F-16'da Çalışmış Eski Bir Uçak Bakım Subayının Gözünden: MiG-29 vs F-16
f-16'da çalışmış eski bir uçak bakım subayı ve mig-29'u yakından görüp elleyip/koklamış birisi olarak rahat rahat f-16 diyemeyeceğim bir karşılaştırma bu. nedenleri şöyle;
f-16 sempatik gibi gelse de öncelikle dayanıklılık anlamında mig-29 bir tık öne çıkar çünkü kereste sovyet mühendisliği ürünüdür. f-16 narindir, gövde plakaları incedir ve eğer denk gelir de uçaksavar veya uçak topu mermisi isabet ederse hasar büyük olur. mig-29 ise öyle değil. kalın metal plakaları sıradan hidrolik preslerde şekillendirip uçağa takmışlar gibi bir havası var.
bu açıdan mig-29'a benzer bir uçak bizim de kullandığımız f-4. f-4 de dayanıklılık anlamında mig-29'a benzer bir mantığa sahip. e ne de olsa vietnam savaşı görmüş uçak. savaşta pişen uçak başka oluyor biraz... detaylı okuma isteyenler için dolu dolu:
f-16'nın bence kötü taraflarından biri aşırı temiz pist ve taksi alanı istemesi. arkadaşın hava alığı gövde altında olduğundan maşallah elektrik süpürgesi gibi taşı, torpaaa, kiri pisi böyle pistten süpüre süpüre gider. mazallah ufak çakıllar veya yere düşmüş civata, somun affetmez hüüüp diye alır sonra boroskopta motora bakarken böyle pınçak pınçak rotor-statorlarda izleri sayarsınız. ancak kütük mig-29 öyle değil, taksi yaparken hava alıklarını kapatan hava alığı kapısını kapatır, isterseniz ivan dayının taşlı pancar tarlasından taksi yapın motora gram pislik almadan piste gidersiniz.
tek motor olayı vs çift motor olayı çoğu kişi tarafınan sorun olarak görülür. f-16'nın motoru korkunç güvenilir ve çok çok kaliteli bir motor ama tek motor. motor küt diye gitmez ama bir şekilde performansı düşüp de sec denilen bir nevi havada kalacak kadar takat üreteceği moda girerse ya da takat üretmezse orada bilekli pilotluk devreye girer çünkü f-16,'nın kanat alanı az olduğundan süzülme kabiliyeti azdır. mig-29 hayvanında kanat maşallah olduğundan daha rahat süzülme yapılır. e bir de çift motor var elbette mig-29'da. o da kurtarıyor işi.
f-16 elektroniktir mig-29 mekaniktir. f-16'da oldukça güvenilir uçuş kontrol sistemleri vardır ama elektriki tasarlandığından herhangi bir hasar ve arıza anında uçağı iyi bilen bir pilot olmak gerekir. mig-29 bu açıdan kereste sovyet ürünü olduğundan aynı f-4'te olduğu gibi hidro-mekanik kontrole sahiptir. ben eski kafalı biri olduğumdan bu tip kontrolü daha başarılı buluyorum. ancak elbette bunun da olumsuz tarafları var. mesela mevsim geçişlerinde mig-29, f-4 gibi hidro-mekanik uçaklar, çişini tutamayan yaşlılar gibi pıtır pıtır hidrolik akıtır, altına sürekli kova koyar, conta değiştirir, orasını burasını sararsınız paçalıklarla. mig-29'larını gördüğüm ekip en büyük ekipmanlarından biri olarak 30 senelik teneke kovalarını göstermişti mesela bana gülerek. çünkü mevsimlerden bahardı ve uçağın motor kısmının ordan bir yerden sanırım yatay stablizeden hidrolik sızıyordu. skik sovyet mühendisliği demeyin yan tarafta ingiliz tornado'su vardı onda da aynı kovadan vardı ehehehe...
f-16'nın çift kişiliğinde arkada uçan uçağı taksi yapıp kaldıramaz ve indiremez çünkü doğrudan pisti görüşü yoktur. önündeki ekrandan önüne bakabilir ama çift kişilik mig-29'da arkada olan pilot uçağı hem kaldırabilir hem de indirebilir, çünkü arka kokpitin üzerinde bir periskop vardır ve neredeyse doğrudan pisti görebilir. periskobun seksi fotoğrafları için (tık tık).
f-16 yakıt sistemi hassastır ve yakıt kalitesi önemlidir. ama mig-29 neydi, unutmuyoruz, kereste sovyet mühendisliği diyoruz ve çok sıkışırsak dizel yakıt bile koyup uçağı uçurabiliyoruz. bu bir gerçek çünkü uçağı acil durumda kaldırıp götürmek için sovyetlerin böyle bir adeti var.
f-16'nın kanopi görüşü mig-29'a göre çok daha iyi.
mig-29, f-16'ya göre daha fazla silah yükü taşıyabilir.
yalnızca internal yakıt doluyken mig-29, f-16'ya göre daha iyi tırmanma oranına sahip.
f-16'nın elektronikleri mig-29'a göre çok daha iyi.
yalnız şu var aman diyeyim ısınmış uçak frenlerine/iniş takımlarına su falan basmayın, basanları da uyarın. ben mig-29 kullananların böyle yaptığını hiç görmedim ve okumadım. uçaklardaki ısınmış fren tertibatları ve iniş takım bölgesini soğutmanın en ideal yolu uçağı bir köşeye çekip kendi kendine soğumasını beklemektir. çok acil durumlarda su veya farklı bir soğutucu basılabilir ama bu ancak yangın riski çok büyükse kabul edilebilir çünkü çok ısınmış bölgelere suyu bastığınızda oradaki birşeyleri mutlaka hasarlıyorsunuz. daha kötüsü eğer ısı çok fazla ise ani soğuk su bir anda buhar patlamasına veya lastiğin patlayıp sizi yaralamasına neden olabilir.
turnaround zamanı uçağın bir görevden gelip yeniden göreve çıkartılana kadar geçen hazırlık süresi. bu süreye yakıt ve diğer sıvıların ikmali, silah yüklemesi dahil ediliyor. silah yüküne, yakıt miktarına ve turnaround ekibinin performansına göre bu süre değişkenlik gösterir. mesela hava-hava görevi için hazırlık kolaydır çünkü füzeler hafiftir, "haydi hop yallah" diye silahçılar füzeleri omuzlayıp tık tık takar. ama hava-yer görevi varsa o iş uzar çünkü bombalar ağır olduğundan yükleyici kullanıp biraz dikkatli yüklemek gerekiyor. yalnız burada bir ufak gecikme kaynağı var f-16 için. nato ülkeleri uçakları hareket ettimek için uçak çeker kullanıyor ve yakıt tankeri arkadan ayrıca geliyor. ama ruslarda yakıt tankerleri aynı zamanda uçakları çekip hareket ettirebiliyor. dolayısıyla tek araçla iş bitiyor ruslarda. fakat rusların yakıt tankerlerinin kapasitesi sınırlı. nato tankerlerinde tek tanker 2 adet f-16'yı doldurabilir. neyse şu anda yazılı değerine bakmadım tam olarak ama mig-29'un turnaround zamanını net olarak bilemiyorum. çok aşırı uzun değildir mantıken, sonuçta savaş uçağı bu.
mig-29, f-16'ya göre daha mekanik olduğundan arıza giderme ve bakım işleri f-16'ya göre daha ağır.
f-16'ya gövde ve kanat altı yakıt tanklarına ilave cft takılabilir ama ilave yük ve yapısal bir parça olduğundan uçuş performansını da etkiler. kereste mig-29'a kanat ve gövde altı yakıt tankları takarsınız ancak.
mig-29'un götü yere yakındır ve iniş-kalkışlarda çömezler bol bol nozul sürterler piste. f-16'da nozul yukarıda olduğundan pek böyle bir durum olmaz.
savaş mantığı açısından bakarsak mig-29 bir tık daha heavy fighter kavramına kayar ama f-16 light figher tipi bir uçaktır.
her şeyden önemlisi mig-29 sovyet ihtiyaçlarına göre yapılmış bir uçaktır, f-16 ise batı ihtiyaçlarına göre. aradaki mantık farkı aslında çoğu şeyin açıklayıcısı. sovyetler x silahtan 100.000 adet yapar, her birinden 1 birim iş bekler, biri vuramazsa diğeri vurur ve işimiz görülür derler. batı ise x silahtan 1.000 adet yapar ve her birinden 100 birim performans bekler. neticede ikisi de aynı kapıya çıkar aslında. nicelik vs nitelik gibi...
neticede mig-29 ve f-16 kötü uçaklar değil ama günümüzün hava silahları standartlarına göre artık geri kalmış durumdalar. modernizasyon falan bunlar elbette olumlu şeyler ama temelleri 70'lerde atılmış uçaklardan bahsediyoruz. zamanları geçiyor artık. gelecek f-35'te...*
daha detaylı karşılaştırma isteyenler yefim gordon'ın famous russian aircraft mikoyan mig-29 kitabına baksın derim. orada koca bir bölüm mig-29 vs. batı uçakları karşılaştırmasına ayrılmış durumda. oldukça da objektif yazılmıştır...