Fazla Bilinmeyen, Gizli Hazine Niteliğindeki Mükemmel Bilim Kurgu Kitapları
Halka Dünya (Ringworld) - Larry Niven
serinin ilk iki kitabı muhakkak okunması gereken eserler arasındadır fakat üçüncü kitap biraz tırtoviçtir.
ilk kitapta zaten daha halka dünyayı tanırken büyüleniyoruz, hatta kitabın başındaki kısacık dünya tasvirini bile ben çok beğenmiştim. kaldı ki adam üstüne birkaç tane uzaylı gezegeni anlatıp onun da üstüne tüm ayrıntılarıyla halka bir dünyayı açıklıyor.
üstüne üstlük karakterlerimiz tek kelimeyle bomba: sıkılgan bir adam, aklı havada bir kadın, çok büyük ve saldırgan kedimsi bir uzaylı (bkz: kzin), bir de kendi türdeşlerinin bile arif deli oğlum bu dediği cinsten bir başka tuhaf biçimli uzaylı (bkz: puppeteer)
larry abimiz ikinci kitabın önsözünde ikinci kitabı yazmayı hiç istemediğinden, ama çok hayran mektubu geldiğinden bahseder. hatta halka dünyanın gerçek olması halinde nasıl bir yer olacağına dair akademik seviyede çalışmalar yapıldığını büyük sevinçle bize anlatır. fikir freeman dysona götürülmüş, ve o bile gayet makul bulmuş halka dünyayı.
böylece kendisi ikinci kitabı yazmıştır, ve çok iyi yapmıştır, ama hızını alamayıp üçüncüye hiç kalkışmasymış da olurmuştur bence. yan karakterlerin konuya katkısı zayıf olan maceraları kitabın çoğunu kaplıyor, ve heeer yer rishathra olmuş, yeter yahu! bu mekan pornoya döndü nerde yetkililer!
seride daha ince dördüncü bir kitap daha var, henüz okumadım.
Zamanın Çocukları (Children of Time) - Adrian Tchaikovsky
muazzam bir bilim kurgu romanı.
ben bu kitaba belki 6 ay önce başladım. lakin öyle yavaş ilerliyordu ki, yetmiş seksen sayfa okuduktan sonra katlanamayıp, malum kapanma dönemlerinde iş yerimde boş boş otururken okurum öyle biter diyerek oraya götürdüm. sonra işler açıldı vesaire, unutuverdim kitabı. geçen hafta bayram izninde tekrar başladım ve bu sefer gerçekten heyecanla okuyup üç dört günde bitiriverdim. neden okumayı ertelemişim diye kendime kızdım. o yüzden yavaş ilerlemesine aldanmayın, sonradan açılan gerçekten güzel bir roman olmuş.
600 küsur sayfalık bir kitap öncelikle. çünkü konu detaylı. dünyasız kalmış son insanların, yaşanacak bir yer arayışıyla binlerce yıl süren uzay yolculuğuna eş zamanlı olarak, dünyaya en benzer gezegende kadim zamanın bir bilim kadınının deney için yaydığı virüsle zekileşip evrimleşen örümceklerin toplumsal gelişimini anlatıyor. tabi nihayetinde insanoğlu örümceklerin dünyasını fethetmeye karar veriyor.
ikincisi de varmış sanırım. ne zaman gelir bilemedim. filmi çıksa da izlesek.
Hyperion - Dan Simmons
dan simmons'un yazdığı efsane seri, ve bu serinin ilk kitabıdır. kitapta birbirinden inanılmaz farklı altı karakterin anıları anlatılır. işin ilginç tarafı altı hikayenin her biri evreni sonlandıracak bir kehanet, durum yaratmakta, ve evrenin geleceği ise hikayesini anlatan karaktere bağlı kalmaktadır. işin acayip tarafı hikayeler konu ve fikirler bakımından inanılmaz farklı olup, simmons'un usta kalemi ve kullandığı karmaşık zaman eğrisi sayesinde bütünlük kazanmaktadır.
bilimkurgu sevdalılarının bildiği üzere bilimkurgu bir kitaptan bahsetmek zordur, çünkü genellikle işlenen fikirler detaylı ve felsefi oldukları halde özetlendikleri zaman uzaylılar ışın kılıcı seviyesinde algılanabilmektedir. ancak hyperion, akıllara zarar yaratıcılığı çok kaliteli bir üslupla harmanlayan bir kitap olup, batı edebiyatının kimi eserlerine taş çıkartacak kalitededir.
İşte Tanrılar (The Gods Themselves) - Isaac Asimov
isaac asimov'un yazdığı, gelecekte bir kimyagerin var olması imkansız bir maddenin masasındaki bir şişenin içinde olduğunu fark etmesi ile başlayan romanı. hayatta kalma içgüdüsü, hırs ve gerçekleri kabullenmenin bazen ne kadar zor olduğunu ustaca işlemiş üstat asimov. kitap belli ki bir yerde vakıf'a bağlanır diye düşündüm ama vakıf evrenine temas eden bir nokta bulamadım.
Vulcan'ın Çekici (Vulcan's Hammer) - Philip K. Dick
philip k. dick’in, 1960 yılında yani time out of joint ile the man in the high castle arasında yayımlanmış romanı. dick’in 1950'ler tarzı basit bilim kurgu yazımlarının da sonuncusu olarak kabul ediliyor çünkü birkaç yıl sonra the man in the high castle ile hugo ödülünü alıyor.
türkçeye vulcan’ın çekici olarak çevrilen kitap, dick’in en az kıymet verilmiş romanlarından biri olsa da, birçok holywood bilim kurgusundan çok daha sağlam bir alt yapıya ve senaryolaştırmaya çok yatkın bir örgüye sahip.
ayrıca kitabın yazılmış olabileceği dönemdeki bilgisayarın gelişimine bakarsak, 1949’da maurice v. wilkes tarafından ilk program depolanabilir bilgisayarın (edsac electronic delay storage automatic computer) icat edildiğini, 1950’da ise turing’in bazı çevreler tarafından ilk programlanabilir dijital bilgisayar olarak kabul edilen ace'yi inşa ettiğini, birinci nesil’in 1951-1959 yıllarında geliştirildiğini, 1951’de mauchly ve eckert’in iş veri işleme uygulamaları için özel olarak tasarlanmış, ticari olarak satılan ilk bilgisayar univac'ı inşa ettiğini, 1950’de dr. grace murray hopper’ın, univac için derleyici geliştirdiğini, 1957’de programlama dili fortran’ın (formula translator) john backus (bir ibm mühendisi) tarafından tasarlandığını ve 1959’da jack st. clair kilby ve robert noyce’un minik transistörlerden oluşan ilk entegre çipi inşa ettiğini görebiliriz. (bu kısım alın teri değil copy paste.) yani h. g. wells gibi, p. k. dick’in de gelişmeleri yakından takip edip, gelecek senaryoları geliştirerek teknolojik ve sosyolojik kahinlik yaptığı söylenebilir. bilim kurgunun da güzelliği burada!
Halaskâr - Yüksel Yılmaz
yüksel yılmaz'ın pegasus etiketiyle çıkan yeni romanı. yerli bilim kurgu alanında önemli bir kalem. tabii ki yeni romanıyla diğer kitaplarının çok ötesine gitmiş. yerli bilim kurgu adına üretmeye devam etmesi gereken önemli bir kalem.