Dustin Hoffman'ın, Graduate'teki Rolüyle Hollywood Jön Algısını Yeniden Şekillendirmesi
dustin hoffman 1967'de the graduate filminde benjamin braddock karakterini oynayana kadar amerikan sineması boylu poslu yakışıklı ve karizmatik jönlerden başkasına pek şans tanımıyordu. hatta bir keresinde halası pearl ona oyuncu olmak için çok çirkin olduğunu söylemiş. bu anı ile ilgili bilgi bu günlere kadar gelip bizi bulduysa dustin hoffman'ın yüzüne karşı söylendiğinde onu çok üzmüş ve etkilemiş olmalı diye düşünüyorum. hay senin pearl hala... insanlara böyle şeyler söylenmez.
ne diyorduk, the graduate filmi. bu filmde de zaten robert redford'un oynaması düşünülüyormuş. kızıl sarı saçlı, yakışıklı redford rolün doğal adayıdır. ama benjamin karakterinin çeşitli nevrozlar ve güvensizlikler gibi bazı eksikliklere de ihtiyacı vardır. bu gibi sebeplerden yönetmen mike nichols hoffman'da karar kılar. yani adam resmen jön olmayışı ile role seçilir ama 1.68 cm'lik pek tanınmayan bu tiyatro oyuncusu karakter için fazla yahudi göründüğünü düşünür. (bir insan nasıl yahudi görünür? "yahudi görünmek" de nedir biri bana açıklarsa... yani benim için bir insanın yahudi görünmesi için en azından bir kipa ya da ne bileyim davud yıldızı kolyesi falan takması lazım. yoksa nereden anlayacağız?) neyse, yönetmen nichols da hoffman'ı ikna etmek için karakterin aslında içinde yahudi olduğuna ikna eder :)
the graduate filminden blockbuster'ın yani video kaset döneminin başlangıcına (1985) kadarki "new hollywood" denilen dönem genellikle yönetmenler dönemi diye adlandırılırmış. bu dönemde robert altman, roman polanski ve martin scorsese gibi kendi tarzı olan yönetmenler stüdyo sisteminin değişmekte olan temel ilkelerinden faydalanarak akıllıca kişisel işler çıkarırlar.
yine aynı dönemde kamera önündeki yüzler de değişiyordur
daha önce de çileli protagonistler vardır ama onları marlon brando ya da james dean oynuyordur. 1967'den sonra ise başrol oyuncuları sadece redford gibiler değil, hoffman gibiler de olmaya başlar. işte bu hiç alışılmadık bir şeydir.
hoffman, aynı dönemden arkadaşları olan gene hackman ve robert duvall gibi oyuncular için yolu aydınlatır. ve hatta bu yol hala aydınlıktır ve jesse eisenberg, jonah hill, jason schwartzman gibi aktörler yürümeye devam etmektedir.
the graduate filminden 4 yıl sonra robert redford başka bir rolü daha kaybeder. paramount yapımcısı bob evans, francis ford coppola'ya yeni gangster filminde başrol olarak redford'ı seçmesi için ısrar eder. ama inatçı ve dikkafalı coppola filmde al pacino adında 1.70'lik hiç tanınmayan sicilya asıllı bir amerikalıyı oynatmak ister. peki hoffman the graduate filmiyle başarı elde etmeseydi pacino godfather olabilir miydi?
son bir not: eleştirmenler tarafından değil aktörler tarafından oy verilerek seçilen yakın tarihli bir "gelmiş geçmiş en iyi filmler" listesi var. ve listenin başında hoffman'ın istediği rolü kazanmak için kadın kılığına giren bir aktörü canlandırdığı tootsie filmi yer alıyor. the godfather ikinci sıradadır.
kaynak: https://www.independent.co.uk/…aduate-10441192.html
yazar: tim walker, ben de araya minik eklemeler çıkarmalar yaptım.