En Çok Tartışılan Uyuşturucuların Başında Gelen Esrar Nedir?
not: bir uyuşturucu madde olan esrarın türkiye'de satışı ve tüketimi yasaktır. bu içerikte yer alan yazılar esrar ve kenevir hakkında bilgi amaçlıdır.
nedir bu esrar?
sadece kenevir bitkisinin dişisinden elde edilen esrar, kenevir bitkisinin meyvesidir. kenevir bitkisinin tohum yataklarından (sömek) elde edilir. yani yaprağı sapı falan içilmez. kenevir bitkisinin dişisi ve erkeği kolaylıkla ayırt edilir.
esrar, psikolojik olarak bağımlılık yapar. sigara gibi maddi bağımlılık yapmaz. gelişme çağında kullananların beyinlerinin gelişimini olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. yani liseliler uzak durmalıdır. esrar içtiğinizde beyniniz bunu ödül gibi algılar ve bağımlılık bu şekilde ortaya çıkar. esrar içildiğinde ağız kuruluğu, açlık, gözlerde kızarma kan basıncının artması ve alınan miktara bağlı olarak çarpıntı görülen yan etkileridir. sürekli kullanımda testesteron düzeyi ve sperm sayısında azalma görülmüştür. bazı durumlarda anksiyete, kaygı, sıkıntı, yoğun korku hissi, panik ataklara yol açabilir. yine sigara gibi içilmesi akciğer kanserine ve solunum rahatsızlıklarına yol açabilir. esrardaki karbondioksit oranı sigaranın dört katıdır. ayrıca esrar tıp alanında tedavi olarak mucizeler yaratmaktadır.
beyninizde nöronlar akson denen uzun protoplazmik lifler yardımıyla iletişim kurar. aksonlar bilgiyi beynin diğer kısımlarına yahut vücudun spesifik alıcı hücrelerine taşır. nöronlar arasında veya bir nöron ile başka bir hücre arasında iletişimi sağlayan kimyasallara nörotransmiter denir. sinir sistemi boyunca sinirsel sinyaller bu kimyasal taşıyıcılar yardımıyla iletilir. nörotransmitter denilen bu kimyasallar aksonlar tarafından diğer nörondaki dendrite yapışır. bu kimyasallar alıcı nöronun elektrik akışını yavaşlatır veya hızlandırır. bu olay kompleks bir şekilde çok hızlı bir şekilde gerçekleşir ve bilgilere dönüşür. beynin her yerine bilgi bu şekilde dağılır. yaptığınız işe göre beynin bir bölümü daha aktif çalışır. diğer bölümdeki nöronlar yavaşlar. esrardaki tetra hydro cannobil (thc) doğal bir nörotransmitter görevi görür. kimyasal taşıyıcı görevi üstlenen cannabinoidler beyinin normal çalışma fonksiyonunu bozar. alkol içtiğinizde nöronlar arasındaki iletişim bloke olur, esrarda ise tam tersi durum söz konusudur. bir şeyi düşünürken veya yürürken ya da konuşurken beyninizin belirli bir bölümü daha aktif çalışırken diğer bölümler mola verir ancak esrardaki doğal transmitterler beyninizin bazı bölümlerinin mola vermesine izin vermez. sürekli bilgi akışı devam eder. bu demek oluyor ki sakız çiğnerken yürüyebilirsiniz. yani normalde yavaşlaması gereken yer yavaşlamıyorsa ne düşünüyorsanız o düşünce hemen kaybolmaz. farklı bir şey düşünmeye başladığınızda diğer düşünce hala kafanızın içindedir ve yeni farklı bir düşünceye geçtiğinizde geride bırakamadığınız iki düşünce beyninizi meşgul etmektedir. geride bıraktığınız düşünce kaybolduğunda ise hatırlayamazsınız. bu durum limitless filmindeki gibi beyninizin süper çalışması veya çok çekirdekli bir işlemciye dönüşmesi değildir. aksine bu durum tek çekirdekli bir işlemciye birden çok işlem yaptırmaya benzer. birden çok düşünce ve durum karşısında kalan beyin tıpkı işlemcisi düşük pc gibi yavaşlar veya kitlenir. tüm düşünceler beyninizdedir ancak odaklanamazsınız veya sadece birine ya da ilk düşündüğünüze odaklanırsınız. ilk içenlerin konuşamaması, ayaklarını bulamaması veya yürüyememesi bu nedenledir. kısaca işlemciniz verilen görevler karşısında yeterli gelmemektedir. esrar kafasını çözdükten sonra tek bir düşünceye odaklanmaya başlarsınız ve bu şekilde düşünceler sırası ile beyninizi ele geçir. sonra ise tamamen yok olur ve ne düşündüğünüzü bile unutursunuz. bunun ile beraber dopamin ve norepinefrin değeri yükselir ve mutluluk, rahatlama, gevşeme görülür. yukarıda anlattığım gibi bazı durumlarda veya genellikle ilk kullanımlarda anksiyete bozukluğu ortaya çıkar.
kenevir bitkisinin sativa ve indica olmak üzere iki türü vardır ve kullanıcılar iki türün kafası arasında farkları olduğuna inanır. genel olarak yukarıdaki etkiler aynı olsa da farklı etkileri şöyle sıralanabilir; sativa daha enerjik hissetmenizi sağlarken, indica sizi daha çok gevşetir ve uykunuzu getirebilir. sativa ile daha fazla muhabbet ederken indica ile daha fazla gevşeyip, derin düşüncelere dalabilirsiniz. sativa daha uzundur ve çam ağacına benzer. indica kısa ve daha sık dallara sahiptir. ancak her iki tür içinde budama yöntemleri ile istenilen şekilde büyümesini sağlanabilir.
günümüzde kenevir çiftçileri her iki türü melezleyerek daha iyi esrarlar elde etmeye çalışmaktadır. esrar çiftçilerinin bu gayretleri sayesinde 100'den fazla melez tür ortaya çıkmıştır. kenevir bitkisinin dişisi ve erkeği oldukça belirgin olduğundan dolayı melezleme çok basittir. örnek olarak sativa dişisinin yanına koyacağınız indica erkeği yeni bir melezi ortaya çıkaracaktır. dişinin genetik ve fiziksel özellikleri baskın ancak erkeğin fiziksel yapısının da karıştığı bir melez ortaya çıkacaktır. %90 sativa %10 indica gibi bir tür ortaya çıkacaktır. bu şekilde melezlerin defalarca tekrar melezlenmesinden bir çok yeni melez ortaya çıkmıştır. bu melezlerin nasıl bir kafası olduğuna bakmak için sativa veya indica geninin baskınlığına bakılır. örneğin %70 sativa, %30 indica ise sativa etkileri daha baskın olacaktır. bu melezleme sayesinde hoş kokusu olan veya meyve aroması gibi güzel tadı olan, thc oranları daha yüksek türler ortaya çıkmıştır. 1960’lı yıllarda thc oranlar %3-5 arasıyken günümüzde esrarlar %15-30 arasındadır. bazı ülkelerde bu melezlerin türlerin yarışmaları düzenlenmektedir. thc oranı demişken dişi eğer döllenirse thc oranında azalma görülür. tohumlu esrarların thc oranları düşüktür. sanırım türkiye’de thc oranları çok düşük %2-3’lerde esrarlar tüketilmektedir. ayrıca esrarın thc oranını etkileyen başka unsurlar vardır. ışık, yeterli besini alma, toprak yapısı thc oranını etkiler. evlerde ve seralarda özel şartlar ile yetiştirilen esrarların thc oranları daha yüksektir.
esrar herhangi bir uyuşturucuya geçiş yaptırır mı?
esrar herhangi bir uyuşturucunun geçişi veya ilk basamağı değildir. taraflı yapılan araştırmalar diğer uyuşturucuları içenlerin esrar içmesi üzerinedir. bir markete giriyorsunuz ve bu marketteki ürünler belirli. esrar, illegal ürünlerin satıldığı bir markette satılıyor. yani tüketici zaten illegal olan bir şeye ulaşıyor. yani senin benim ulaşamadığım illegal bir pazarın içindeler. böyle olunca diğer illegal ürünlere de ulaşabilirler. esrarın yasal olduğu ülkelerde ise böyle bir durum söz konusu değil. ingiltere ulusal sağlık kurumunun araştırmasına göre;
eroin gibi ağır uyuşturucuları kullanan insanların çoğunun daha önce kenevir kullanmış olmasına rağmen, kenevir kullanan insanların ancak çok küçük bir bölümünün daha ağır uyuşturuculara yöneldiği görülmüştür. ancak, kenevir satın almak sizi yasa dışı uyuşturucu ticaretiyle bağlantıya soktuğu için, diğer uyuşturuculara maruz kalma ihtimalinizi artırabilir.
eroin gibi ağır uyuşturucu bağımlılarının %90’ının ilk kullandığı madde alkoldür. tamamına yakını ise erken yaşlarda sigara içmeye başlamıştır. bu durumda sigara veya alkol uyuşturucu için geçiş basamağı diyebilir miyiz?
esrarın yasal olduğu ülkelerde düzenli esrar içen ve denemek için içenlerin çok azı diğer uyuşturucuları da denemiştir.
esrarın yasaklanması kapitalist dünyanın bir oyunu mu?
kenevir bitkisinin dişisinden elde edilen esrar ile kapitalizmin pek sorunu yoktu aslında. hatta kenevir bitkisinden sadece esrar elde ediliyor olsaydı sigara ve alkol gibi yasal bir pazarı oluşacağı kesindi. sorun dünyanın her yerinde kolaylıkla yetiştirilebilir olması da değildi. kolaylıkla yetişse de istenilen thc oranına ulaşılması için özel bakım şart. yani tarımı kolay olsa da belirli tarımsal aşamalardan geçmesi lazım ve her isteyen evinde ya da bahçesinde istediği kalitede esrarı elde etmesi kolay değil, kaldı ki tütün ekebilirsiniz ve yetiştirebilirsiniz ancak kaliteli tütün elde edemezsin. esrar içinde böyle bir durum söz konusu. yani kapitalizmin esrar ile böyle sorunları yoktu. kapitalizmin esrar ile değil, kenevir bitkisi ile sorunu vardı. endüstriyel kenevir (esrar) çok daha kolay elde edilebilir çünkü içindeki thc oranı önemli değil. az veya çok kafa yapması önemli olmadığı için endüstriyel kenevir kolaylıkla tarlalarda ve iklimi uygun olmayan ülkelerde seralarda yetiştirebilir ve oldukça yüksek verim alınabilir. sanıldığı gibi sizin sağlığınızı düşündüğü için esrar yasaklanmadı.
gelin, kenevir bitkisinden neler yapıldığına göz atalım
1 dönümlük kenevir tarlası, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. ağaç 3 kez kağıda dönüştürülebilirken, kenevir 8 kez dönüştürülebilir. sicim, ip, halat, çuval, çanta, halı, torba, döşeme, ayakkabı, şapka yapımında dayanıklı ve idealdir. içindeki iki yağ asidi doğada başka hiç bir yerde yoktur ve kolesterol dostudur. omega 3-6-9 yağlarını taşır. kenevir sadece kuşlar için bir yem değil tüm hayvanlar için oldukça besleyici bir besindir. kenevir tıpta bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır ve araştırmalar halen sürmektedir. bina yalıtımında ve asfalt yapımında kullanılabilir ve oldukça dayanıklıdır. plastikten elde edilen ürünlerin tümü, daha sağlıklı ve kolaylıkla kenevirden üretilebilirler. kenevir plastiği çok kolayca doğaya dönüşebiliyor. petro-kimya ürünü plastik ise doğada bir milyon yılda yok olmayacak kadar zararlıdır. kenevir oldukça yağlı bir bitkidir ve kenevir yağı biyo dizel yakıt için mükemmeldir.
kapitalizmin, kenevirin endüstriyel olarak bu kadar kolay ve her yerde yetiştirilmesi ve birçok alanda kullanılması ile sorunu vardı
klasik olacak ama petrol şirketleri ve kenevir ile sorunu olan diğer şirketler kenevirin yasaklanmasında önemli rol oynadılar. dupont şirketinin ana hissedarı andrew mellon, petrol ürünü olan plastik üretmek için patent sahibiydi ve selofan, naylon gibi bir çok malzeme üretimi gerçekleştirecekti. fakat kenevir pazar payını yüzde seksen oranında baltalıyordu. dönemin en zengin adamı rockefeller‘in petrol şirketi vardı ve kenevir bioyakıt kullanımı dolayısıyla onun da en büyük rakibiydi. ilaç sektöründe kenevir bazlı doğal ürünler de kara listedeydi. 1900'lü yılların amerika'sında altın madeni sahibi, siyasetçi, yayıncı, film yapımcısı w. r. hearst, ülke çapında gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. kâğıt üreticiliği yapıyordu ve ormanları vardı. kenevirden yapılan kâğıt, hearst'ın en büyük rakibiydi. kenevire önce narkotik bir isim vererek savaşa başladılar. kenevir’in yeni ismi marihuana’ydı. hearst’un gazeteleri en tehlikeli uyuşturucu marihuanadır şeklinde algı operasyonu yaptı ve çok kısa bir zaman sonra marihuana yasaklandı ve böylece kenevir bitkisi de yasaklandı. 1936’da amerika’da yasaklanan esrar kısa sürede kapitalistlerin baskısıyla tüm dünyada illegal oldu.
bugün aktivistler sayesinde bu algı operasyonunun inanırlığı bitmiş ve abd, arjantin, avustralya, belçika, brezilya, kamboçya, kolombiya, kosta rika, hırvatistan, çek cumhuriyeti, ekvator, estonya, fransa, hindistan, iran, pakistan, kuzey kore, uruguay, ispanya gibi dünyanın bir çok ülkesinde kenevir üretimi ve tüketim belirli sınırlar dahilinde yasal hale gelmiştir. bu ülkelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. inanıyorumki yakında avrupa ülkelerinin tamamında esrar serbest hale gelecektir. türkiye'de henüz bu tür bir kamuoyu oluşmamıştır. ekşideki tepkilere de bakınca sanırım tüm dünyada kabul edildikten sonra türkiye'de anca serbest hale gelebilir.