Fatih Sultan Mehmet'in İtalya'yı Fethetme Denemesi: 1 Yıl Süren Otranto Seferi
Genel hatlarıyla olay şöyle
otranto seferi, aslında "apulia seferi" olarak başlamış bir harekatın nihayete ermiş halidir.
seferin nihai hedefi tüm apulia (puglia) bölgesini ele geçirmekti ve ilk hedef de bölgenin önemli merkezi konumundaki brindisi şehriydi. ancak gedik ahmed paşa sefer esnasında otranto'nun daha korunaksız bir halde olduğu istihbaratını alarak, donanmasını bu şehre yöneltti ve otranto ele geçirildi.
fatih'in uzun vadeli amacı, roma'nın ve nihayet tüm italya'nın ele geçirilmesiydi. apulia seferi'ne çıkılması ise aslında uygun şeraitten doğmuş bir başlangıç adımıydı. venedik'le girişilen uzun savaş henüz sona ermişti ve napoli krallığı'nın italya'yı tümden ele geçirip, ispanya'yla arasındaki doğrudan akrabalık ilişkisini de kullanarak, bölgeyi aragon krallığının da nüfuz bölgesi haline getirme riski söz konusuydu. venedik de güçlü napoli tehditine karşılık osmanlı'yla yakınlaştı. resmen signoria osmanlı'yla herhangi bir anlaşma yapmadığını sürekli dillendirse de, istanbul'daki venedik balyozu battista gritti aracılığıyla, osmanlı'yı güney italya'ya asker çıkarması konusunda yüreklendiriyordu. yani özetle venedik, yakındaki ciddi napoli tehlikesini savuşturmak için, uzaktaki kalıtsal düşman osmanlı'ya bölgeye giriş hakkı tanıyordu bir nevi. venedik balyoz gritti aracılığıyla bölgede osmanlı'nın söz sahibi olması gerektiği mesajını veriyor, justinanus'tan yadigar bu toprakların birleşik bizans'ın tarihî toprakları olduğu ve yeni roma'nın (istanbul) fatihi olarak ikinci mehmed'in bu bölgenin meşru hükümdarı olduğunu da osmanlı'ya hatırlatmaktan geri durmuyordu.
neticede roma'yı fethetme ülküsündeki fatih de, bu fikri için önemli bir basamak oluşturacak bir güney italya istilası fırsatını kullanmak istedi ve hiç vakit kaybetmeden bunu gedik ahmed paşa komutasındaki kuvvetlerle reele dökmeye girişti. eğer fatih damla hastalığına direnebilseydi ve tahta çıktığı günden beri sürdürdüğü amansız fetih hareketine devam edebilseydi, pek çok venedik istihbarat raporunda da yer aldığı gibi, ertesi yıl çok daha büyük bir kuvvetle italya seferine kaldığı yerden bizzat devam edebilirdi kuşkusuz.
otranto seferi ilginç bir seferdir
aslında atilla ile (evet atilla) roma’ya daha önceden daha fazla yaklaşılmıştı. ayrıca istanbul osman ailesi tarafından ne islamlaştırılmış ne türkleştirilmiştir. şehre ermeniler ve türkler yerleştirilmiş ama türk veya müslüman nüfusunun asla yüzde elliyi geçmemesine özen gösterilmiştir. istanbul cumhuriyet ile türkleşmiştir. şöyle düşünün, siz eğer her yeri rumlaştırır veya türkleştirirseniz sizin hükmettiğiniz türk milleti veya rum halkı neden size ihtiyaç duysun? her yeri biraz türk biraz rumlaştırıp her zaman dengeyi koruyacaksınız ki ülkeyi bir arada tutmak için insanlar daima sizin enternasyonel osman ailenize muhtaç olsun.
osmanlı hanedanından türklüğe fayda beklemeniz uluslararası şirketlerden mesela british petrol’den, unilever’den beklemeniz kadar mantıklı olur ancak. yeri gelir faydası da dokunur ama bu durumdan duruma göre değişir.
peki roma'yı alsak ne olurdu?
zamanında fransa kralı da italya'ya gelmiş. otranto'yu da savaşmadan ele geçirmiş sanırım. sonucunda tüm avrupa'nın fransa'ya karşı birleşip geri adım attırması ile son bulmuş.
fakat biz diyelim ki roma'yı almayı başardık ve diğer ülkeler ses çıkaramadı ya sonra?
muhtemelen roma ve italya'ya bir miktar türk, arnavut, boşnak halklardan iskan yapılabilirdi, fakat bu nüfus sadece oradaki homojen yapıyı kırıp hükmetmek için yapılırdı. italyan yarım adasının nüfus yoğunluğu o zaman çok yüksekmiş. yani devletin merkezini oraya taşımadan elde tutmak na mümkün gözüküyor. başkent roma'ya, belki ravenna'ya taşınabilirdi. ilk bir iki nesil padişah eşleri italyanlardan seçilirdi ki hanedanın oradaki meşruluğu artsın. konsantaniye'de nasıl ki türkler cumhuriyete kadar azınlık olduysa roma'da da azınlık olurlardı. belki istanbul alındığında olduğu gibi bir dönem vezirler italyan olurdu.
bana bu durumda türkler iyice sömürge halkı durumuna düşerdi gibi geliyor. biraz zaman geçtikten sonra da iki ihtimal var. ya osmanlı italya'dan kovulur, oraya azınlık olarak dengeleyici olsunlar diye yerleştirilen türkler mora'da, balkanlarda olduğu gibi katliama uğrar, kaçabilenler anadolu'ya kaçardı. veya doğu roma nasıl ki başta latinken zamanla yunanlaştıysa osman aile de saray darbesi ile iyice latinleşirdi. son osmanlı padişahlarının ismi latince olmaya başlar sonunda belki hristiyan olurlardı.
sonuç olarak türklerin yararına bir şey pek olmazdı gibi geliyor. dedeniz hala anadolu'da taş çağı koşullarında yaşayıp, enternasyonel bir devletin ayakta kalması için o savaştan bu savaşa canlarını verirlerdi.
papa, 1463'ten önce bosna kralı tarafından uyarılmıştı
son bosna kralı stjepan tomaševic'in papa ii. pius'a mektubu:
"türkler krallığımda çok sayıda kale inşa etti. köylülerle araları çok iyi. aralarına katılan her köylüye özgürlük vaat ediyorlar. köylüler pek akıllı olmadıklarından, türkler'e kanıyor. özgürlüklerinin sonsuza kadar süreceğini sanıyorlar. beni desteklemezseniz, halkım böyle yalanlara kanıp bana karşı ayaklanabilir. soylular köylülerin desteğini almadan kalelerini uzun süre koruyamaz. mehmed yalnızca krallığımı istese ve daha ileri gitmeyecek olsa, krallığımı kaderine terk edebilirdim. sizden hristiyan dünyasının geri kalanını rahatsız etmenizi istememe gerek kalmazdı. ama mehmed'in içinde sınırsız bir güç arzusu var. benden sonra macaristan'a ve venedik eyaleti dalmaçya'ya saldıracak. krain ve ıstria üzerinden italya'ya gidecek. amacı italya'yı ele geçirmek. sık sık roma'dan söz ediyor. oraya gitmek istiyor. hıristiyanlar'ın kayıtsızlığı yüzünden krallığımı fethederse, ülkemi hedeflerine ulaşmak için kullanacak. ilk kurbanı ben olacağım. ama benden sonra sıra macarlar'a, venedikliler'e ve diğer uluslara gelecek. düşmanımızın niyeti bu. aldığım bu bilgileri size, günün birinde bunları size haber vermemekle, ihmalkârlıkla suçlanmamak için veriyorum."
* franz babinger, fatih sultan mehmed ve zamanı, s. 196
asırlık çınar halil inalcık'tan
"...fatih' in herhangi bir fetih planı mevcut oldu ise o da, tuna'dan fırat'a kadar doğu roma imparatorluğu' nu eski sınırları içinde canlandırmak, buradaki hanedanlara son vermek veya macaristan, venedik, ceneviz gibi dışarıdan gelip hakimiyet kurmuş devletleri bu yerlerden atmaktı. istanbul' u fetih yoluyla ele geçirmiş olması dolayısıyla, kendisini doğu roma kayserlerinin meşru varisi sayıyordu. türk devlet geleneğinde taht ili'ni ele geçiren han, bütün imparatorluk ülkesinin meşru ve tek hakimi sayılır, kemal paşazade' nin dediğine göre fatih, konstantiniyye sahibi olarak urum sınıfında tekfur adına bir adam bırakmamayı fetih politikasının planı olarak tespit etmiştir. fatih, buna denk olarak fetih siyasetinde roma' nın tek meşru hükümdarı olarak italya' yı fethetmeyi de ciddi olarak düşünmüştür. o zamanki batı kaynakları bunu ciddi olarak düşündüğünü belirtirler. 1480'de gedik ahmet paşa kumandasında güney italya'da pulia'da otranto alınmış, ertesi gün sefer mevsiminde roma'yı zapt etmek için gerekli orduyu toplamak üzere gedik ahmet paşa rumeli'ye dönmüştü. fakat 1481 yılının fatih ordusu başında ölünce (3 mayıs 1481) otranto'daki kuvvetler yalnız kaldı. 500 kişi napoli kralı hizmetine alındı ve papa kuvvetlerine karşı başarılı savaşlar verdi. gedik ahmed paşa 2. bayezid'i saltanatta desteklemek üzere istanbul' a döndü...
özetle, istanbul' un fethi ve ondan sonraki büyük fetih başarıları fatih'e, roma ve islam cihan hakimiyeti fikrini vermiş olmalıdır. "