabiliyor ki borsa ciddi zaman ayırma gerektiren bir alan. yani akademik olarak finans-iktisat-politik ekonomi ile haşır neşir olan insan borsanın kendine özgü dinamiklerini öğrenecek zamanı muhtemelen bulamaz (özellikle buna odaklanmıyorsa). istediğin kdar finans bil, makro-ekonomik tahmin yap, bir varlığın borsada trading'ini yaparken kısa ve bazen orta vadede çok farklı faktörler olayı götürüyor. her varlığın kendi tepki verdiği göstergeler var, üstelik çoğu kez bunlar iktisadi olmaktan ziyade o varlığın al-sat sürecinde oluşan kitlesel psikoloji oluyor. o yüzden de zaten teknik analiz denilen ne idüğü belirsiz hede var, yerine göre tutabiliyor (bazen bir self-fulfilling prophecy olarak).