Eurovision, Demode Kalan Avrupa'nın Yapay Bir Beraberlik Mesajı Verme Aracı mı?

Eurovision'ın, modern dünyaya ayak uydurmakta zorlanan Avrupa'nın maskelerinden biri olduğunu savunan kişisel bir görüşü yorumunuza bırakıyoruz.
Eurovision, Demode Kalan Avrupa'nın Yapay Bir Beraberlik Mesajı Verme Aracı mı?

eurovision, abd tarafından baskılanmış ve ikinci dünya savaşı travmasını da ne psikolojik, ne sosyolojik ne de tam olarak ekonomik ve siyasi olarak atlatamamış avrupanın varlığını anlamlı kılmak adına ortaya koyduğu bir şov. bağımsız bir strateji ile hem türkiye'yi hem de 90 aonrası doğu blokunu yanına almak konusunda kültürel olarak hiçbir şey yapamamış, toplumunu buna angaje edememiş, doğu avrupayı geçtim daha güney avrupa ile bile bu kültürel ortaklığı kuramamış cermen anlayışının yapay bir birlik havası vermek namına ortaya koyduğu bir şov. yaşını aldığı halde genç gözükmeye çalışan yaşlı bir kadının suratındaki 5 kat makyajdır bana göre eurovision.

savaş sonrası ordusu olmayan, siyasi olarak abd'den bağımsız hiçbir karar alamayan, başkalarının çizdiği bir kader ile yaşamını sürdüren bir batı avrupa hülyası işte. milyonlarca insanın babasız kaldığı ve sosyolojinin dikey olarak bir atlama yaşadığı ikinci dünya savaşı'ndan sonra bir çiftlik gibi güdülen güzelim eski kıta. kah güney ve doğu avrupadaki darbeler, kah italyan başbakanının suikaste uğraması, de gaul'ün altınlarının peşinden koşması, birliğe alındıktan sonra birliğin içinde çatlak yaratmaktan başka çabası olmayan ingiltere.

böyle bir alanda çok iyi, fakat onun dışında etrafında ne olup bittiğini hiçbir surette anlayamayan asperger sendromu yaşayan bir insana benzetiyorum ben avrupayı şu sıralar. bildiği ezberler bir bir çöküyor, sebebini izah edemediği inadı ve dışarıdan pompalanmış kafasındaki stereotiplere göre davranmakta ısrar eden, ne yaptığını bilmeyen, eski ürettikleriyle hala güçlü olacağı sanrısından da kurtulamamış bir avrupa. söz konusu kültür olduğunda, fransa'yı saymayarak birliğin ikincil bileşeni olarak görülen güney avrupa kültür konusunda çok zengin ama batı avrupanın gözünde tembel, sorumsuz, üretemeyen bir güney avrupa işte. kafa böyle olunca, aspergerden muzdarip bir teknoloji nerd'ünün edebiyat hakkında atıp tutmasına benziyor yaklaşımlar.

bence eurovision hiçbir zaman amacına ulaşamadı. kendi bildiği dışında hiçbir şeye açık olmayan cermen otizminin kültür namına çıkarttığı maksimum eurovision'dır. orada amerikalılar gibi şovun hakkını vermeyi göremezsiniz, güney avrupanın sıcaklığını da, ingiliz mizahını da. yapay olduğu her yerinden akan plastik bir cennettir eurovision.

2026'ya abd'nin gözünden düştüğü bir avrupa ile girmekteyiz. önceki cümlenin içindeki linkte verdiğim "national security strategy" dokümanında tarif edilen avrupa'ya bir göz atın derim.

Eurovision 2009 kazananı: Norveç - Alexander Rybak - 'Fairytale'

euro-vision kör bence

bakın avrupalı ruslarla kavgalı, avrupalı türklerle kavgalı, avrupalı güney avrupayı tembel görür, avrupalı doğu avrupayı hakir görür, kim kaldı geriye ve ne için bunlar? şimdi ruslar azıttı, türk ordusunun değeri ortaya çıktı, güney avrupasız bir avrupayı zaten düşünemezsin söz konusu kültürse yoksa patates kızartması ne idüğü belirsiz deneysel yemeklerle geçer ömrün, müzik desen tekno ile beynin bulanır, sinema desen güney avrupayı at sinema kalmaz, hani euro vision? vizyonun nerede avrupa?

bazıları bu yazıyı sert bulabilir, valla hiç kusura bakmasınlar. bir insan her şeyin en doğrusunu kendi bildiğine kani ise, o kişi hiçbir şey öğrenemez. tekrar edeyim, her şeyi bilen bir insan hiçbir şey öğrenemez. batı avrupalı, her şeyi biliyor, bildiğine emin. o denli emin ki, o bildiği şeyin zıttına dair bir şey söyleyerek adamı istediğin noktaya getirebiliyorsun, ne acı değil mi? kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar. avrupanın aşırı sağa angaje partilerinin gururlu seçmenleri buna pek ikna olmuş, ama onları açıktan destekleyemeyen esnek seçmen de farklı düşünmüyor. al sana odadaki fil!

nüfus istatistikleri yerlerde, müslüman göçmenleri ve afrikalıları kenara koyalım, doğu avrupa ile bile anlaşamayan bir batı avrupa kafası, güneyle bile anlaşamıyor, italyan bile "neaaah". bu nasıl bir hata farkında bile değiller. bir kumandan düşünün, askerleri var, askerleri için "şu salak, bu aptal, bu tembel..." diye saydırıyor, askerler hissediyor bunu, bu askerler kumandanın kumandanlığını nereye kadar sayar? insan yönetimi nasıl ki bir organizasyonda en mühim şey ise ki sun tzu, insan yönetiminden bahseder aslında, kitabın büyük çoğunluğu bunun üzerine kuruludur. eee? avrupa birliği ama ortada kültürel bir bütünleşme yok? harika bir şey, ne güzel, ülkeler sınırlarını kaldırmış, ekonomik ve siyasi olarak birlik olalım demişler ki burada bile bir kavga var ekonomik olarak. hadi onu geçtim, sen bu kıtayı tek bir bütün yekpare kültürel sinerji ile yönetmezsen, bu kırılganlığı düşmanların görmeyecek mi? yıllarca ona buna elinde sopa ile insanlık dersi verirken, nasıl olur da kendi içindeki kırılganlığı düzeltme yoluna gitmez bu insanlar.

(bkz: culture eats strategy for breakfast)

işte bu yüzden eurovision bir sirkten ibaret

şimdi avrupa ordu kuracak, ya bir tane şarkı yapın tüm birlik benimsesin bence güvenlik namına çok daha önemli bir basamak olur. ama yok, batı avrupanın kafasını değiştiremezsin, o, bir zamanlar ceo olup çuvalladıktan sonra hala ceo gibi davranmaya çalışan yaşlı bir insan gibi hala aynı düzen devam ediyor psikozu içindedir. geriye kalır saçma sapan şarkılarla kendimizden geçmek.