Dünya Dışında Bir Yere (Ay) Gömülen İlk ve Tek İnsan: Eugene Shoemaker

Gezegen biliminin kurucularından biri olan Amerikalı jeolog Eugene Shoemaker, Ay'a gömülen, daha doğrusu külleri taşınan ilk ve tek insan.
Dünya Dışında Bir Yere (Ay) Gömülen İlk ve Tek İnsan: Eugene Shoemaker

bu adamın (eugene shoemaker) kim olduğunu nightwish'in shoemaker isimli şarkısı ile öğrendim. hikayesi olan şarkılar, benim için her zaman daha bir çokomelli olduğundan, araştırmak istemiştim.

şarkının altında yazan youtube yorumunda, özet bir hayat hikayesini buldum. çevirisini aktarıyorum. (ayrıntılı hikayesi için bkz.)
...

"eugene shoemaker bir jeolog ve modern gezegen biliminin kurucusuydu. dünya ve ay'daki kraterleri inceledi ve bunların asteroit çarpmalarıyla yaratıldıklarını fark etti. shoemaker, apollo misyonlarının baş jeoloji araştırmacısıydı ve ay'a giden apollo astronotlarının eğitilmesine de yardım etti. kendisi bir apollo moon uçuşu için adaydı, ancak addison hastalığı teşhisi konulduktan sonra diskalifiye edildi. hayatın ilerleyen dönemlerinde "ay'a gitmemek ve kendi çekicimle ona vurmamak hayattaki en büyük hayal kırıklığı oldu" dedi.

shoemaker sonraki yıllarının çoğunu dünya çapında keşfedilmemiş çarpma kraterlerini arayarak geçirdi. 18 temmuz 1997'de, kraterleri incelediği avustralya'da bir araba kazasında öldü.
1999'da, bilimsel başarılarının bir takdiri olarak, küllerinin bir kısmı lunar prospector uzay aracı tarafından ay'a taşındı. son dinlenme yeri, onun adını taşıyan shoemaker kraterinde, ayın güney kutbuna yakın.

shoemaker'ın vazosu, romeo ve juliet'ten bir alıntıyla yazılmıştır:
"and, when he shall die
take him and cut him out in little stars
and he will make the face of heaven so fine
that all the world will be in love with night
and pay no worship to the garish sun."

o, dünya dışında bir gök cismi üzerine gömülü olan tek insandır. ölümünden sonra, her zaman olmak istediği yere nihayet gitti."

bu adamın hayat hikayesi bana hep ilham olmuştur. ortada hayal ettiği bir şey var. ve elinde olmayan nedenler yüzünden, kurduğu hayaller bir hayal kırıklığına dönüşüyor.

o, bu hayal kırıklığına rağmen pes etmiyor ve yine mücadele ediyor. evet yaşarken değil belki ama, öldükten sonra, belki de aklına bile gelemeyecek bir şekilde bu hayalini gerçekleşiyor.

bu bile çok güzel aslında. insana bir umut, bir güç veriyor. "sen hayal et sadece. ve önüne çıkan hiç bir engele bakmadan, yolunda ilerle. hayalin, eninde sonunda bir şekilde gerçekleşiyor..."
...

ve bu şarkı sağ olsun, ne zaman yorulduğumu hissetsem, aya bakıp/ bu adamın hikayesini hatırlıyorum. sırf bu adamı bana öğrettiği için bile bu grubu çok ama çok seviyorum.