Erkin Koray’ın Zamanı Büken Başyapıtının Hikayesi: Cemalım

Erkin Koray’ın eski bir ağıtı psikedelik bir başyapıta dönüştürdüğü “Cemalım”, Türk rock tarihinin unutulmaz parçalarından biri.
Erkin Koray’ın Zamanı Büken Başyapıtının Hikayesi: Cemalım

cemalim, türk rock müziğinin kurucu babası erkin koray'ın 1974 yılında yayınladığı elektronik türküler albümüyle sadece anadolu'yu değil, dünya psychedelic tarihini de nasıl sarstığının işitsel kanıtı olan bir parça.

yıllar sonra arkada yine bu başyapıt dönerken ve ben hala aynı sarsıcı hazzı alarak bu satırları karalarken, eserin zamanı nasıl büktüğüne bir kez daha şahit oluyorum. geleneksel anadolu türkülerini psikedelik gitarlarla harmanlayarak dünya müzik tarihine kazandırılan, yıllar sonra batılı crate-digger'lar tarafından keşfedilip türk psikedelik rock'ının uluslararası arenada tanınmasını sağlayan o benzersiz eser budur.


öncelikle işin mutfağından, o efsanevi kadrodan ve yorucu kayıt sürecinden bahsedelim ki bu eserin ağırlığı anlaşılsın

davul ve perküsyonda sedat avcı, bas gitarda barış manço'nun kurtalan ekspres'inden tanıdığımız ahmet güvenç, bağlamada ise ömer faruk tekbilek gibi dev bir kadro var. erkin baba ise elektrik ve akustik gitar, bağlama, piyano, org, vokaller ve tüm aranjmanları üstlenmiş. albümün liner notes'larına baktığımızda karlı dağlar parçası için akşam 18.00'den sabah 09.00'a kadar kesintisiz çalışıldığını görürüz. hatta prodüktör hidayet'in inat parçasını dinledikten sonra yanaklarının kızardığı, ancak albüm o denli farklı ve cesur bir yapıdaydı ki yorum dahi yapamadığı anlatılır.

teknik tarafa gelirsek

parça yapı olarak akustik gitar öncülüğünde bir ballad formatında başlıyor ancak koray'ın overdub tekniğiyle, yani üst üste kanal kaydıyla eklediği elektrik gitar katmanları parçayı o bildiğimiz psikedelik boyuta taşıyor. head heritage sitesinden julian cope şarkıyı analiz ederken, akustik gitar öncülüğünde bir aşk balladı olduğunu, kesintisiz strumming boyunca overdublanmış elektrik gitarın mükemmel vurgularla yerleştirildiğini söyler. cope ayrıca korayın 'cemalım, cemalım, algın cemalım' şeklindeki hipnotize edici
vokal tekrarlarının yarıda tek kelimelik tekrarla uzun süre devam ettiğini ve temponun giderek yavaşlayarak tatlı-acı bir finale ulaştığını belirtir.

vokal demişken, apple music'te kristal bariton, julian cope tarafından expressively sonorous yani etkileyici biçimde gür olarak tanımlanan o sese ayrı bir parantez açmak gerek. koray, türk müziği makamlarını, özellikle segah makamı ve frigyen modu ustalıkla kullanıyordu. batı müziğinin 12 yarım sesi yerine türk makam müziğindeki çeyrek tonları, yani koma seslerini vokaline entegre etmişti. dönemin trt'sinin onu sıra dışı vokal biçemi gerekçesiyle dışlamasının asıl nedeni de işte bu vizyoner tavrıydı.

o dönem türkiye'de fuzz ve wah-wah pedallarını müziğe uygulayan ilk isim olarak, marshall amfiler ve lambalı sistemlerle elde ettiği vintage tonlar zamanının çok ötesindeydi. head heritage onun sound'unu cırlayan fuzz, keskin sustain, yankılanan reverb ve güçlü distortion kelimeleriyle özetler. vokallerde duyduğunuz o derinlik ise batılı eleştirmenlerin 'cappadocian cavern-sized reverb', yani kapadokya mağarası büyüklüğünde yankı olarak tanımladığı o imza atmosferdir.

şarkının global etkisinden bahsetmezsek büyük eksik olur

bugün rate your music sitesinde 1974 yılının en iyi albümleri listesinde 131. sırada yer alan elektronik türküler'in lokomotifidir bu parça. amsterdam merkezli hollandalı-türk grup altın gün, 2018'de yayınladığı debut albüm 'on'da parçayı yeniden yorumlayarak eseri bambaşka bir jenerasyonla tanıştırdı. dem turkish center'ın da belirttiği gibi, grubun 2019 en iyi dünya müziği albümü dalındaki grammy adaylığı, anadolu rock'ın uluslararası tanınırlığında çok kritik bir dönüm noktası oldu.

7 ağustos 2023'te toronto'da 82 yaşında hayatını kaybettiğinde arkasında 60 yılı aşkın bir müzik mirası bırakan erkin koray'ın en kalıcı eseri şüphesiz budur. bu müziğin gücü, yüzyıllar öncesinden gelen bir ağıtı, bir kadının öldürülen kocası için döktüğü gözyaşlarını fuzz pedalları ve marshall amfilerle yeniden yorumlamasında yatıyor. rate your music'teki bir kullanıcının dediği gibi, psikedelianın amerikan bluzu hiç var olmamış olsa bile küçük asya topraklarından kendiliğinden fışkıracağına inandıran bir başyapıttır bu.

bugün spotify'dan youtube'a, glastonbury'den tokyo plak dükkanlarına kadar bu parça çalmaya devam ediyorsa, nevşehir'in bir köyündeki trajik aşk hikayesi elektro bağlamayla dünyayı dolaşıyorsa, sebebi bu coğrafyanın genetiğine işlemiş o ağır melankolinin evrenselliğidir.

ışıkları kapatın, sesi açın ve anadolu'nun bağrından kopup evrenselleşen bu başyapıtın tadını çıkarın.