Etrafta Güzel Kadın Fazlayken Yakışıklı Erkek Neden Sayıca Az?
maskülenitenin ölçüsü nedir?
keskin çene hattı, çıkık elmacık, geniş omuzlar ve belirgin six packlerdir. öyle midir? y*rrak öyledir.
maskülenite denilen erkek puanlama sistemi, ticaret hacmine endeksli bir sistemdir. ticarette tutunamamak doğal seçilimdir. ticarette büyümek muktedir olmaktır. ilk gerçek budur.
başlığın kendiyle çelişkili olduğunu anlamak için hayatta biraz yol almış olmak gerekiyor. aynı mantıkla düşünüldüğünde 'zengin erkek çok iken zengin kadının az olması' sorunsalına ne diyeceğiz? cevap yok. cevap olmaz tabi.
sistem kadınları genç ve çekici olmaya odaklandırdığı gibi erkekleri de muktedir olma yarışına sokmuş.
kadınlar zaman ile yarışıyor. genç kalma mücadelesi veriyor. her kadın bunu başarabilir, kontenjan sınırlaması yoktur. bir kadının güzel olması, diğer kadının çirkin kalmasına sebep olmaz.
erkeğin yarışı ise çok daha acımasızdır. erkekler puanlama değil sıralama yarışı içindedir. kontenjan sınırı vardır. ya ilk yüzde 10'a girip muktedir olunur, ya da muktedirlere biat edilir. 2. sanayi devriminden beri düzen tüm çıplaklığıyla bu şekilde işliyor. erkeğin tüm odağı başarı ve zenginlik üzerine yönlendirilmiştir.
üzücü ancak, etraftaki erkeklerin yüzde 90'ı sıralama dışı kalmış erkeklerdir. yakışıklılık için ideal kilo, düşük yağ oranı, düzgün postür, giyim stili, mental farkındalık ve kişisel bakım gerek. bunları sağlamak için gerekli maddi kaynak, zaman ve enerji yüzde 10'luk erkekler tarafından sömürüldüğü için erkeğin bedensel estetiğe ulaşması kadına göre çok daha zor oluyor.
fakat son yıllarda sosyal medya, gelir dağılımı çarpık ülkelerde dengeleri acımasızca netleştirdi. artık orta-alt sınıf erkekler zengin olmadan aile kurmaktan kaçınıyor. burjuva aileden gelmeyen görece kültürsüz ama pembiş çıtır kadınlar da başarılı erkekler tarafından fark edilmek için güzellik yarışına giriyor. sonuç? sonuç komedi. 30'lu yaşlarını sorumluluk altında debelenmek yerine 1+1 evinde 31 çekerek geçiren erkekler, iş adamlarının metresi olmuş güzel ama vizyonsuz genç kızlar...
gelir dağılımı adil, ekonomik refahı yüksek, sınıf farkı olmayan ülkelerdeki erkekler daha yakışıklı oluyor. gelir dağılımı adaletsiz, ekonomik kriz içinde, sınıf farkı olan ülkelerdeki kadınlar da daha seksi oluyor. ne hikmetse artık.
erkeklerin yakışıklılığının görece daha az görünmesi bir sonuçtur
bunun temel nedeni de cinsel seçilimdir. erkek ve kadın cinsel seçilimi farklıdır. neden-sonuç ilişkisini karıştırmamak lazım.
bir kadın üreme ve uzun süreli ilişkide erkekler gibi düşünmez. her zaman genetik nitelikleri önceleyerek (tip-fiziksel nitelikler) seçim yapmaz. bunu öncelediğinde de günümüz şartlarında o erkekten çocuk yapmaz. beklenen çıktı ya da dürtü bebek sahibi olmak olsa da bunu gerçekleştirmez.
bir erkek kadına oranla çok daha az kadına ulaşır, yani kısıtlı seçim hakkı vardır, bu nedenle olabildiği her kadını değerlendirecektir. hatta eşcinsel çalışmalarına bakıldığında erkeklerin bir çıtası olmadığı, fırsatı varken birçok erkekle "kısa süreli" birlikte olabildiği görülmüştür. bir eşcinselin eşe ulaşmasıyla bir heteronun eşe ulaşmasındaki kriterler benzerdir. aynı durum kadınlar için de geçerlidir. kadınlar eşcinsel olsun olmasın en iyi tercihe odaklanırlar çünkü seçim havuzları daha geniştir.
buradan çıkacak sonuçlardan en temeli seçilen erkeklerin her zaman yakışıklı olmamasıdır, yani girift seçim düzeni içinde optimum erkek seçilir. o erkek belki yakışıklı değildir fakat yüksek statülü, olgun, güç sahibi, zekidir. belki de hepsinden bir miktar vardır ve sonuçta genetiğini aktarır. erkek seçim parametreleri içerisinde her erkek cinselliğe ulaşamamaktadır. ulaşanların da çoğu güzel kadınları öncelikli tercih eder. az ulaşanlar genellikle ortalama kadınları tercih eder veya çocuk yapar. gerçekten her konuda başarısız erkeklerse üreyemez günümüz literatüründe bu kişilere incel de diyoruz. bu nedenlerle kadınların güzellik ortalaması biraz daha iyidir.
Final notu
güzel kadın çok iken yakışıklı erkeğin az olması doğanın bir cilvesi değil, kozmetik sanayinin ve sosyal medyanın yarattığı, erkeklerin ise tembellikleriyle çanak tuttuğu devasa bir illüzyondur. sokağa çıkın; 10 kadından 8'i bakımlıdır, saçı boyalıdır, yüzünde en az 3 katman ürün vardır, giyimi kombinlidir. erkeklere bakın; 10 tanesinden 9'u "yıka ve çık" prensibiyle yaşar, o tişörtü 3 gündür giyiyordur.
kadınların elinde makyaj denilen bir kara büyü vardır. uykusuzluktan gözaltı morarmış, cildi solmuş bir kadın; 15 dakikalık bir operasyonla "victoria's secret meleği" moduna geçebilir. kontür hilesiyle olmayan elmacık kemiğini var eder, rujla dudağı büyütür. erkeğin ise tek aksesuarı sakaldır. o sakalı kessen, altından genelde zayıf bir çene ve sivilceli bir ergen çıkar. yani kadınlar photoshoplu, erkekler ham (raw) formattır.
kadın binlerce yıldır "seçilmek" için güzelliği bir silah olarak kullanmak zorunda kalmıştır. bu yüzden estetik algısı gelişmiştir. erkek ise "seçilmek" için yakışıklı olmak zorunda değildir; güçlü (zengin) olması yeterlidir. bu yüzden erkekler spora gitmek yerine mesaiye kalmayı tercih eder. çünkü bilirler ki; "erkeğin makyajı cüzdanıdır." o göbekli, kel adam, o spor arabadan indiğinde bir anda "karizmatik" olur.
türk erkeği için kişisel bakım; diş fırçalamak ve ayda bir berbere gidip "yanları al üstler kalsın" demekten ibarettir. nemlendirici süren erkeğe hala "gay" gözüyle bakılan bir coğrafyadayız. kadın ise cildi için servet harcar, saçı için saatlerini verir. biri sanat eseri gibi işlenirken, diğeri taslak halinde kalmıştır.
kısacası; güzel kadın çoktur çünkü kadınlar güzel olmaya çalışır. yakışıklı erkek azdır çünkü erkekler zengin olmaya çalışır.